Yuvasindan bozguna ugrayinca dirliginde devran dönen düzenegin, postacisi gelmez olur kendi kanatlarinda konup kalkmasini unutmus olan turnanin yahut güvercincelerin. Yuvasi bozguna ugrayinca, kendi halini dahi sormaya gücü takatindan kesilir esmelere üsengec rüzgarlarin, dönüp dolanmaz olur pervaninda pervane, savrulmaz olur gönül harmaninda ask sarabindan icen meyhane ve yuvasi yikima ugrayinca salkim dalinda küflenir, dem tutmaz olur hayati doyurup kandiran mey ki…bu cöl hasadi hicligin meydana gelis gidisindeki sürgün süprüncelerin mutsuz hozaninda ne toprak memnundur kendinceden, ne tav, ne dem, ne devran ne de insan…
Yuvasindan bozulunca insan, kendini harcamakla karari kilinmis muhakemesizligin aklindan eksik, fikrinden kaypak, bilgisinden yoksun, duyarliligindan köhne, bilincinden bunak, sukunetinden kudurgan, sevgisinden kesat, sakinliginden öfke patlamasi, inancindan lanet, izanindan hukuksuz, hissesinden haksiz, vicdanindan haram, dilinden küfürbaz, iliskisinden soguk, soyut ve yalanli dolanli düzenbaz dengesizliklerince yagma nöbetlerine ömrünü hacze hüküm giyen vazifelenmisinden piyonarme insansizligi yapilanip binalanir. Yuvasi bozulunca insan, olmadigi yabancililiga yoksun ve yoksul terke zorlanmasi dahi, günün birinde lince ugramis kapali devrelerin kolayca elde edip hükmüne diledigince yön verilen kafeslenmesine haddinden fazlasiyl kafi gelecektir. Yuvasindan bozulunca kim ne olursa olsun artik birzamanki oldugu karakteristik özünlügünü dibine kadar tükenip bosalmalar sefilligiyle har vurup kurakcilliga harcayan harmanliga esip tozacaktir. Eldesi yalnizca cigerlerinden kann tüküren kesintisiz ve kalici yatalakligi mesken tutacak olan bu yollu gidis, yükümlülüklerinden siyrilmis ve aidiyetinden sogulmus cercöplük kümelesmelerini yedire yedire hiclige terbiyelestirilen aliskanliklarca tuz yalatila yalatila yarali halini tamir ve tedavi dilencisi durumuna sefillesip sersemlesecektir.
Siddet, fuhus, furya, köktenci ve bagnaz kurakliklara kendini iliskin hayatlardan soyutlayarak kenar camlardan bakmalar ahmagi köleligiyle serbest piyasaciligin doymak kanmak bilmez borc batakcisi bitirim vitrinlerinden günübirlik ve her ögün yalatilip yutturuldugu zikkimlara bagimlilastirilan ve bagimli kilindigi yasamsizliklari ölerek ancak kurtulan cinayet sebekeciligidir, yuvasi bozulduktan sonra yitik bir tarih yahut kayip bir adres yahut cenazesi defnedilmek üzere heran ölüm yolunda birbiriyle yarisan, dövüsen, sövüsen ve toplamda bütün bunlardan bazar bozarak gününü ögününü kotran vahset tellalisi mahser klüp, yahut sosyetesi cazibeli balayli parti…
Hal böyleyken böyle olunca, insan hic olmadigi patron ayakli kac göclerde ambarli ambalajli herkesin üstesinden gelebilecegi yarislarin en birinci kapali gise demir cekmece rahimlerinde tekbasina krallasip hücreleneceginin hayalini harcanip tükenecektir elbet. Hal böyle olunca elbet kanaryalar kartal havasina karneval sarhoslusu kostümler giyecektir. Su kokakokuslasacaktir. Ekmek üstüne bicilmis nice harami yeminleriyle carpila carpila tuzunu tadini yitirecektir. Essek kilot giecektir sosyete barlarinda, tavus kusu lüks magazalara mankenlik edecektir, papagan haber sipikeri; sümüklüböcek karizmasi kestanesinden cizik yakisikli kuzey güneye jön, domuz bütün mutfak becerilerini cömertce sergileyen televizitik kazan kaldiran düzenbazlarin hergünlükcüsü kadrolu maasli kalpazani, tirtil hermevsim canikoma cicikoma sevgililikler satan kelebeklige terfolan cicekci dükkani…yuvasi bozulunca insan, hic olmadigi karakter ve kimliklerin kulu köleligini kendiymis gibi tükenerek kullanmaya baslar ki…..
