Şiir Tutkusu

Menü

Allah’ım Yakma

Ne çok hakikati var soğuk terin
Tüketir bir soluk bütün fıtratı
Bitiş son macera sonu kaderin
Var mıdır bilmem ki kulluk sıfatı

Dâvet salâsının ezgisinde ben
Yüreğim tir tir benzer serçeye
Susmuş bekliyordur o soğuk mesken
Belki acır beni alır bahçeye

Bana pek apansız size sıradan
Nasıl anlatsam ki o büyük günü
Ürkek koyun gibi kaçar sürüden
Kapar gözlerimi ruhun sürgünü

Her yanım ney sesi bu nasıl beste
Gelip uyandırsa ne olur biri
Bilinmeyenler var çıkan nefeste
Komşuya angarya ölüm zinciri

Yüzüm kar beyazı yavrular üzgün
Kimseyi kimsesiz yetim bırakmaz
Cürmüm pek çoksa da imanım düzgün
Kulum der affeder inşâllah yakmaz

_________________’Lezzetleri yok eden ölümü çok anın.’ (Tirmizî)

28.12.12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Allah De

Zevki sefa bir yana
Gel Allah de Allah de
Kalbin bağla Yezdan’a
Dil Allah de Allah de

Şereflensin nefesin
Arşa çıksın nur sesin
Dilsiz misin sen nesin
Lâl Allah de Allah de

Kuşlar hu hu ötüşür
Güller yanar tutuşur
Sesin arşa yetişir
Bil Allah de Allah de

Yer gök zikirle inler
Allah derler tüm dinler
Kör şeytanı kim dinler
Gül Allah de Allah de

Zaman gelip geçmeden
İmam boyun ölçmeden
Bu diyardan göçmeden
Öl Allah de Allah de

Hayat oyun bilmece
Belki de son bu gece
Kulluk müthiş derece
Kal Allah de Allah de

Dalma Ömer uykuya
Dağa semaya suya
Gelmeden sonsuz rüya
Dal Allah de Allah de

Gel Allah de Allah de
Kul Allah de ya Allah

11.05.2006 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Allahuekber Dağı

O benim mahremim duvaklı gelin,
Karlı dağ dediler beyaz örtülü.
Zifaf yok hüznü var aşksız güzelin,
Kırağı bezeli hâlâ kâkülü…

Başladı velvele kırıldı testi,
Dermansız ağıtlar içime esti,
Dereler mübarek dağ mukaddesti,
Rüyama dokundu şehidin eli.

Zirveyi birazdan tipi tepecek,
Hep beni doksanlık ayaz öpecek,
Ve beyaz cazibe aşkı serpecek,
Adeta bir Leyla dünya güzeli.

01.10.09 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Ama Yalnızım

Yalnızlık taht kurmuş ufkum kapkara
Ümitsiz değilim ama yalnızım
Dertlerim depreşti yazdım dağlara
Poyrazla katmışım kuma yalnızım

Kaybettik dostluğu yetim değerler
Kadir kıymet ne ki kasvet yayarlar
Makama rütbeye boyun eğerler
Çıldırmış çıkmışım dama yalnızım

Kalabalık külden yaban ıssızım
Dostluklar mevt olmuş bense sessizim
Karakış sokakta yavrular bizim
Acıklı bakıştık ama yalnızım

Çöplükler aç dolu toplum çok rahat
Ben suçlu ben güçlü benim kabahat
Ecel kervanımda sayıyor saat
Kimi aç kimi tok deme yalnızım

Ömer her halimiz gösteriş tüter
Namaz kılar ceset namazsız yatar
Hücreler isyanda, yeter be yeter
Kendime sitemim kime yalnızım

Ömer Ekinci Micingirt



Ana

Bir şiir yazdım ana bir de seni düşündüm
Uzun barak havası, aşkın kalbini delen
Çığlık yaka yakaya, bağırdıkça bağırdım
Ben neden böyle ana, neden böyle ben hâlen
Bir şiir yazdım ana birde seni düşündüm
Çığlık yaka yakaya, bağırdıkça bağırdım

