Şiir Tutkusu

Menü

Micingirt Şiirleri I

Şato Finoları

amansızım yorgun ve bitkin
gözlerimi oyuyor künyesiz
pusatsız kahpenin
parmakları

sokaklar sessiz yılgın suskun
çağlayanlar
durgun

mısralar ağarıyor yılların çığlıkları
restini görüyorum
kapı kullarının

salıvermiş geçmişini geleceğini
bütün beklentiler nadasa bırakılmış
sefil çakırkeyif
vurdumduymaz

ve şehvet müptelası
şafakta havlayan şato finoları
kökünden koparılmış
keskin aymaz

19.03.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Tedavi

Tasâvvuf tedavi merkezi doktor
Sûfi olmayanın mürşidi çoktur
Belki bir vasıta öteyi tespit
Basit görmeyiniz dönüşü yoktur

14.03.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Fırıldak

Sözleri fırıldak şakakları kir
Adam kızıl amma diyemem kâfir
Şeytanın vekili izândan ırak
Mekânı kaybetmiş nefse misafir

14.03.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Vazetmem

İzândan soyunuk abartmaları
Bu tür dürtüleri asla hazzetmem
Hayret der tefekkür kabartmaları
Seyri hatırlatır sükûn vazetmem

13.03.13 – Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Künye

Alamut efendisi Hasan Sabbah Araptır,
Farisi Ömer Hayyam,her hecesi şaraptır.
Mârifet renkte değil, âdemdir tek künyemiz;
Çamurunu unutup büyüklenmek haraptır!

13.03.13 – Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Tâviz

İri iri adamlar, mahremiyet diz dize,
Ve raksın gümbürtüsü sallanıyor avize.
Kur’ân rafta örtülü,fıtrat modaya feda;
Yaklaştık büyük zevkle,teslim olduk tâvize!

13.03.13 - Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Cürümlerim

Hüznümün sahrası gri balkonum
çok şeyi andırdığı sessizlik gümbürtüsü
ve yokluğun gözleri
öksüz bulutlar

sağ yanımda mısranın paçavraları
yazıp siliyorum duygu şölenlerini
minyatür törenlerle

karşı parkta bir muhacir karısı
cadde boyunca höllük topluyor
horoz seslerine aldırmadan
gecenin beşine

ve cinler havlıyor ezan sesi duyunca
kuyrukları balkona değiyor
rüzgârın uğultusunda

uzanmış esrarın çocukları
ipini koparmış insanlığın vicdanI
uyanmaya başlıyor yüzüme kusarak
sokak azgın boğa
çıldırmış böğürüyor
sessizce

ben ise siniyorum karanlıkta
ayak seslerine kulak kabartarak
avucumda cürümlerim

12.03.13 -Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Yak Beni

Göm kalbine boşluğun parmaklarını
dinle kendini üzüntüdesin
tükür öpücükleri
aşkın çekirdeğine
eri tüken
yok ol

Kanat gözyaşlarımdan başla
yıllanmış oluyorum sensiz
enkaz şiirler
ve ben

Dinle kendini artık üzüntüdesin
salıver güzelliklerini
gel zaptet beni
yak beni serinlet
erit tüket yok et
yak beni
yak

11.03.13 Bursa

--------
Çeviri: Çiçek Körük

HURT WİTH YOU

Bury fingers of space to your heart
Listen yourself,you are in sad
Spit kisses to seed of love
Fuse and exhaust
Disappear…

Bleed
Start from my tears
I become old without you
Wreckage poems and me…

Listen yourself,you are in sad
Spread your beauty
Come and conquer me
Hurt me cool me
Fuse and exhaust
Disappear
Hurt me
Hurt…

Çiçek Körük kardeşime teşekkürler...

Ömer Ekinci Micingirt


Gel de Anlatıver

Uykuyu solukla gel bende uyan
Demirlerle kaplı sedire yasla
Hasretimle kırpış yüzümle boyan
Yüreğin tutayım hoş iltimasla

Kuytular tertemiz sensizlik izi
Sabretmek gerek ki olsun meyvası
Ötenin gölgesi aşkın temyizi
Yosmalara mahsus nefsin hevası

İzânı eskimiş arda kördü hep
Namusluda namus namussuz da et
Engerek çıyanlar zânnı ördü hep
Bakışı hâinlik sözü necaset

Aşkın derinliği vakitlere bent
Ömürlere ömür doğuşa ebe
Kim bilir belki de Leyla’ya kement
Gel de anlatıver aşkı merkebe

