‘Tedavülden kaldırılmış para gibisin.
Gözümden iyice düştün. ‘dedi adam.
‘Kalbinin karasını yüzüme çalıyorsun.
Değerim bu kadar öyle mi?
Yazıklar olsun sana!’ dedi kadın.
‘Kalbime sorsaydın söylerdi sana değerini.
Sen hiç soru sormadın ki’ dedi adam.
‘Beni çok üzüyorsun. Söyle ne yapabilirim?
Ne istiyorsun benden? dedi kadın.
‘Senden ne isteyebilirim ki?
Bir emanet gibi geldikten sonra,
Bir şey istemeye hakkım yok.’ dedi adam.
Ortam iyice gerildi. İkisi de patlamaya hazır bomba gibiydi.

‘Ben her aklına estiğinde ziyaret edilen bir mübarek değilim ki,
Can taşıyorum.’ dedi adam.
‘ O canda ben de varım.
Senin yarın, benim yarım dedi kadın.
‘Düne kadar vardın. Bu gün yoksun.
Yarın da olmayacaksın’ dedi adam.
‘Susalım.’ dedi kadın.
Sustular…

‘Vakit tamam, ayrılık vakti.’ dedi adam.
‘ Sen bilirsin, nasıl istersen öyle olsun.’ dedi kadın.
Adam son kez sevdiğinin yüzüne baktı.
Kadın, bakışlarını kaçırdı.
Saatler durdu.
Derin bir sessizlik oldu,
Kuşların kanat çırpışları duyuldu.
Gökyüzü bir anda karardı,
Ayaz oldu.
Dalında güller soldu.
Bir fırtına koptu,
Yağmur başladı.
Gözyaşları yağmurlara karıştı.
Rüzgar tersine esti,
Bir aşk da böylece yandı bitti kül oldu.





Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
28 Mayıs 2013- Saat : 01.14-Isparta

2.5/5 Toplam verilen oy :