Hangi karanlıklarda, kirli yüzler hoş durur
Körlerin aynasında oldum atsız kahraman
Şu şâir sokağına şiir beni koşturur
Oysa elimde kalan bir çürük tahtırevan
Hangi karanlıklarda, kirli yüzler hoş durur
Şu şâir sokağına şiir beni koşturur

Hem bana bakma öyle, sözlerin tutuyorum
Vezin yıkık söz bozuk, yürüyorum kendimce
Ana, ömrüne gurban, sanma unutuyorum
Yaşmağın öpüyorum hayalime gelince
Hem bana bakma öyle, sözlerin tutuyorum
Ana, ömrüne gurban, sanma unutuyorum…

Ömer Ekinci Micingirt



Ana

Sen yuvamsın sen duamsın sen nefes
Nur yüzü yaşmaklım gelişen kurban
Sen yârımsın sen varımsın sen herkes
Hüzünle yaşını silişen kurban

Sen vatansın sen bayraksın sen toprak
Sen poyrazsın sen güneşsin sen mehtap
Sen seccadem sen imamsın sen mihrap
Şevk ile namazı kılışan kurban

Sen sevgilim sen leylamsın sen bebek
Sende cennet üfül üfül rengârenk
Sen Firdevs’in sen hurisin sen melek
Tefekkür kuşanıp dalışan kurban

Sen zikirsin sen şükürsün sen huzur
Sen ümitsin sen duamsın sen de nur
Sen nezaket sen iffetsin sen sürur
Şefkatin rengine gülüşen kurban

2005 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Ana Sen

Hıçkırıklarımın sebebi sensin
Bendeki leyla sen aslı’da sensin
Kapıldım poyraza ne dense densin
Yemyeşil yayla sen süslü de sensin

Sen hem şefkat suyu dağda türkümsün
İdrakte pervazım şuûr hırkamsın
Kokun cennet tadı ziynet farkımsın
Ölümsüz sevda sen yaslı da sensin

Seninle her zaman senin hiçinde
Körkütük gibiyim başka biçimde
Kaybetmek tek korkum azap içimde
En büyük paha sen misli de sensin

Bendeki ağrılar sende hep yara
Cennet gölge oldu senli dallara
Uzat ayakların vuslattır yâr’e
Mis kokan hüzün sen hislide sensin

Duâ ötesini kimse bilemez
Senli yazgılarım sensiz gülemez
Aşkım sen sevgi sen sensiz olamaz
En nezih ahenk sen faslı da sensin

Ömer Ekinci Micingirt



Anadolum

Asırlarca çağ bilmeze çağ açtın
Üç kıtada nemrutlarla savaştın

Şeref verdin insanlığa şan verdin
Şehit oldun cephelere can verdin

Dertlilere mazlumlara dost oldun
Toprak oldun yastık oldun post oldun

Zalimlere rüyasında dert verdin
Esir düştü yuva verdin yurt verdin

Satılmış pusuda içerden vurur
Vatan ekmeğini yiyen kudurur

Manşetler yol vermez büyük resime
Haykırışlar Kürt Türk bütün kesime

Kalk yiğidim kalk gör sâlan okunur
Bu yatışın vicdanıma dokunur

27.09.2005 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Anam

Yetiş hüsnü niyetle
Her can muhtaç anaya
Kucakladım ümitle
Sığındım o manaya

“Ana gibi yar olmaz”
Niçin, sonsuz aşk gerek
Onsuz cennet verilmez
Üç beş göz yaş dökerek

Hoş eyle der Yaradan
El ele ve diz dize
Cürmüm çıkar karadan
Bırakma nefsimize

Anam yüzü masmavi
Renk renk Firdevs bestesi
Yürüyen bu semavi
Bizim köşkün kubbesi