08.03.03 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Tozlu Dosya

Gözyaşlarım taş duvar
ifâdem mahpushane
şiirlerim ölümcül
heceler benden
rüsva

Koşarım tramvaysız
rüyalar uzun bacak
gecelerim ruhsatsız
peşimde aşk hışımı
burnum da
ter kokusu

Tütsüler koparıyor
yazgılar eğiriyorum
yer yer pusatsız

ve zihnim ve zihnim
tozlu dosya

07.03.03 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Taş Toprak

Ağlayamıyorsan yüreğini ser
Bir gece göz yumma sehere değin
İpek bir mendile gözyaşı gider
Kaçıyor elinden son geleceğin

Çıplak bir lâf ile beni anmadan
Önce bir fatiha sonra okşayın
Ruhumu vereyim hırpalanmadan
Varlık tablosuna beni yok sayın

Çok şey der kaşlara yağan şu karlar
Şu kesik sakalım ölümden de ak
Micingirt upuzun ateş yakarlar
Betonlar merteğim taş toprak yatak

03.03.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Mizan

Helâl eyle haram katma aşına
Kazancını haram eden kul değil
Günahız yazıla mezar taşına
Mîzan ve terazi bir meçhûl değil

28.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Tevbelerim

Emretti doğ dedi biz doğuverdik
Kör melûn aldattı Âdem dedemi
Hiçliği sırtlayıp defteri dürdük
Göz göre pişmanlık say ifâdemi

İmtihan pek ağır işte bu yüzden
Benimle birlikte sen gel ağla yâr
Kendimden kaçarım gece gündüzden
Nedâmet adına tevbelerim var

27.02.03 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


El Salladık

Ufkumu yaralar sözün eğimi
Kılık değiştirmem isyan yok hâşâ
Alamayışından his yüreğimi
Bıraktı kederi düştü telaşa

Siz yüzen atlılar ben ıssız ada
Benzersiz trafik karanlık ya da
İs savururum tüten bacada
Ateşle oynarım ellerim maşa

Hüznü sarmalında sığındım bir’e
Beyaz dörtlüklerle vurdum şiire
Uçuştu heceler gör birdenbire
Döküldü gırtlaktan döndüm sarhoşa

Sere serpe renk renk düşüncem mordu
Sözler pek kumarbaz kazan diyordu
Dudaklarım ben’i hıfz-ediyordu
Heceyi katledip yattım ben paşa

Seheri ağarttım gaflet var kesin
Umurunda değil baktım herkesin
Şiirin merkebi ne derse desin
Aşka el salladık kardeş kardeşe

27.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Büyüler

Ay ışığı gibi kalp atışları
Sükûtu yaydıkça çiçekler solar
Hasret yudumlarım günbatışları
Mahzun ıssızlıklar içime dolar

Rahmete sığınıp kuytuya yattım
İzahı imkânsız uykular tattım
Çok şeyler izledim gözü kapattım
Rüyayı büyüler birazdan gelir

25.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Renklerim

Bir yanım Balkandır bir yanım Kafkas
Renklerim çok benim Türk Kürt Arnavut
Bu ne asâbiyet kin ve ihtiras
Özbeöz Mahmut’uz Kaşgarlı Mahmut

Marşımız Akif’tir kılıcım Ali
Biz aynı milletiz rengi bırakın
Vallâhi billâhi büyük vebâli
Dön bir mâziye bak nedir firâkın

Nifaktır ayrılık zulmettir yâni
Beraber yaşadık ezelden beri
Biz Ahmet Arvâsi Ahmed-i Hâni
Bizi ayıramaz birkaç serseri

24.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Aygır

Bir oh çeker köpürür, çifte atar direğe,
Secdeye pek muhâlif, koşar gider mereğe.
İdrâkten prangalı, dindara der mürteci;
Bu aygıra ne desem, mücüzat yerküreye!

