Şiir Tutkusu

Menü

Paslı Kilit

Kuyruklarını yakalamaya çalışan kediler gibi,
Bir o yana, bir bu yana,
Saatlerce yatakta kaçıncı dönüşüm,
Deliler gibi kaçıncı adını sayıklayışım,
Gecenin bir yarısı kaçıncı uyanışım,
Karılar gibi dakikalarca kaçıncı ağlayışım…

Bardaktan boşanırcasına yağan,
Kırk ikindi yağmurlarıyım sanki,
Gözlerimden bu kaçıncı akışın,
Yanardağ misali içimi kaçıncı yakışın,
Ah benim yedi gün, yirmi dört saat,
Elli iki hafta, dört mevsim,
-Saymadım gerisini, takvimler eskidi-
Bu kaçıncı kapı eşiğinde kös kös * oturuşum…

Gel işte, gel de bir bak halime,
Halime dedim de, düğünü varmış yakında,
Daha dün sümüğünü yiyordu, eşek kadar kız olmuş,
Seni sordu, ‘’ gelmeyecek, gelmez ‘’ dedim,
‘’ O zaman sen git, tut kolundan getir ağabey ‘’ dedi.
‘’Kız, çok bilmiş Halime!
Geldi geldi, gelmezse kendi kaybetti,
Çok şükür halime ‘’ dedim,
Dedim ama, acımı içime gömen bendim…

Vallahi adım gibi biliyorum, al sana yemin,
Gelseydin, tek gelseydin,
Adım adım gelseydin dünden razıydım,
Kör olasıca yine gelmeyeceksin,
Gelseydin, uzar mıydı geceler,
Uzasın, yeter ki gelseydin,
Kör, topal severdim seni…

Ya, işte böyle, ne desem nafile,
Yine ardıma düştü çileler,
Sana göre hava hoş,
Islanan sıpaya dönen benim,
Köşeyi dönen sen…
Karalar çalmasaydın da,
Kapımı çalsaydın,
Virane olmazdı,
Kırık dökük kalmazdı kalbim…

Elini vermezsen, ses ver de sor halimi,
Çabuk söyle, yoksa ahraz * mısın,
Bak, gör işte, karşında bir adam köpek gibi uluyor,
Maşallahın var, yine çok sessizsin…

Dalımda kara güller açtıran kara sevdam,
İnsafın kurusun da, bir kez olsun dön bana,
Hele az dön bir bakayım, etek boyun mu kısalmış,
Sen mi çok değişmişsin, mevsimler mi?

Sesini duyamayacağım belki,
Yüzünü göremeyeceğim,
Bil ki sevdiğim, bil ki bir tanem,
Ben yine de, dönersin belki diye,
Kapıyı da pencereyi de,
Ardına kadar açık bıraktım,

Ah benim tatlı, güler yüzlü gönül hırsızım,
Ne var ne yoksa götürmüşsün benden,
Ulan adam akıllı bir beddua bile edemiyorum,
Anahtar paspasın altında demek geldi içimden,
Hay içime tüküreyim,
Paslı kilidi anahtar nasıl açsın?


Vecdi Murat Soydan
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
20/03/2017, 23.30, ISPARTA

*ahraz : dilsiz ya da hem sağır hem dilsiz (kimse)
*kös kös oturmak : Başı önde, sağa sola bakmadan yorgun, üzgün, düşünceli bir durumda.


Not : Şiirlerde argo kelimeler kullanılır mı, kullanılmaz mı tartışmasına girmeyeceğim. Şiirimde de kullanmış olduğum KARILAR kelimesine açıklama getirmek istiyorum. Şayet, kaba ve küçümseyici olduğu gerekçesiyle kullanılmaması gerekir mantığıyla hareket edersek, o halde sormak isterim, Kemal TAHİR’in romanı KARILAR KOĞUŞU’nun adını da değiştirmek gerekir ki, bu durum her şeyden önce yazara yapılacak büyük bir ayıptır. Benim ’karı ’ kelimesini kullanmam da hiç bir kadını küçültmez. Hem sonra o kelimenin sözlükteki karşılığı da KADIN’dır. Doğru bilinen o kadar çok yanlışlıklar var ki. Maalesef bizler bu ön yargıları aşamıyoruz. Yazarların, şairlerin dillerine kilit de vurulamaz. Bu mantıkla çok sık kullanılan ’ ulan ’ kelimesini de kaldırmak gerekir. Hatta Yusuf Hayaloğlu’nun Ah Ulan Rıza isimli şiirini de. Bizler öyle okuduk, öyle duyduk, derler ki halk dilinde, ’ karı gibi ağlama ’ derler. Mesela derler ki; "Oğlanı her karı doğurmaz, er karı doğurur." Nikah memurları sormadı mı eşlere, demedi mi ’... Sizi karı koca ilan ediyorum. ’ diye.

Ne yazıyor Türkçe sözlükte :

Karı : 1. isim Bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, refika, zevce
"Eve varınca karım Fadime kapıyı açar." - S. F. Abasıyanık
2. Kadın
"Analar ağlıyor, nişanlılar ağlıyor, karılar ağlıyordu fakat Saliha kadın buna alışmıştı." - H. E. Adıvar
3. Yaşlı, ihtiyar

Burada deyimlerin ve atasözlerinin yanlış veya doğru kullanıldıkları konusuna da girmeyeceğim. Söylenmiş mi? Yazılmış mı? Ona bakarım. Pek çok deyim var, bu konuya kafası takılanlar lütfen araştırsınlar önce. Günlük hayatta kullanılan öyle çok argo kelimeler var ki... Bu mantıkla onların da ayıklanması gerekir. Şayet kullanıldığı taktirde insanı terbiyesiz yapıyorsa, derim ki, bırakınız bu ön yargıları ve kandırmayınız kendinizi. İnsanlar karakterleriyle, insani vasıflarıyla ölçülmelidir. Tepki verecek hanımlar, beyler için söylüyorum; bu mantıkla piyasadaki kitapları da kaldırmak, deyim ve atasözlerini silmek gerekir ki, düşünüldüğünde sadece kendimizi kandırırız. Madem ki kullanılan o kelimeler kültürümüzün bir parçasıdır, o parçaları yok etmek argo da olsa, dilimize yapılan en büyük kötülüktür...
Vecdi Murat SOYDAN474 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Vecdi Murat Soydan