19.12.08 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Anladım

Hikmet basitliği alt eden sırdı
Benimki sadece ifşa gerçekte
Seyre yelken açan zannı ısırdı
Hakikat yudumla tespihi çekte

Tefekkür var iken benlikte niye
Sahip olduğumu satan deliyim
“Tek” gerçeğe rağmen koştum fâniye
Velhasıl anladım ben perdeliyim

31.10.12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Anlatamadım

Kendini savurur boşluğa doğru
Alıp götürüyor hep mutsuzluğa
Gözlerim kupkuru içimde ağrı
Beni de düşürdü umutsuzluğa

Vuslata örülmüş ölüm kıskacı
Yüzüme yokluğun gizini sürer
Kuşkulu hislerin yoktur ilacı
Yer yer acısını bana da verir

İdrâki atlatıp yürekten geçti
Ruhumu çiğniyor hep adım adım
Kahır yudumlattı hareler saçtı
Baktım gözlerine anlatamadım

06.06.12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Anlatıyorum

Bir şubat gecesi ben ayaktayım
Alevden döşeğe yatmak olur mu
Bendeki yitiği aramaktayım
Teberrük hülyalar satmak olur mu

Hiç kimse duymasın sakın ha dostlar
Azrail dikildi aynı saatte
Mezarı gösterdi banada yer var
Dehşet hışımıyla hemen alt katta

Sağa dönüyorum kan ter içinde
Taşınmaz yükleri taşımak ne zor
Bu gün efkârlıyım başka biçimde
Ruhum gökyüzünde kafam dönüyor

Sus hele aslanım dönme ne demek
Değirmen misali yer gök dönüyor
Kâinat içinde var mı dönmemek.
Şubattan mı acep zihnim donuyor

Gör pencere derin çok şey öğütler
Hüzün yamacına yaş atıyorım
Çiğ düşmüş düşlerde yanar söğütler
Ben beni hep böyle anlatıyorum

02.02.12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Anne

Islak solukların vuslat muştusu
Eser burcu burcu öp beni anne
İffet deryasından nergis kokusu
Şükür sağnak sağnak öp beni anne
Vuslat kokusunun şuh ahengiyle
Ölümsüz güftenin ana rengiyle

Sen bebek bakışlım sen solmayan gül
Sende cennet anne buyurdu Resul
Düşündüm sabrını bu ne tahammül
Sabır üfül üfül öp beni anne
Belki de bir mücrim bahtı karayım
Azıcık nefeslen yüzüm süreyim

Her seher yüzünde nur hilallenir
Efkârlı nağmende şefkat tüllenir
Fecir şaha kalkar sema güllenir
Zikir perde perde öp beni anne
Duan fersah fersah gelir dengiyle
Annelik hakkıyla kul mihengiyle

Ruhumun bahçesi gönlümün gülü
Hakkın emaneti sevdamın tülü
Yaşmağı zümrütten vefa örtülü
Tekbir beste beste öp beni anne
Titrek bakışınla dur yalvarayım
Bin sırtıma anne O’na varayım

Ömer Ekinci Micingirt



Anne Yâr

Hep alnın beş olsun dediyse annem
Değmeyin keyfime efsun boyu hem
Kimse ulaşamaz ondaki aşka
Anne zor sevdadır anne bambaşka

Amelin eş olsun dediyse annem
Vuslattaki sevda çaylardaki dem
Melekler düşemez ondaki aşka
Anne mor sevdadır anne bambaşka

Gözünde yaş olsun dediyse annem
Duâ fısıltısı kırışıklar nem
İdrâk yetişemez ondaki aşka
Anne nur sevdadır anne bambaşka

Helâl’ı hoş olsun dediyse annem
Duydum duyanlara yoktur cehennem
Mecnun Leylâ denmez ondaki aşka
Anne yâr sevdadır anne bambaşka