22.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Kabadayı

Say ki bir delinin gündelikleri
Atma mısraları sakla bir yana
Hazzetmem şiirsel kahpelikleri
Yiğitlik taslayıp kaş çatma bana

İhânet zinciri aynalara bak
Her halin eşkıya her işin ihrak
Nefsin kemendinden kendini bırak
Sokaklar tapınak tapan tapana

Pek düşünür akla sahip gelenler
Çok şeye perdeli her şey bilenler
Hüsran ehli olur terkedilenler
Varlık ne yokluk ne git sor babana

İfadem balyozdur sözlerim rende
Çifteni çok atma yuların bende
Haydutlar at sanar seni görende
Hizaya getirir kısar kapana

Deyince namussuz çekti ok yayı
İstemem nasihat diyor ki dayı
Yiğit ya bağırır pek kabadayı
Ve zoru görünce kuvvet tabana

Pusula belirsiz akıldan yaya
Aklın ötesinde tahrişte hâyâ
Sessizce yönelip baktım sahraya
Sahrada değişmiş dönmüş yabana

20.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Desinler

Sevgilim otağım yürek ocağım
Göğe kurşun sıkıp aşk vuracağım
Sensiz kavgaları durduracağım
Kimin divanesi sarhoş desinler

Sensizlik kaygısı sardı sinemi
Gülüşün katresi yoksa bene mi
Ben sendeyim sende gördüm ene’mi
Kimin pervanesi koş koş desinler

19.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Koşturmaca

Çok şey var avucumda, yoklukta var varlıkta,
İdrâkim çöl ortası, koşuyorum karlıkta.
Koşturanlar da ölür, peşinden koşanlar da;
Anladım ki mârifet, ölmez sanatkârlıkta!

18.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


File

Petek deseniyle pek hoştu file
Gün ola o günler geriye gele
Pazarcılar vakur pehlivan mertti
Ne desem bilmem ki boşa nafile

14.08.12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Ondört Şubat

Ar sokağa taşındı, buz kar yağmur kışındı,
Valentine düşündü, yaşasın on dört şubat.

Siz resmedin ben çekim, sevgili kim seven kim,
Mihenk kaydı nitekim köşesin on dört şubat.

Renk renk mumlar yakarak, zıvanadan çıkarak,
Prangalar takarak, koşasın on dört şubat.

Nefsin azgın görgüsü, gerçek şehvet dürtüsü,
Meşke teşvik sergisi, döşesin on dört şubat.

Sevgiliymiş nedeni, tatbikatta medeni,
Konuşturmayın beni, maşasın on dört şubat.

Kısrak gibi yetişir, mahremiyet tutuşur,
Edep yoğur ar pişir, pişesin on dört şubat.

İffet ateş yanan kor, danış vicdanlara sor,
On dört şubat geliyor, neşesin on dört şubat.

Vahşi batının eli,akıyor zillet seli,
Para puldur temeli, poşasın on dört şubat.

Zina tavana vurdu, mazgal doldu su durdu,
Sevgililer kudurdu, paşasın on dört şubat.

Dipsiz kuyu gir eşin, Aras paklamaz leşin,
Hovardaca gidişin, şişesin on dört şubat.

Aşk şuûrdur dön bir bak, huy şartlanma ve nifak,
Kaybol kirli ittifak, şaşasın on dört şubat.

Soyun der adı cüret, biraz utan be ar et,
Bu mu aşka sadakat, şaşısın on dört şubat.

Hayat ölüm yaş elli, zillet sardı besbelli,
Şiir acı teselli, aşasın on dört şubat.

Kaybettiğim aşk meğer; ne ölçü var ne değer!
Sevi bu ise eğer, düşesin on dört şubat.

Oku öğren yaz sende, hitabıma kız sende,
İzan sende göz sende, yaşasın on dört şubat!

14 Şubat 13 – Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Tevbesiz

Liyâkati kuşanan kâinata tapamaz
Zorlamayın kardeşim kul tövbesiz yapamaz
Sükût ehilleri var susunuz dinleyiniz
Görenin gözlerini hiçbir perde kapamaz

Ömer Ekinci Micingirt


Felâket

Anlamsız söz dolmaz kap
Vasıfları ıstırap
Ne vicdan der ne hicap
Adam değil felâket

Irgalanmaz yüzü kir
Akli idrakten fakir
Ne izzet var ne fikir
Adam değil felâket

Renk çok tekâmül alık
Korkuda kalabalık
Gerçekte bin bir kılık
Adam değil felâket

Fiil nedir dön bir bak
Şâir şuura uzak
Hep ihânet hep tuzak
Adam değil felâket

12.02.03 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Tek

Kim kavuştu
Kim çeltikten çıkardı
Kim tanrılar icat etti
Sonsuzluk vapuruna kim öfke kustu

Ve kim heykeller dikti ruhunun ortasına
Kimliksiz şuursuz ve fütursuzca
Kim varlığın ve hiçliğin iskelesine
Kemen attı boylu boyunca
Usta ellerde yandı pişti
Tevbe yangınıyla

