Orda duruyor hala bin yillik köyleri. Hatta birbirinde daglarca uzak tek basinaki dagbasi evleri dahi orda; ilk elden yapildigi yerde; ve sonraki gelenlerin günün kosullarina uyan ulasilabilir yasam kolayliklarini harcina katarak diregini tasini daha bir dünya topragina sapasaglam temellilikle yapip yurt belledikleri huzur ve güvenlilik hali hazirinda. Orda duruyor, ilk yapildigi kafa kagidindaki kütükte Yuro-amerika.
Degil varolan binyillar emek birikimiyle insan meydanina gelmis büyümüs baglar bahceler bostanliklar tarlalar korular yahut köyleri bir daha kapisindan in-cin gecmeyecek harami harbelesmeleriyle yakip yikarak cöplük deryasi harabelere cevirmek, orda duruyor yikilanin yerine bin yenisini kurduklari ve varolani binlere sonsuzkere bakip büyütüp besleyerekten ; bizdeki her gelen yiyici-icici yoksullastirma sifresi üzerinden sonsuz bir tanzimatla her durumda cikaryolculugun adresine kurtulusun pusulasi olarak gösteren ipsiz yolsuzcularinin, cennete misaldir diye isaret ettikleri `Avrupa` markali Birlik mensucaatciligin evleri, köyleri, kasabalari, yollari, köprüleri, kanallari ve kimi yerde tüm bir ihtiyac sahipliligi hayatin gereklerini heryerdekinden bireksiksiz giderilmis olan dag evleri; veya oldumolasi kendini bildikbilelidenkindenberi köyleri …
Bütün disa acilimli yagmaciligin hicbiri birdigerinden zerrece oynaklik göstermeksizin benzerligiyle; kendi icindeki bozulmus öldürücü kavga ve karmasalari örtbas etmek icin zaten hali hazir cökertiler birikimi kan- gövdeyi götürecek icerlerindeki ölme ve öldürmeye basgöstermis olan bulasici nefret ve kin kusumlarini tepeden tirnaga vatanperverlik maskesiyle yasal hale getirip, özeye bezeye kurumsallasarak zayifini buldugu ele geckin topluluklarin hayatina püskürtme ölüm-kalim vahset ganimetliliginden kendilerine sölensel ziyafetler cekerler.
Hitler…halen bugün bile birlesmekte zorlanan Alman kralliklarini bu kafatasi icinde desip didikleyip canaklanan hinc ve öfke kudurguluklariyla bezeyip donatti. Hitler…anasi onu dogururken Avusturya ile Almanya arasinda köy patikasinda ekmek derdindeyken sancisi tutmus yitiklikten dogma bellim belirsiz bir uluortalama cografya mamülü; ve sonra abidesel bir Germen kuluckali beton heykelciligini dünyanin bütün heryerine dondurup dikmek isteyen, kalbi kendine kaypak, kisiligi dünya sömürücülügüne ölümüne azgin ve usak, manyak maskara, yamuk yumuk bir adamdi. Ve haktan hukuktan yana insan bahsinden geberircesine nefret ediyordu Hitler…Ama onun agzina en cok bu laflar yapistirilmisti.
Bugün halen Alman toplumunun Yuro-Birlige bagladigi diger Avrupaliliklara da en sinsi bilmeceler bulmacasini kontratli sözlesmeler oltasiyla yemleyip itirazi kabülsüz güdüme tabi kayitlara kosulladigi benimserliklerle, en az yüzde yetmisinin; evet hic abartisiz yüzde yetmisinin en az; halen Hitler modali motiflerle aklini beynini bellegini ve bilincini kodladigi sürsüreklilikler boyayip badanaladigi nesiller dogurganlastirilip hususilenmektedir ki, dünyadan bi-haber karartmaciligindan tek kanalli karikatürezelesmelerin cöpten insanciklari gibi piyasaci düzen nereye kuruyorsa orada kaliplasmaktadir kilitlendirildikleri ve uyusakaldiklari kalpleri..
Sehrini yitirmis kayboluslarin birarada bulustugu evsiz kilitler hesabiyla muhasebesi tastamam olan, her türlü insan haklari ve insanca yasama özlemlerinin dilini kendi kitabina göre tercüme ederek, Amerika-rus-cin ve japon gillerle de Yuro-amerikan azman yapisinin kalanini tamamlayan kara-borsacilikla Birlesmis Milletlesip tekellesen Yuro-amerikan…Bütün icraatinin karsiliginda tüye dahi dokunmayan tepkisizligin mal ve mülk sahibi olarak hepsi birden ortak ortaga dünya sömürücü sirketi namindaki kafatasciligina ortak; hepsi birden kiskivrak ele gecirilmis dünya yoksullugunun kanina susayip canina okumaktadirlar.