26.08.14 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Anzaklar

Toplanmış tüm erkân dinliyor ayin
Ve utanıyorum
Anzak Avustralya ve basın yayın
Anlatamıyorum

Çanakkale uyan uyan şehidim
Ben yatamıyorum
Dost imiş Anzaklar heyhat yiğidim
Unutamıyorum

Dostluğa sözüm yok ve de mukadder
Anlatamıyorum
Ayine hoşgörü zikir derbeder
Hazmedemiyorum

Kutladı hür basın şevkle rengârenk
Anlatamıyorum
Boşuna mı Seyit boşuna mı cenk
Ve utanıyorum...

26.04.2005 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Ar

Sükûtu âşk olanın gülüşleri mor olur
Rahmetinde ıslanır hiçliklerde var olur
Ötelere uzanır ince zârif bembeyaz
Çilekeş yüreklere yâren olur yâr olur

İffet izzet sessizlik gözlerinde ar olur
Ne saltanat ne şöhret hep eşsiz vakar olur
Ve aşklarda yıkanıp gizli gizli şiir yaz
Ruhun tenden sökülür senden kalan bâr olur

10.01.14 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Ara Sokaklar

Aşk vuslat endişe, O’nda inâyet
Sonu fark edelim gelin beraber
Kadın çocuk makam şu taşlar âyet
Her mevsim ayrı bir ayeti saklar

Ahşaptan bir mezar dibinde toprak
Tabut gıcırtısı solan her yaprak
Edebi gözetmek ben’i bırakmak
Her taraf hâl yükü sözü yasaklar

Kurma saatler mevt ve kırık ayna
Müjdeyi aldınsa raks edip oyna
Kayna isli kazan azimle kayna
Ateş mesaj tevbe su beni paklar

Hissettim adeta malum şöleni
Benimki belki de gel gel töreni
Mecâlsiz seyrettim yârı yâreni
Kabre koşuyordu ara sokaklar

Ömer Ekinci Micingirt



Aradığım Kent

Hangi tepelerde aradığım kent
Sessizce koşanlar fevkinde amma
İçimde hafakan hissimde kement
Her şey O’na ayan her şey muamma

Ses verir arada gelir sahibi
Minare gibi hoş şu bizim dağlar
Sıladan sılaya çarpacak gibi
Kerem yüzlü sarhoş şu bizim dağlar.

Hele de miğferi ayaz tutuşur
Galiba kavradım apayrı mana
Ruhu alev alev gönlü hep üşür
Kimin ikliminde gece yan yana…

19.10.09 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Ararım

Çevirir yüzümü her sabah erken
Sütunu vefadan surlar ararım
Bir sonsuz yolcu ki daha var derken
Yârene götüren yarlar ararım

Katıştım çığlıkla aralarına
Bugünü kaybettim belki yarına
Atın cesedimi aşkın harına
Bağrımı dağlayan pirler ararım

İfritin ağında benim canlarım
Ve küfrün çoğunda benim canlarım
Nefsin kucağında benim canlarım
Tokmağı öteden mirler ararım

Sevgiyi yol ettim kendime göre,
Sabırdan dağ yaptım şefkatten dere
Edepten gelenek barıştan töre
Furkan’dan yâdigar yerler ararım

Bin yıllık saatim fark ettim bugün
Ömer’i Ömer’e terk ettim bugün
Az kaldı menzile erk ettim bugün
Cemâle götüren erler ararım

19.09.2006 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Aras’tan Hazar’a

Çok uzak ve amansız
Vardım sılâya vardım
Hasret sardı zamansız
Döndüm döndüm yalvardım

Köyüm hüzün ben sarsık
Hasret güftesiz artık
İklim değişir sık sık
Güz gibiyim sarardım

Hem bir deli biçâre
Avareden avare
Hep Aras’tan Hazar’a
Micingirt ’ten akardım

22.07.09 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Arıza

Benlik varsa ilhâmların tekdüze
Yaşadığın ihânettir gündüze
Yanlış ata oynuyorsun kardeşim
Teslim ol ki konuşalım yüzyüze