Kim sabır taşlarını kaldırım
Gözyaşlarıyla elele
Hoşgörü caddesine yürüdü
İzzet deryasına yelken açtı
Kim zillet bataklığına koştu
Kim sağır kim kör
Kim hükümlü kim hür

“Ehad” ve“Samed”
Affet beni
Affet …

12.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Gerek Yok

Sabah seherinde bir yerlerde ol
Çiçeklerde su vicdanlarda ter
Yedi iklim dolaş renklere sokul
Öyle içten ol ki öyle içten yâr

Gözlerini sustur ıslatma teni
Âşıkta bilinmez ölüm nedeni
Bir fakir gitti der verir bülteni
Gayrisi gerek yok yeter bu kadar

11.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Aşkı Huzur

umutlarım gürül gürül
eskittim kuşkuları
elma şekeri çocukluğum
sevda şerbeti sürdüm dilime
ve hasadım taşlı tarla
aşk kaçmış gözlerime

gecelerin zifrine ne destanlar sakladım
koşuyorum sabır taşlarını dökerek
öfkem cehennem
yeşillerim kar altında mevsim uzun
sözlerim utangaç gözbebeklerim ustura
yüreğim gecekondu
ya yürüyüşüm yürüyüşümü sormayın
çakırkeyf şizofren sarhoş
yaş gözlerim
gözlerime aşk kaçmış

vuslat sokağına nedamet toprağı sermişim
avuç dolusu acı küfeler dolusu hüzün
gam keder fedakârlık zaman bakış
hasret şarkıları söylüyorum
tespite vasıta benim bahçenin
yediverenleri
huzursuzluğum kaç bahardır
mısralarım dargın ve yorgun
ve eskidim
neredesin aşk-ı huzur

aşk mavisi dörtlüklerim şiirlerim pek artist
cümlelerim sihirli hecelerim tabutluk
sahifeler ayışığı yazdıklarım muâllakta
gözlerime aşk kaçmış
aşk kaçmış gözlerime

08.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Yâr Nerdesin

Senle doldu aşkın bendi
Neredesin çok özledim
Efkârlandım ruhum dindi
Neredesin çok özledim
Çok özledim yâr nerdesin

Tükenmiyor günüm ayım
Tütüyorum dumandayım
Boşluktayım zindandayım
Neredesin çok özledim
Çok özledim yâr nerdesin

Tükendikçe var görüldüm
Ruhum mahpus hür görüldüm
Mavi yeşil mor görüldüm
Neredesin çok özledim
Çok özledim yâr nerdesin

Koşuyorum aşk iline
Kurban olam hoş diline
Ruhum değdi menziline
Neredesin çok özledim
Çok özledim yâr nerdesin

Senle geldi yaş gözüme
Hiç katmışım çok azıma
Düğümlendi boğazıma
Neredesin çok özledim
Çok özledim yâr nerdesin

07.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Ağladı

Yüreğim nigârdır susmuş dedim de
Çevirdi yüzünü güldü ağladı
Tasvirler izâha küsmüş dedim de
Unuttu gülmeyi daldı ağladı

Bilmezleri sardım hasret bezine
Sabrı çekiyorum vaktin benzine
Benim gibi hüzün geldi yüzüne
Aklımdan geçeni saldı ağladı

İlan-ı aşk hiçlik aşk bahçesinde
Yalnızlık birikir yâr bohçasında
Sessiz bir yorgunluk var lehçesinde
Peşimden namazı kıldı ağladı

Titreyen elleri saklıdır giz’de
Mevsimler tükendi gitti bu yazda
Sevenler ölmezmiş duydum vaazda
Her gece uykumu böldü ağladı

05.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Asla

yüreğinde bıraktığım her bir parçayı
ve hüzün esintilerini
tamamlamaya çalışıyorum
neden hep korku sarar
tamamlanamamak
korkusu

şiirin tenha yollarında
sükutu kovalarken
sensizlik esintisi gelir
her yerden

sıyrılırım kendimden
yalnızlığı beslerim
beslemekten öte
yalnızlıkla rabıta
heceleriz

sonra kaba bedenimle
nazik duygulara bürünür
salarım boşluğa
hayallerimi

seherin virdini izler
kalabalıklara karışırım
hiçbir şey olmamış gibi

hiçbir şey sinmiyor içime
rahata inat
hiçbir şey

anlat demeyin sakın
anlatmayacağım
ruhumun
gelgitlerini
asla

01.02.13

Ömer Ekinci Micingirt
Ömer Ekinci Micingirt414 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Ömer Ekinci Micingirt