Kendi malikhanelerini bagli bahceli yikilanin yerine bin fazlasi villa-villa yaparken, her türlü yerel mikroplar araciligiyla kanlarini emip hayatlarini kullanimsiz hücre evlesimi kansorejen cölü haline getirdikleri yoksullasmalarin baglarini daglarini yakip yikip baslarina cökerttikleri dengesiz egim karsiliginda, yayilmaciligin kendini karmasasini birbaskasinin hayati üzerinden diriltip onatan karakteristik özelligini doyurmaktadirlar.
Her türlü hak ve özgürlükler yasalligiginin kökünü dipten kaziyacak nefretlilikle insanlik ve yasam düsmani kir-pisliliklesmekten besili bu azman, diyesin ki herhangi bir ses, yahut iz, yahut imare, yahut imge, yahut söz veyahut eylem; yasama hakkini kendi adina kullanmak isterse, deposunda hazir sayisiz yikim ve imha öldürücülerini uyanmis olan egilimin candamarina infilak eyler. Gecmiste Hitler`le kapisi sonuna kadar aralanan; ve zaman ilerledikce kendine kuzu postuna bürünmüs kuzu süsü vermelerin bin cesit yollarini ögrenerek isi büyüten Yuro-amerikansal cellat yapi, isledigi cinayetlerle bütün insanligi acik-hava hapisanesine hücreleyip yasaklayan konumunda kodesleyip carkit-cürüge kücültürken, bunun tam tersi olarak da kanina girdiklerinin koolarindan poz calarak özgürlük ve demokrasi gevelemeleriyle kendini yasallayip kocamanlastirir. Onun en büyük kazanimi da zaten buradan bitmez geleceklere devamlilik saglayacak olan kul ve kölelerine uyusuk kalplilik ve tatli kafalilik dengesizlestirmis oldugudur.
Sokaklarinda,okullarinda, isyerlerinde, tatilyalarinda, meydanlarinda vaya meyhanelerinde; gittikleri heryere herseyden sonra veya herseyden önce asla unutulmasi mümkünsüz halcaresi ve basyastik gidasi olarak yikilana kadar eglenip ulu ortaliklarda kendini kaybederligin herkeslesmesi olan kisiliksizlik sarmali, bizdeki her gelenin gidenini kendine pir olarak sahitlendigi Avrupa Birligi Müsettebasi biatciliginin ana sartnamesinde özel ve silinmeyen kayitlarla Türk toplumunu topyekün rehinalan hücresel mapusluluktur ki, insanlar daha yeni dogan bebekleriyle besikleriyle birlikte geceler ve gündüzlerce taaaaa karneval saraplasmalarini yahut noel purpurlugunu yalayip yutkunlanir.
Gittikce yas haddini sifir alti anarahim cagindan baslayarak yamaliklayip yamultan hesabi saglama alinmis bir tezgahin okuyup dokudugundan ilmaklenen sürekliliktir bu hadsiz hudutsuz insan yiyip bitiren muhasebe. Sabahtan aksama Ballerman turuzimciligi bir yanda, bir yanda Wilhelm-tell vatanperverlik serüven sinayici gladyatörcülügü….` yüzüm morarip sisene kadar, müsadenle icip icip kimsesizligin sokaklarinda dagilmak istiyorum ` senlik-alemli kutsayisi bize kadar RokN-kokeleyerek kapkaranliklayan zindanliktan sizan dürtüslerle yamuklasip yansir…
Bir belanin basbelasi kendi kiyimina kendini yönetici olarak sectirilmeyi sart kosan acaip alamettir…Köklesmis bir azginligin kendisiyle bahse tutusmus nesi kimsesi olmayan dünya mahrumiyetine hicligini koyan, yükseldikce derinlestigi zirvesini bogulup bunalan sonuzluktan sifira dogru calistirilmis köhneci saatin akrep kollayan ucsuz bucaksizinda; ` diledigini konusabilirsin, fakat bilesin ki duvara konusacaksin ve ne konusursan konus hicbir kayda deger görülmeyip, sadece sana kanunsuz kitaplarsan konusanligin emrine tipis tipis uyacaksin…` özgürlügünü demokratikleyen Yeni Dünya Düzeni globalizesi korodor koridora her enkazinda insana parkeden…herseyin eglenceligine sektörlestigi sonu insan mezarliginda biten yikim yikima yagmalik rahminden dogup dünyaya gelendir.
Ve bütün bu sürgün sürüncek haliyle dünya evi basina devrilmis insan…etrafinda büyüdükce basibozuklasan makina kimyalasmalarin kayit defterine icini bosaltan sarargin-solgun soguklasmalariyla, yutulmus, tükürülmüs, yakilmis, yagmalanmis, coktahribatli, cerahat icinde cerahat; esaslicadan iltihaplasarak cökertilmis cürütülmüs yenilmisligine adeta kanmak doymak bilmeyen, parlak cicekli; kokusuz celenk gibirdir..


Seyfi Karaca...........Ocak / 13

2.5/5 Toplam verilen oy :