Unutmaki basamaktır kış yaza
İşaretle izâh gerek ahraza
Zulmet ve nur ötesi ne kardeşim
Enâniyet alevleri közköze

Liyâkatın eşsiz olsun faraza
Tatbikatta amel yoksa kim rızâ
Tefekkürün yöneliş mi kardeşim
Hadsiz görmek hâkikatte arıza

25.01.12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Arkadaşım Bedo

Hasankale’den geldi girdi rüyama
Aslanlar memleketi ve cesur gözlü Bedo
Pasin ovasından kale dibinden
Erenler diyarından

Haberini dadaşlardan aldım
Kayaların tepesinden kaleden
Uçsuz bucaksız Pasin ovası ve
Balık burcunda bir yiğit bizim Bedo
Bazen Teyo dayı adeta bazen İbrahim Hakkı esintisi

Hayatını emekliye ve Hacca kurgu etmiş
Fotokopi odasından soyutluyor zamanını bizim Bedo
Düşüncesi hak amacı Hak

Alvar’lı Efenin halkasından kopmuş gelmiş
Bir başka oluyor hac deyince ufuklara doğru yanı başımda
Benliğini yok ediyor
kara deliğin diğer tarafına

Ve bir mecnun gibi müminliğin doruğuna eriyor
Her an yanı başımda Eğitim’de her zaman
Haksızlığa tahammülü yok bizim Bedo’nun
Onun için sevdik biz birbirimizi
Arkadaşım Bedo…

Bedreddin Aygül Bey gardaşıma...

25.10.2004 - Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Asabi

Sokaklar çilesiz ruhlar kaygısız
Dilim isyan demez ama asabi
Dede ganyan oynar torun saygısız
Haram yiyor yavru, meme asabi

Var mıdır istikbal bir akıl verin
Benim ki vehimmiş, gerçeği serin
Sorarsa var eden hesap ne derim
Şu Boğaz Harbinde ‘’Şama’’ asabi

Nefse uşak olmuş bu mu özgürlük
Horlanır hoşgörü niyeymiş birlik
Taht kurmuş adeta şahlanır kirlik
Meydan okur nefsim, dine asabi.

Doğruluk karışmış yalan sisinde
Rezillik revaçta kirli basında,
Vampirler kan içer, her defasında,
Bir sorun Ömer’e, kime asabi.

Ömer Ekinci Micingirt



Asabiyet

Aslımı sormayın geldik cennetten
Havva anam Âdem babam bir de ben

Aynı balçık aynı toprak aynı ten
Ruhlar aynı rengârenktir her beden

Kimi zenci kimi beyaz kisveden
Layık görmüş öyle çizmiş resmeden

Kavim kavim halk etmiştir yaratan
Mayamız ne asâbiyet nereden

Aynı toprak aynı bayrak aynı din
Sonsuzluk takvada takva var eden

Ömer Ekinci Micingirt



Asfaltta Bulmadık

Sır hikmet gizlemiş hemen her derde
Şifa koşar gelir yatağa kadar
Merhâmet, muhâbbet aşk çilelerde
Beşiğe mezara kundağa kadar

İçimde esiyor bir serin rüzgâr
Öp beni sar yatır toprağa kadar
Unutma toprağın bekleyeni var
Nefsin direttiği durağa kadar

Kafama vuruyor yorgun saatler
Binmeden bindiğim kızağa kadar
Kalbim çalkalanır kalbimle yer yer
Üstüme ört götür bayrağa kadar

Çok şey sığdırmışım ben güyâ sık sık
Lâftan giydirilen sarığa kadar
Var-yok küllerime şaşkın karışık
Çift çubuk fiyaka çarığa kadar

