Şiir Tutkusu

Menü

Dilli Dagarcıklı Türkce Sevgililigi 4

Selcuk Bey´in Maveraünnehir ve Aral Gölü cografyasindan akin akin Oguz boylarini söküp pesinden sürükleyerek torunlari Tugrul ve Cagri beylerin Selcuklu adina bagimsiz devlet kurup, Bagdattaki Abbasi Halifeliginin yardim cagrisiyla yeni yerlesim yerleri, edebi siyasi her türlü toplumsal iliski ve iletisim alanlari kazanmasinin ardindan gelen `Alparslan` Malazgirt Anadolu`ya gecis Türk yasam seyri, Irak, Suriye, Arabistan kuzeyi ve Iran agirlikli büyümeyi berberinde getirerek ilerde Anadolu`nun Türklesmesini saglayan `Anadolu Selcuklu ` topraklari üzerinde yasayan topluluklarin kültür alisverisi degisimlerini gerceklestirdi. Zaman zaman Türkce`de önemle israr edenlerin tepki vermesine ragmen (Karaman Beyligi ) bin ikiyüz otuzdokuz Kösedag Mogol yenilgisiyle sarsilip ve BABA ILYAS Türkmen ayaklanmasiyla döneminin basgösteren sorunlarina dayaniklilik gösteremeyen Anadolu Selcuklu` su -da zaten daha önce Sultan Sencer`le üce bölünmüs olan ( irak selcuklulari, iran selcuklulari Kirmensah selcuklulari ) Büyük selcuklu`dan sonra yerini tarih sahnesinde Osmanlilara birakti. Osmanli, Selcuklu devleti sirasinda hakkki hukuku insan degerliliginden uzaklastirarak dünya servetini kendine dert edinmis Orta Asya Türkmen göcerlerinin daha önce gelenlerle devletin taraf oldugu yer ve yurt bulma isteginden kaynaklanan Baba Ilyasìn talebesi Seyh Edibali`nin klavuzluk ettigi degerler üstüne birikip toplanip insa olmustu.
Selcuklu zamaninda Alparslan ile Nizamimülk adinda yapilanip askeri, siyasi, kültürel ve ekonomin dengeyi devlet sürekliligi seklinde kurumlasmisti. Sanat ve edebiyat dilinde Farscayi, Dinde Arapcayi konusma dilindeyse TÜrkce`yi konusarak helecekteki Osmanlica`nin ön hazirligini yapmisti. Birinci Aladdin Keykubat anadolu Selcuklulari zamaninda kendisine `uc beyligi` verilen Osman bey, kendine hayri dokunmayan Mogol kuklasi durumundaki besinci Kilicarslan`in tamamen islevsizlige adeta rehin olmasini bile beklemeden( 1281) bagimsizligini duyurdu.
Kurulan imparatorlugun binyediyüzlü yillarina kadar gecen zamanina yalnizca yüksek aydin ayan ve impratorluk cevresine hizmez edenlerin kendilerini disardaki yasanan dogal yasam gercekligi ve insani duyup bildiren hayattan kopararak, okur-yazarlarinin uydurdugu OSMANLICA agirlikli Divan edebiyati hüküm sahibi oldu. Yapay ve türkce nin yüzde otuzu bile bulmayan yoksunlukla zevk süslü sevdalilik, saltanat övücülügü soytarilik agirlikli yazisma ve saray dili soyutlulugunu da bir türlü gecemeyen Osmanlica´nin Seyh Edebali hassasiyetlerini duyumsadikca insan kaynakli yürekliligin devletini kuran, ancak ondan uaklastikca da en zirve noktasinda oldugu sanilan yerde aslinda coktaaan yikilisini kendi eliyle hazirlamis olan sekilsellik harciydi. (Devlet adina agir vergiler koyarak topragni terketmis köylünün mülküne el koyan MÜLTEZIMLER ,Issiz gücsüzlükten yol kesen medrese mezunu eskiyalar, eskiyalarla bir olup devlete yük yükleyen zorba beylerbeyi, imtiyazi elden gittikce bütün kiskirtilmis isyanlara ortaklik eden yeniceriler kimi Celali, kimi Patronahalil ….gibi sayisiz isyanlari izledigi yenilgi süreclerine adeta cöküsün ve cürümenin tuzu biberi saydirirtti. )
Divan Edebiyati mehdiye, hicviye, mersiye, sehrengiz, mesnevi, mevlit, seyehatname gibi cesitliligiyle daha ziyade hüner sergleme ve marifet göstermeye dayali hem yapay dilli, hem arabulucusuz günlük yasamda yeri olmayan hem de her siir yazari kendine göre sectigi Aruz kalibiylaürün verdi. Ilk dönem ( 13-15. y.y )Ünlüleri daha ziyade Farscadan ceviriler niteligindeydi : Dehhani, Ali,Ahmet Fakih Kadi Burhaneddin, Ahmed-i Dai, Mevlana Celaleddin, Sultan Veled, Seyyad Hamza, Asik Pasa, Elvan Celebi, Bursali Safi, Abdülvasi celebi, Harezmi, Seyhoglu Sadrettin, Halili, Safi, Cemal-i , Cem Sultan, Ahmet Pasa, Ishak Celebi, Abdurrahim Tirsi, HalvetiKemaloglu, Gülsehri ve digerleriydi…
„ icin tisin olupdur nefs-i seytan
Sanursun kendüzünü ya´ni sultan „
( Icin disin seytanla doludur / Sözde kendini sultan sanirsin )…dizeleri Seyhoglu Sadrettin`e aittir.
„ Gerci kim söyledi bunda Türk dili
illa ma`lum oldu ma´ni menzili „
( Burada söylenen seyler Türke söylendi/ Türkce söylenen dil ile de, siirin mana derinliklerine gidildi ..dizeleri yle ASIK PASA; tipki bugünlerde `Türkce ile felsefe yapilmaz` yaklasimi benzeri, hakim olan o dönemlerdeki Türkce ile edebiyat yapilmaz algisini yerle bir eden tepkiye dair `GARIBNAME` siirinden örnektir.
