Kendime çok sordum da çıkartamadım,
Aklımda, kurşun gibi yakıcı bakışı kaldı,
Çok uzun zaman oldu, adını bile hatırlayamadım,
Sendeledim,düştüm yere, doğrulamadım.
Nazlı gülümdü, bir içim su gibiydi,
Sineme can oldu, bir ömürdü,
Kirazdı dudağı, baldı gülüşü,
Cihana gelmedi, öyle güzeli.
Kahve rengi gözleri vardı,
Sırmaydı saçı, beyazdı teni,
Sanırlardı cennetten bir peri.
Her aklıma gelişinde, içmeden sarhoş olurum,
Ben benden giderim, bir hoş olurum,
‘İçmiş’ desinler, ‘ayyaş’ desinler,
‘Kafayı yemiş, manyak !’ desinler,
Umurumda mı dünya, ne derlerse desinler.
Ömrümün gülü,
Nazlı gülüm.
Şimdi nerdedir?
Nasıldır?
Ne yapıyordur?
Gülen gözleri yine sevgi dolu mudur?
Teni yine beyaz, elleri yine pamuk mudur?
Kim bilir, belki de bir annedir,
Yoksa, bir vefasız elinde gün mü sayıyordur?
Düşünmesi bile ne kadar acı,
Bağrıma, şimdi şu saniye, bir bıçak saplandı,
Düşünürken işte şimdi öldüm,
Nerdeyim?
Burası neresi?
Sorgu melekleri kapımda,
Sağımda solumda , bir dolu huri,
Bana nazlı gülümü verin,
Cennet bahçeleri sizlerin olsun!
Güneş gibi, yanarım, sönerim,
Deli divane oldum, kendi çapımda dönerim,
Haz almam, sevinç duymam,
Yemem, içmem,
Gülmem, oynamam,
Mutluluk kelimelerde kalsın,
Onsuz cehennemdir her yerim.
Teksin, birsin Allah’ım.
Haşa!
Ama, tektir, birdir benim de Nazlı’m.
Sen yazarsın, sen bozarsın.
Sana sorulur mu soru?
Ne haddime?
Bir arz’ım var,
Nazlı gülümü her türlü kötülükten koru!
Ömrümden al, ömrüne kat,
Bereketli kıl, gül yüzü gülsün,
Mutlu olacaksa, razıyım, benden uzakta olsun.
Sevilmedi hiç kimse, O’nun sevildiği kadar.
O her daim tomurcuk, taze bir gül, yeri müstesna,
Aklıma geldikçe tatlı sözleri, gülen gözleri,
Bir ay doğar yeryüzüne,
Işık saçar yıldızlar, parıldar geceleri.
Allah’ım,
Hamd ve şükürlerim sanadır,
Ellerimi açtım, yardım dilerim,
Bir tek sen bil isterim,
Nazlı gülüm, benim canım,
Senden sonra tek sevdiğim,
Çok sevdim, hep sevdim,
Yine de severim,
Hem vallahi, hem billahi.
Yalanım varsa,
Gücü yetensin,
Ya beni çarp,
Ya ekmek çarpsın.
Ya kalbimi çıkart,
Yüreğimden al sevgisini,
Boynum taşların altında kalsın!
Nazlı gülüm, ruh eşim,
Bende kalan tek ölümsüzlük!
Ondan sonrası hükümsüzdür!
Ölümsüzlük şerbetini yüreğim içti.
Ey güzel Allah’ım,
Görensin, bilensin, dileyensin,
‘Ol ’ dersen, olmazlar ‘olur.’
Ettiğim dualarımı,
Lütfen kabul buyur!
Sana eş tutmak ne haddime,
Kimseler acımasın bana,
Bir tek sen acı halime.
Nazlı gülüm her aklıma geldiğinde,
Hafızam durur, elim kolum bağlanır,
Olamam, ben adam olamam,
Adım yerin dibine batsın!
Yarın kesilmeyecek mi nefesim?
Kurtlar, kuşlar, böcekler yemeyecek mi?
Toprak olmayacak mı bedenim?
Ne olacaksa olsun!
Kabulümdür!
Yeter ki Nazlı gülüm hep sevinsin,
Mutlu olsun, huzur bulsun.
Yüreğinde güller açsın,
Gül Muhammed’e komşu olsun.
Sevgisi, hep bende kalsın,
Adı hep bende yaşasın.
Yalanım varsa,
Bedenim, köpeklere kalsın.
Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
20/06/2013- Isparta
Nazlı Gülüm
Vecdi Murat SOYDAN474 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Şiir Adresi : http://siirtutkusu.com/nazli-gulum
Ekleyen Kullanıcı : Vecdi Murat Soydan