Asfaltta bulmadık hâşâ bu dini
Keşke dökmüşüm şafağa kadar
Had bilmez sözleri bildir haddini
Umudu sürükle sokağa kadar

31.08.11 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Asla

yüreğime bıraktığı her bir parçayı
ve hüzün esintilerini
tamamlamaya çalışıyorum
tamamlayamamak
korkusuyla

şiirin tenha yollarında
sükûtu kovalarken
sensizlik esintisi gelir

sıyrılırım kendimden
yalnızlığı beslerim
beslemekten öte
hecelerim

sonra koca bedenimle
nâzik duygulara bürünür
salarım boşluğa
hayalleri

seher virdini izler
kalabalıklara karışırım
hiçbir şey olmamış gibi

ruh ve gelgitleri
hiçbir şey sinmiyor içime
hiçbir şey

01.02.13

Ömer Ekinci Micingirt



Aşağı Micingirt

Şeremet içimde bir aci hüzün
Selahattin çayırı gobut şorak adalar hani
Hani Micingirt beni bir gün arayacaktın
Ne Apponun torunları tanır ne de Selim
Çok efkârlıyım Micingirt çok

Soğanlı yaylasında ayran içtin mi arkadaş
Yalınayak karakış Akbaba’da koyun güttün mü
Zigavi, Karaköse’nin karlı dağlarını
Süzdün mü kale’nin üstünden
Ya tarih kokan mağaralarda kümbette
Ceneviz’i Saltuk’luyu Osmanlı’yı

Micingirt suskun Selçuklu’dan beri suskun
Kalesi kümbeti tarihiyle suskun
Mezar olacak mı son demime açıp kucağını
Günbatımı da siz hiç Semih’i Appo’yu
Hacı emmimi düşündünüz mü
Kabristanın soğuk kalbinde

Zigav bir başka akıyormuş Aras’a doğru
Kanni, Haydarkomi Arabayolu sizden ne haber
Cengemağara sen ne dersin kartol haşladığım çaynikle
Şimdi ne Hakkı dayı ne Emihan amca nede tüccar İhsan dayı

Değirmenler yetim Hacı Fikret yok Hacı Hadis yok
Ne Bursa’da ararım artık ne de hayal kurarım
Buluşuruz belki esrarlı melodiyle mezarın öte kıyısında

Yukarı Micingirt’i düşledim kar ortasında milliye dökülüp
Topkaya’yı İslamsor’la beraber Altınbulak
Matem eser yüreğim amcalar yok
Köylüler yok hasret çile yalnızlık
Çermesu karataş keklikler ağlez kurunlar

Hey Micingirt hey koca çınar sen yadigâr
Sen tarihsin tarih kokan yamaçlarınla
Özlediğimsin sevdalımsın
Ve ben başka hasretteyim bambaşka hasret
Bir diyâr-i vatanda ve çok uzaklarda…

Micingirt

Mevsimler başıboş paslı saatler
Ve derin ıstırap verdi Micingirt
Aklıma her lahza geliyor yer yer
Amansız hasrete sardı Micingirt

Hacı Behzat emmim bahtına küsmüş
Hanımı dert yükü sararmış susmuş
Titriyor elleri yorgunluk basmış
Yürekten bakışıp durdu Micingirt

Haci Hadis amcam özledim seni
Ne değirmen kaldı nede kefeni
Appoyu düşündüm sus dedi fâni
Bu gurbetlik beni yordu Micingirt

Babam muhtar oldu hizmete koştu
Hizmet nimet deyip yollara düştü
Bursa’ya gelince yandı tutuştu
Hicrandı ayrılık zordu Micingirt

Çatlıyor yüreğim ataş köz nârda
Köylüleri gördüm geçen sahurda
Duygularım harap düşlerim hurda
Hasretlik bir devri vurdu Micingirt

Ömer’in şiiri ozanın sazı
Ne kışı yaşıyor ne sever yazı
Oğlu imam olmuş yok Hacı Gazi
Nerde Hacı Gazi sordu Micingirt