Gecis Dönemi Divan Edebiyatcilari ( 16-18. y. y ) : Nef`i, Baki,Nergisi,Nabi, Bagdatli Ruhi, Fuzuli, Katip celebi, Seyh galip, Nedim, Veysi, Evliya Celebi ve digerleri divan edebiyatini daha bir kendilestirdikleri (kopyasiz ve cevirisiz üretkenlikle) doruga tasiyan emektarlikta birbiriyle yaristilar adeta.
Baki`nin Gazeli :
„ Nam ü nisane kalmadi fasl-i bahardan
Düstü cemende berk-i dirahat i´tibardan “
( Bahar mevsiminden eser kalmadi / Agac dalindan düstü , yere serildi yaprak )..dedigi gibi..
Bagdatli Ruhi :
“ Ey gam-I alem ahvalim soranlar gam nedür
Simdi bir alemdeyem kim bilmezem alem nedir “
( ey alemin kahriyla halimi gam nedir diye soranlar/ Simdi öyle bir alemdeyim ki alem nedir bilmezim) ..demekte.
Divan Edebiyati`nin önemini günden güne yitirip bitise gectigi dönemse her türlü siyasi-askeri-sosyal –ekonomik-kültürel vs. degisimlere bagli olarak ortaya ciktigi ( 18-19. y.y) evredir. Bu yogun dönemde Osmanli batiya acilma egilimleriyle calkalanir. O güne kadar konusma ve yazma dilinde hic mi hic yer almayan yeni konular,bicimler, sekiller ve üretim cesitliligi edebiyata girdi. Fakat divan edebiyati buna hazir yeterliligi olmadigindan sonunu getirmek zorunda kaldi.
Izzet Molla, Yenisehirli Avni, Hersekli Arif, Enderunlu Vasil, Leskofcali Galip gibiler bu dönemin etkin kisilikleridir.
Izzet Molla`nin :
„ Meshurdur fisk ile olmaz dünya harab
Eyler ani müdahane-I aliman harab “
( Herkes bilir ki dünya günah islemekle yikilmaz / Haraba yikan sey bilginlik tasaslayici dalkavukluktur” …beyiti gibi
Leskofcali Galib`in:
“ Güft-güy-I ask ile doldur cihani ser-te-ser
Her sözün bir destan olsun zebanin duymasin “
( Ask lakirtilariyla dünyayi bastanbasa doldur / Her sözün destan olsun ama, dilin ne söyledigini duyup anlamasin ) …beyiti de bu dönemin ortaya konmus edebiyat ürünleridir.
Divan Edebiyati`nin etkin olarak hüküm sürdügü yüzyillarda Halkin günlük yaygin ve kalabaliklarin yasam gercekliginde kullanilan ÖZ TÜRKCE agirlikli HALK EDEBIYATI yazilip söylendi. Tekke ve Asik türü diye dinsel olanla olmayanlara ayrildi. Kosma, türkü, mani, destan, semai, varsagi gibi manzum olanlariyla seyirlik, bilmece, tekerleme, atasözü, hikayeler yaraticilari belli olmayan anlatimlardir.
Asik geleneginde Asik Ömer,Bayburtlu Zihni, Dadaloglu,Gevheri, Karacaoglan, Dertli, Asik Garip,Sirri, Erzurumlu Emrah, Summani, Ruhsati, Ali Izzet, Ercisli Emrah Seyrani, Artvinli Samili,Tokatli Nri, Asik Veysel …ve niceleridir. Tekke geleneginde ise Haci bektasi veli, Haci Bayram veli, Nesimi, Pir Sultan, Kaygusuz Abdal, Yunus Emre, Somuncu Baba, Emir Sultan, Köroglu, Ahmed Sarban, Noksani, Söhreti, Hayali..ve digerleridir..
Söhreti `nin :
„Demeyin Gurbette yamandir isim
Cünkü sevdaliyim vardir teftisim
Ecel yastiginda agrir basim
Hasta canim inlemekten acizdir“…….dizeleri
Dertli `nin :
„Bir gonca almisim cemal bagindan
Bülbül ves yad oldum gül budagindan
Müjgan oklarindan hasret dagindan
Cigercigim pare pare sevdigim” ….dizeleri
Seyrani `nin :
“ bir aynaya kilsam nazar
Sag tarafim sol görünür
Padisahlar ferman yazar
Tatarlara yol görünür „ …..dizeleri
Ümmi Sinan `in
„ Dilerse su gibi cagladan
Dilerse yel gibi esip söyleden
Dilerse firkate salip agladan
Dilerse vaslini asan eden dost”…..dizeleri
Muhyiddin Abdal`in:
Insan insan derler idi
Insan nedir simdi bildim
Can deyip söyler idi
Bu can nedir simdi bildim“….dizeleri…
Derun Abdal´in
„ insan katip olsa derya mürekkep,
ne yazar vasfini ne eder hesap
bir harfi serh olmaz yazsan bin katip
Bir baí bismillah kurana sigmaz
………….dizeleri
Meydani`nin
„ Alemde bilmedin iftiharini
Beyhudeye verdin bunca varini
Acmadin semaya burc-u barini
Hicabi yüzünden sildin mi gönül
…………dizeleri
Minhaci `nin
„ Geldi gecti güzellerin kervani
Sürüldü savruldu yarin harmani
Genclik elde iken sürdün devrani
Kocalikta devran sürülmez imis
…………dizeleri
Zileli Arif`in
„ Hey benim sevdigim seni bu yerden
Alip kacsam da bir, kacmasam da bir
Gizli sirlarimi dosta düsmana
Gayri acsam da bir, acmasam da bir
……………..dizeleri
Kagizmanli Hifzi `nin
„ yatarsin gaflette gamsiz kaggisiz
Ninni balam ninni, kalma uykusuz
Hem garip hem ciplak hem ac susuz
Felek fukarasi, mallarin hani
………….dizeleri
Asik Tahiri`nin
„ Gonca iken solar bir gün gülünüz
Söylemeden kalir bülbül diliniz
Bugün varliktadir eliniz
Güzellik zekatin vermez misiniz
………….dizeleri

