Şiir Tutkusu

Menü

Hamdolsun

Hamdüsena olsun hamdolsun asra
Gölgeli mevsime güne hamdolsun
Sonsuzun döşüne yaz beni mısra
Bu güne yarına düne hamdolsun

Ayıp ve kusurlar dil ile beden
Hamdın süvarisi nefsle harbeden
Mükâfat müjdesi alır şükreden
Allahü teâlâya dine hamdolsun

Kelebeği seyret birkaç saniye
Görmemezlik neden hem isyan niye
Ve gül kokusunda yaslan fâniye
Kadir gecesine bine hamdolsun

Kudretin eseri hamd bir tek hece
Şükredenlerden ol her gün her gece
Ölümü hatırla ölmeden önce
Hâlisâne vakte an’a hamdolsun

Kıldığım namaza yıldıza aya
Bir lokma ekmeğe bir yudum suya
Kur’an salavâta ezan salaya
Ve Elhamdülillah O’na hamdolsun

15.05.12 Bursa


--------------------------------------------------------------------------------

Kuşandım

Sen devrin gözyaşı sen ulvi vaaz,
O’nun ikliminde titrettin arşı.
Sen hep sinelerde duâ aşk niyaz,
Ruhum bulutlanır Kâbe’ye karşı.

Hakk’ın hür sedası gönlün gözlüğü,
İnancın pâk yüzü zebercet çarşı…
Tekrar hatırlattın ölümsüzlüğü,
Kuşandım ben seni İstiklal Marşı!

14.05.12 Bursa


--------------------------------------------------------------------------------

Sözün Kısası

Hakikati gizleyip, katırlara at dedi,
Güneşe şaşı bakıp, gölgeleri sat dedi.
Hep gerçeğe muhalif, iradeyi güldürüp;
Mâziyi perdeleyip konuyu kapat dedi.

Başladı münakaşa ne söylersem yut dedi,
Vuslat nedir sorunca böbürlenip git dedi.
Rest çekip bekleyince, bedbaht adam çıldırıp;
Sahibine bakmadan, hınzır bana it dedi.

Dürtüleri boşlukta hâlâ şerri tut dedi,
Şirki şirkle boyayıp sonsuzluğa put dedi.
On dört asrın ruhunu tozlu rafa kaldırıp;
Uzun sözün kısası, uyu uyu yat dedi!

09.05.12 Bursa


--------------------------------------------------------------------------------

Peçelemişim

Uyurgezer oldum içimde hüzün
Ve parka bakarken gecelemişim
Göğü aydınlattı bendeki yüzün
İsmin çocuk gibi hecelemiş

Yalnızlık yenilgi fakir zengine
Neyi yaşamışsak dengi dengine
Rengin çevirmişim, rengim rengine
Aşkı desen desen keçelemişim

Kaygı bekleyişi mısralar ama
Kader yazgısında kural arama
Tez gel yosun gözlüm tuz bas yarama
Yokluk hasat edip hiç elemişim

Ağlayan gülenim ağıt türküm sen
Büyülü zamanım yaşam farkım sen
Songüz’üm baharım dönen çarkım sen
Vuslatı kendimce nicelemişim

Seni sayıklarken kurudu dilim
Çorak yüreğime tez gel sevgilim
Balım, karçiçeğim hele ver elin
Sensiz yeryüzünü peçelemişim

07.05.12 Bursa


--------------------------------------------------------------------------------

Karartılar

İnsan karartırları, tavanı yok tasalar,
Maskeleri düşürmüş koca koca masalar!
Mehtapta ney havası, gerçekte pek çürümüş,
Yamyamlığı bırakıp vicdana uğrasalar…

29.04.12 Bursa


--------------------------------------------------------------------------------

Ağlez Yazdılar

Hasret dudağında hudutsuz hârım
Yazdıkça derinden kem söz yazdılar
Rüyayı kuşattı hüznüm efkârım
Gece yamacıma Ağlez yazdılar

Hem dünya oyunsa geldik oyuna
Çile mevsimine aşkın köyüne
Uzandım tenhâya boylu boyuna
Bakıp gözlerime öksüz yazdılar

Ruhumu tütsüler köyün dumanı
İhtiyâr söğütü kotan yamanı
Asfaltta koşarım hasat zamanı
Mecnun’u unutup gürbüz yazdılar

Hiçe sürüklenip irkiliyorum
Sessiz gecelere dökülüyorum
Bu bendeki közü ben biliyorum
Ruhum frengili sessiz yazdılar

Ve bir düş içinde bol ettim azı
Ağlez’e kalır mı ömrün birazı
Ömer’in şiiri Kenan’ın sazı
Gurbet türküsünü bizsiz yazdılar

07.05.12 Bursa


--------------------------------------------------------------------------------

Nereye Kadar

Her yanım fırıldak, her yer haşarı,
Gayeyi fark etmek büyük başarı…
Dünyanın dostluğu nereye kadar?
Bağırır derin ses haydı dışarı!

03.05.12 Bursa


--------------------------------------------------------------------------------

Sensizliğe

Aşkın serinliğine kovalıyorum seni
Zümrüt saçlı baharlara
Gözlerin parıldayan kehribar
Ellerin yed-i beyzâ
Kızaran akşamlarda izliyorum yokluğunu
Sensizliğe bürünüp

Sakın unutma sensizlikte olduğumu
Hissiyatımı öğütlüyorum sana
Gökkuşağı misali
Renklerinin altından geçiyorum
Bulutları delerek
Güneşi heceleyerek

Her gün ayrılık türküsüne inat
Ozanlar dinliyor
Vakitler avutuyorum
Anlasana geçmişe bakıp buğulanıyorum
Öksüz kız yanağında tüllenen yaş gibiyim

Boşluklara koşturuyorum arada
Duygularım renksiz
Öldürücü hisleri kovalıyorum

İnliyorum durmadan
Takatimi teperek
Hasretin pençesinde

Sende başka bir esinti var
Bambaşka
Ta hücrelerime kadar işleyen
Azgın çocuklar gibiyim
Kör oluyorum seni görünce

Yaş döken gözlerin olayım
Mısra mısra dopdolu
Senli gurbetleri ne çok sevdim ben
Divâne vâdilerinde

Gel gir kırık kalbime
İki büklümün olayım
Duyuyor musun?

26.04.12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
Ömer Ekinci Micingirt414 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Ömer Ekinci Micingirt