Sarıkamış ilçem Micingirt köyüm
Ovalar akrabam mevsimler dayım
Çok özledim dostlar kınama beyim
Her dağın bir adı vardı Micingirt

Amme Hafız amca efsunlu sesi
Bilal’den yadigâr onun bestesi
Okur büyülerdi bütün herkesi
Kalp gözü açıktı nurdu Micingirt

Bu deli gönlümün son sedasıdır
Hasreti figanı ve sevdasıdır
Micingirt vefanın ifadesidir
Yarama kaplanan kordu Micingirt

Tarihtir Micingirt tarih kalesi
Evelik kuşburnu yemlik lalesi
Bir gece rastladı ayı balası
Yankısı şafağı yardı Micingirt

Soğanlı yaylası meşe çıralı
Şehitler dizili sıra sıralı
Esker emmim geldi bağrı yaralı
Yorgun ayrılıklar ördü Micingirt

Ömer’im anladım bu dünya fâni
Köylüler toplandı herkes yabani
Sokaklar ahbaplar tanımaz beni
Gurbetin gözleri kördü Micingirt

2003 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Aşık Reyhânî

Yılların yükünü almış sırtına
Gördüm ki dermansız Âşık Reyhanî
Sözü okyanustur sazı fırtına
Şimdi pek amansız Âşık Reyhanî

Yaşlanmış Reyhanî duruşu çile
Emekleri rüya sazı nafile
Özlemiş Zeynel i saz geldi dile
Yatıyor gümansız Âşık Reyhanî

Saza bakar bakar şiir seslenir
Hanımı dertlenir üstat hislenir
Sus hanım diyerek saza yaslanır
Gülleri çemensiz Âşık Reyhanî

Reyhanî gurbette yaban ellerde
Acısı depreşmiş gezer dillerde
Merhamet mevt olmuş zalim ellerde
Yaşıyor harmansız Âşık Reyhanî

Nerede Ekinci nerede vefa
Reyhanî dermansız vallah bu defa
Sinemde ızdırap taht kurmuş cefa
Bacası dumansız Âşık Reyhanî

01.02.2006 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Âşıklar

Hep hayâl ederim,ümitlenirim
Büyük neticeye, kilitlenirim
Yaratılış âşktır imtihân budur
Âşk yoksa kelâmlar dedikodudur

Mecazı âşk ise kökü gaflettir
İhlâssız ıstırap sonsuza settir
Gel gör âşıkların âşkında ısın
Yusuf’un aşkının farkında mısın

14.04.14 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Âşikâre

Teslim olur isen başın selamet
Terk etmek ihânet nefse bedeni
Kin nefret hiçe say dua selam et
Çile duygu ilham tek’tir nedeni

Pusulamız tek mi hem birdir ilah
Tefekkür yudumlar gerçeği gören
İzaha ne hacet getir bismillah
Başka kapı var mı sonsuz gösteren

Mısralarım yanık hecelerim kül
Kendimce eserim inceden ince
Yüz sürer delalet biraz tevekkül
Belki uyanırım vakti gelince

Pişmanlık ufukta duymazlık niye
İçimde ürperti ne deriz yâre
Ölümsüzlük varsa yazın methiye
Yastığımda ağla gel âşikâre

Ömer Ekinci Micingirt



Aşinaydın

Tıpkı ağlamak şiir
Mısraları buğulu
Şair aşka can verir
Ziyâ üslûp dopdolu

Şiir şuurmuş meğer
Şuur içinde şuur
Ritim soysuzsa eğer
Ruhumu kemiriyor

Kuşan, imgeler varken
Ses gelir gözün aydın
Anla aşkı emerken
Cânân’a aşinaydın

16.06.11 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Âşk

Beynimi çiziyor gecenin izi
Katiyyen terk etmez sabaha kadar
Uğultuyla alır ifâdemizi
Beklenen âşk sanki titretir yer yer

