"Kaza nasıl oldu? anlat ’’

"Şimdi, şöyle oldu hakim amca,
Yani şimdi dediysem, şimdi olmadı,
Uzun bir mevzu...
Anlatayım anlatmasına da,
Nereden başlayayım? ’’

"Saadete gel evladım, toparla.’’

Geleyim gelmesine de,
O dediğine ben gelemedim,
O bana geldi, aniden önüme çıktı,
Toparlayayım dedim,
Direksiyon hakimiyetini kaybettim,
Kafa kafaya çarpıştık...’’

"Hız limitini de aşmışsın,
Kız senden davacı,
Peki buna ne diyeceksin? "

"Suçsuzum hakim amca,
Ne dediğimi bilmiyorum "

"Ne dedin kıza?"

"Kulağına eğilip,
En güzel kazayı seninle yaptım." dedim.

"Eeee, başka ne yaptın? "

"Sadece gözlerine baktım,
Zabıtlara geçmeyecekse,
Laf aramızda, sen de görsen çarpılırdın."

"Yapma ya, o derece mi evladım?"

"Aşkın derecesi mi olur hakim amca,
Su mu kaynatıyoruz? Masal mı anlatıyoruz?"

"Ne iş yaparsın sen?"

"Şiir yazıyorum hakim amca,
İşler bu aralar kesat,
Fabrikasyon üretim yapmıyorum,
Fason da değil,
Tamamen gönül işçiliği,
Herkese de şiir yazmam,
Ama sen iyi bir adama benziyorsun,
Bir şiir de sana yazarım."

"İyi misin evladım, ne içtin sen? "

"Tövbe ağzıma koyduysam,
İçtiğim zehir olsun,
Üç gündür uykusuzum, ondandır."

"İçeri alırım bak, ileri gitme!"

"Al hakim amca, almazsan namertsin!
Candan geçtim,
Yaşıyor muyum onu da geçtim,
Hatta iki tane de kalem kır!
Şiir miir yazmayayım,
Ondan başkasına kalem yazmaz zaten."

"Yaz kızım, karar!

Sevda mahkemeleri kurulmadığı için, virgül,
mahkemenin görevsizliğine, virgül,
davanın düşmesine, virgül
Sanığın beraatine. Nokta."

Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
18/09/2015-Isparta

2.5/5 Toplam verilen oy :