‘’ Bismillahirrahmanirrahim, nerden çıktın evladım?
Umudumu kesmiştim, öldü mü kaldı mı,
Kurda kuşa yem mi oldu acaba? ’’ demiştim,
Hatta celp filan gönderdim, bulamamışlar adresinde.’’
‘’ Af buyurunuz hakim bey amca, önce bir yanlışı düzelteyim,
Sezeryanla erken doğum benimkisi.
İşleriniz bayağı yoğun olunca rahatsızlık vermeyeyim dedim.’’
‘’ Doğru bildin deli oğlan. Başımı kaşıyacak vakit yok,
Parayla adam tutacaktım kaşısın diye.
Ona bile ayıracak zamanım yok.Bakamadım daha dosyana’’
‘’ Dosyam filan yok hakimim. Dağlardan kekik topladım,
Hem de bir acı kahvenizi içeyim dedim.’’
‘’ Neler yapıyorsun görmeyeli? Devam mı şiirlere? ’’
‘’ Şiir hayat tarzım hakimim, yazamazsam deliririm.’’
‘’ Ulan bu zaten iyi halin, iyi, iyi oku da dinleyeyim,
İki dakika zamanın var, sırada başka dosyalar var…’’
‘’ Afedersin hakimim, uzatmaları mı oynuyoruz,
iki dakkada şiir miir okumam,
Emeğin bedeline fiyat da biçilmez, süre de verilmez.’’
‘’ Benimle pazarlık yaparsın haaa, çık dışarı!
Gözüm görmesin seni, ukala şey... ’’
‘’Hakimim, kafayı iyice sıyırmadan ricam olur, zaman ayır kendine,
Dağlara çık, yürüyüş yap, doğada gez… Bitmez milletin dava işi…’’
‘’ Delisin melisin de, açık sözlüsün, ulan sana kimse kıyamaz beee..’’
‘’ Kıyma filan dedin de hakimim, altınla yarışıyor, ayda yılda yeriz…’’
‘’ Tamam, tamam, sana da bir şey demeye gelmiyor.’’
‘’ Hakimim sen aşık oldun mu ömrü hayatında? ’’
‘’ O nasıl bir şey ki, en son kitaplarda okumuştum,
Bir de senin şiirlerinde geçiyordu.’’
‘’ Gördün mü bak! Bir aşık bile olamamışsın,
Aşık olmayan, sevgi nedir bilmeyen adamdan hayır mı gelir? ’’
‘’ İleri gittin ama, kaşınıyorsun galiba…’’
‘’ Sizden geçmiştir hakimim, başınızı kaşıyacak zamanınız yokmuş ya..’’
‘’ Deli oğlan, sevgi filan dedin de, vardı lise yıllarında bir tane,
Mektuplaşırdık, o zaman nerde teknoloji? Cevap gelesiye bir hafta geçerdi…
Ona mektup yazmaktan dersi filan asmıştım,
Gecemde o, gündüzümde o…
Tabi ben gençlik çağında bir baltaya sap olamayınca,
O doktor oldu, zengin birine vardı,
Bir ben varamadım ona. Unutmak için de okumaya verdim kendimi,
İşte bu gördüğün hakimlik cübbesini giydim, ama bir yerim hep eksik kaldı…’’
‘’ Üzülme hakimim, depreştirme içindeki acıyı…’’
‘’ Acı mı kaldı bende, hissiz, duvar gibi bir adam oldum çıktım,
Tövbe ettim, evlenmedim bir daha da.’’
‘’ İyi etmişsin hakimim, bari şiir yazsaydın, açılırdın,’’
‘’ Yazmaz mıyım deli oğlan, gönlüme yazmışım, kırk yıl oldu…’’
‘’ Hakimim, emekliliğini iste, zaman ayır kendine,
Dört duvar arasında per perişan ölüp gideceksin…’’
‘’ Doğru söylersin deli oğlan. Yazayım hemen emeklilik dilekçemi,
Ettireyim yukarıya havale..Şu dakikadan sonra cübbemi de çıkardım mı,
Dokunma keyfime… Bundan böyle şair ceketimi giyeceğim, benden bu kadar…’’
‘’ Büyüksün üstat, haydi çıkalım… ‘’
Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
31/03/2017, Isparta
Ölümsüz Aşklar (15)
Vecdi Murat SOYDAN474 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Vecdi Murat Soydan