Rahmetin eşiği âşk var daha ne
Hakiki aşklarda aşklar bahane
Aşkla ağlamıştı Behlül-i Dane
Aşkın gözlerinden öptün mü şâir

Aşkla parıldarlar bütün ışıklar
Teveccühe durur coşar âşıklar
Zaman irfân ihyâ, kırışıklıklar
Kayıp bir adresten müjdeler verir

Ben’i unutturur efkârlar eser
Bâzen benden uzak bazen beraber
Öyle bir hâldir ki nefesim keser
Suretini sarar yakar kavurur

17.08.11 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Aşk Acı Izdırap

Bir zamanlar rüzgâr olup estin de
Hasretle savrulan "keşke" ne oldu
Gözyaşlarım desem gönül testinde
Bilmem ki o tulû aşka ne oldu

Sessizce geriye bir dönüp bakın
Geçti artık tafra nazı bırakın
Hiçliğin sesiyle al kına yakın
Tesbihtekii zümrüt köşke ne oldu

.Hüznun suskusuyla sürdün mü devran
Öteye sevdalı dost gibi davran
Sevdaya boyansun ruhtaki eyvan
Aşk acı ızdırap başka ne oldu

04.12.08 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Aşk Ateştir

Aşk mecazi dön O’na bak
Sema yıldız ister aya
İşaret var ona mutlak
Gerek var mı iftiraya

Çokluğu geç hiçlik ile
Düşündün mü büyük çile
Aşk ateştir alma dile
İntihar bu dur nereye

Sap ve saman zihnin ağıl
Kendine gel biraz eğil
İnsansın sen hayvan değil
Giremezsin hem mereğe

İyi kötü bekâ fenâ
Nefs musâllat her insana
Tevazû iç kana kana
Vecd miraçtır er yüreğe

Mal mülk mevki şeytan taşa
İsyan etme tevbe hâşa
Gel nefsinle gir savaşa
Halife ol yerküreye

01.04.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Aşk Diliyorum

İçimde fırtına yer gök inledi
Naz akşamlarıydı gözlerin tül tül
Yorgunum bu günler gam perçinledi
Çağır kaygıları şiire dökül

Ruhum yıkıldıkça saklanıp sına
Vefasız kentlerin şivesi aksın
Saklanıp uzaklaş koşarcasına
Yoksam da sesimi hep duyacaksın

Bütün yalnızlığım suskunluğum sen
Katıksız tertemiz sözler var amma
Yine dalıp gittim boş ver istersen
Yalan bakışlara asla aldanma

Ne çok yokuş çıktım altında karın
Öksüz çocuk gibi bekledim seni
Peşinden koşturdum ağır kumarın
Yüzyıllar beklerim gitsen gelmeni

Ben senle arındım tasadan kirden
Ne güzel yokuşun sırtını oğmak
Uzattım elleri diledim bir’den
Düşündüm zor değil yeniden doğmak

Gözleri mühürlüm sitemkâr yârim
Taptaze baharım doyumsuz şarkım
Azgın rüzgârlarda senle eserim
Her daim tertemiz dupduru arkım

Sensiz ölüyüm de kucakla yine
Düşleri kamaştır sabahlara dek
Zamanı itekle hemen peşine
Koruman olayım elimde değnek

Açıp kapıları çözsek düğümü
Kalpsizin birisin sus biliyorum
Bilsen gözlerinde hep öldüğümü
Hissettir azıcık aşk diliyorum

23.05.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Aşk Gemisi

Olmuyor artık deme,
Ufukta,yavaş yavaş.
Tek çizgisiz hengâme,
Hakikat kalpten savaş.

Ağla inle yan her gün,
Mateme kat gölgemi.
Ben tevekkül sen hüzün,
Aşk gemisi bu gemi…

11.08.09 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
Ömer Ekinci Micingirt414 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Ömer Ekinci Micingirt