Buradan cikarak yol…
Eger ki, millet iradesi denilen sey, herseyden önce hayati kim hangi yogunlukta ve ne kadar paylasimcilikla esdegerlesen sözle, sesle, uygulamayla, dirayete; istikrara, huzura, devamliliga, özgüvene, sahiplilige, duyarliliga, cogulculuga ve zorakiligin buyruguna tabi kalmaksizin ugrunda ve arkasinda ne boyutta toplumsalcilligin hassasiyetine kavusturduguyla ölcülüp bicilen seyse ve hayatima hükmeden kendi kararliligimca secimimdir denilense demokrasi yahut insan haklari hazirkalipli insan beyni yaglama yikamaciligi….Son ikibinonbir secimleriydi Türkiye`nin Bop esbaskanligini binbir katakulle ile yüzde elli; yani her iki kisiden birinin Yuro-amerikan esbaskanini millet iradeniz diye bize zokaladigi.
Toplam secmen sayisi elli milyon. Duydun mu elli milyon….? Katilan toplam parti sayisi ilk basta yirmi yedi. Orani begenmedim, burani düzelt. Tras ol da gel. Parayi gaymele de cik meydana filan ne derkeeeen…kala kala onbes lafolsuna damizlik…Bundan da bir milyonu kuraldisisina gecersiz sayilan. Ve dokuz milyon kisiye yakini hic secime gitmeyen….Hulasa; elli milyonun yirmibir milyonunu kapip kacan deniz-fenerci bop…Elli milyondan yirmibir milyonunu aldigi ve yüzde on barajli engelli cengelli zorba, cunta devami sivil hüküm…her iki kisiden birinin millet iradesiyim diye dünya aleme demokrasi ve insan haklari zimbalayip raptiyeledigi yere varir ki yol…!
Burada herkes artik hic olmadigi kilikla maskaralanmis mesafelere kendisiyle arasi acik, yurdu yuvasindan terk ve bozuk, gökten ilah bekleyen diyalog monolog filancalara din iman bozmakta ve kendini kölelige hükmeden zalimdan özgürlük ve bagimsizlik uman mankafaciktan mandaci filandir…
Nitekim…her gökyüzünden inen ucaga sanki tanri inmis gibi oradan bir beklenti icinde panik, atak ve borclu ve batak…birtarafta apocuklu sürtüsmeli sürecec, bir tarafta fethul metalli talanci ve yalanci lambalara yuro-amerikan bataryaciligindan papanin sag kolluklu ve korumakli sinanay yavrum yuro-amerikan sinanayli üretec…
Ha bu arada Papa Benedik…hani küresel sermayeciligin Vatikan kilitli kasasinda dünya hacli seferciliginden elde edilmeli yoksullugundan calinma hayatlar birikintisini kapalidevre sevk ve idare eden sirketin sahibi Papa Benedik Ratzinger, kirisi erken kirmis ebedi istirhate. Dönemi boyunca taciz, tecavüz, savas, kiyim, vurgun, desise ve boll miktarda banknotculuk arsa borsaciligina müdürlük etmekle beraber, Asya`da yüzde onalti, Afrika`da yüzde otuzüc. Avusturalya`da yüzde onbir…oraninda insan kendinden vazgecirilip kiliselestirilmis.
Bizde ise kiliselestirilmeksizin hemen hemen herkes, önünü bile göremeyecek derecesinden bencil, bitkin, batak, bozuk, haram, hinc, atik, güncesiz, güvenliksiz, yoksul, yaban, yitik, yagma, siddet, sanal…vebil ahir ve ser ve mahser ve diyalog monolog fethul-appotik aparatik; en son ilan olunmus Hacli Seferi küresel sermayeli serbest piyasa vatikanciligiyla…hepten zül ve hepten hic…!

Seyfi Karaca……….Subat / 13

2.5/5 Toplam verilen oy :