Ve Pir Sultan`in :
„Yine kircilandi daglarin basi
Durmuyor akiyor gözümün yasi
Vefasiz ardindan gitse bir kisi
Hakikat ceminde desti bulunmaz“ …..dizeleri, bütün Halk edebiyati adina Türkcelesip dile gelenler gibi yediden yetmise dagda, düzde, bayirda, ekinde, yolda, darlikta , zorlukta iyi veya kötü gününe nerde kime neyi niye söyleyecegini bildirip anlayan acik dilliligin kurdugu ilgi; ilettigi akil; sohbetlestigi dil; ve paylastigi yasam ortakligi yürek yakinligina gönül seren sofrasinda hayatin yasanmisliklari veyahut yasanacaklarina hem dahil, hem ait, hem ilgin, hem seferber,hem özgün, hem özverili, hem samimi, hem saglam sorumluluklar güderek, hikayesi yasamak kaspsamli ucsuz bucaksiz büyüklüge denk gelen genisliktir. Insani en anlasilir dilde cagiran güven dolu bu kabül alani, zamana genisleyerek devam ettigi sürece gücünü insaniyla birlikte tüm yasam birikintilerinden aklin, vicdanin, hukukun, emegin, idrakin, iradenin, kararlilikla dünya evini buldugu yasama bagliligindan alan Türkce duyarlikli ilgililige, yeterli yüreklilik ve cesaretle iliskilenmenin de hikayesi, bitmez tükenmez yasam doluluguyla usanip bikmadan duydugu anlasilir dilli ilgiye kurmus oldugu iliskinligini artiracaktir. Bu sayede durmaksizin devam edecek olan insanin kendini icinde kolayca taniyip bulabilecegi dünya tanimliligini derlenip toparlanma dilini sözlenip sohbetlenecektir Türkce. Bütün böylesi duyarliliga dair sayisiz emeklerden ömür vakfedip sevgili derecesinde yürek yoran fedakarliklara bir kac örnektir yukardaki siralananlar..


Dipnot :Hic kuskusuz kendi bildigi ve inandigi kutsal yoldan hic durmaksizin bütün gücüyle insanina varmak icin cirpinan bir sevda kusudur Türkce. Kuvveti ve gücü, Türkiye nabizli bir yerden dogup dirilerek, dipsiz derinlere ve ucsuz uzaklara hr an her kosulda kendini hayata baglayip yüregini aklini veyüregini bagladigi hayatta kendini duydukca, Insan; Bir insan daha olacaktir herzaman ve daima, ki…yasamin bütün anlayip dinleyen güclülügüne sahip, kusursuz hak, hürriyet, inanc, güven vesair, her halde her hususuyla Hayat, her yudumladigi kirinti damlasindan katreleserek insan güzelligi dalga deryalarda yasam ve yasamak sevinci bulsun. Toplam alti yazi devamliligiyla yüreklenen bu duyarlilik icerigiyle; Sevgili Ülkemize, Emegi gecenlere ve güzel Türkce`mize sonsuz ve tükenmez sevgilerimle.
Seyfi Karaca…………..Subat / 15
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca