Şiir Tutkusu

Menü

Delil Karartmali Haram Hezeyan

Agiz kalabaligi her ciklet cignemli cigolo sosyo monolog cikolataciligindan kafa tatlandiriciliklarla hususilere kiskirtilmis bagiran cagiran hayat meydanina baskin vermeler cigirtkanligi; patronu adina kapi bekciligini havlayan zagar hirlasmalarin ipe sapa sapina kadar bagli ve beslendigi yallosluk miktarinin cok fazlasina hayatini ödünc veren sadakati ölmedikce tükenmeyene tasarlanmis hizmetciligini yerine getirirler.
Hep söyleyegelip durmusumdur, Joska Fisher ve cetesi, Soguk Savas Yillari diye Hitler-Stalin dünya paylasimi ittifakinin birinin digeriyle kicina hic inanirligi olmayan arkadan dolanimli güvensizligin pesin pesinesini Sicak Catismali kan kusturan kum torbasi bezleyerek Yalta dörtlüsünde ucundan ölüm ve zulum püsküren namlulari gecici süreligine sogumaya biraktiklarinin sivillesmis kapi kirisine baglandiklari nükleer köpekcilik harhurlarislariydi. Gideniniz olmus mudur bilmem…? Örneklerden biri Dachau`dur, insan dilinin bir türlü tarife ne kadar uzzzzzzuuuuun uzunca anlatasi gelse bile üstüne yapisan ürpertiye yapisip kaldigi ve bir türlü donup duran nutkunu yeniden insan diliyle yakinlik kurabilecek samimiyeti saglayarak durumun vahametini..`lanet olsun..!`diye kisa ve tek cümlede dili dudagi titreyerek ancak soran sorgulayan ifadesine karsilik dengesini saglayabildigi ören kabus. Son günlerinde otuz –kirkbin insanin gündelik ölüm kirim kokteylinden en iblislik cendereler kiran kiranasi imha ve yok edim tesislerini devreye sokarak, adeta azmis kudurmus öldürmek ve cana kiymak arzusunun cellatligina insan yetistirebilmek icin ülkenin havadan karadan irmak yollarindan isleyip getiren bütün vasitalarini Dachau`ya sürükleyip süpüren bir cehennem kuyusuydu bu ören. Yalta dörtlüsünden evvelki Hitler-Stalinli ikili paylasima yönelik insan soyunu dünya ortaliklarindan silip süpürmelikli arabozumlu ittifakin da son duragiydi . Neredeyse her kapana kisilanin bir daha dünya yüzü göremeyecegi geri dönüssüz ve hic kurtulusu olmayan ölümü daha avluda volta attiklari günlerde pesinen karara baglanmis tabutluklu barakalar…bitli pireli kirden ve mikroptan gecilmeyen üstler baslar urbalar..dislerindeki altin kaplamalara kadar diri diri sökülen mahluk muamelesi yaklasimli itici kakici ve asagilayici ölü mezari soygunlamalar….hendekler….gaz odalari…dipdiridirisine insan yakip kavuran ocaklar….ve bütün bunlardan kacacak olmaya kalkanlara kampin her etrafi kazili hendekler arkasinda kat kat siralar halinde insan kursunlamaktan zevk alimli cinayete kiskirtilmis Hitlerin askerleri es es tarzi zebanlar…ve hatta ola ki buradan da bir ihtimal elden kacan durumlar olmasi haline tedbirlenmis insan boyunu kat kat yutan mapuslayan duvarlar ve duvarlarin bir boy yükseginde yaralayici yirtici telörgülere ikiyüzyirmivolt elektrik verilmis katil kafali pisikopatligin daha neler…daha neler…
Hitler…kizismis olan dünya Pazar kapisma komisyonculugunu kimseye kaptirmama veya öteki söylemle varolanlarinkinin ellerinden kapip kimseye zirnik düsürmeme bencilligiyle dünya gözdesi olmak icin yesyeni piyasaya cikmis olan Alman ziraat-ticaret-tarim-kooparatif-makina-kimya ve teknoloji harikalarinin patronlarinin kapilarina kendi adlarina kosulsuz gece gündüz calisip isleyen ulumali ürmeli bir azgin köpek olarak egitildi, bilendi,beslendi, büyütüldü ve savasin bütün baglayan kapilarina kiskirdikce kuduran kudurdukca canalmaktan zevk duyan katilligine kilitletildi. Bütün söylemleri arasinda insanlarinin özlem ve beklentilerini dilinde dolayarak, hele hele de as, is, sosyal, toplum, saglik, meslek, egitim, hak, hukuk, özgürlük…filan gibilerin hic eksik olmadigi havlayarak hirlan ses tonundaki agiz yapmacikli yuvarlak ve üstü süslenmis –modalanmis insan kafa yikama atölyesiydi Hitler. Bütün hayatin her bir yetki gücünü tek basina krallayip ( padisahliginin bir cesit karsiligi ) ekipleyerek insan kesim makinasi vazifesini isler hale getirmeden önce gayeten kibar sosyalmosyal idi Hitler. Dümeni ele gescirince dügmesine dürtüldügü miktarda azdi ve kudurdu. Yakti…yikti…uludu…ürüdü… Hitler o kafayla gide gide kendi kiyim atölyesinde kimseyi bulamayinca hizini alamayip kendi kendinin cani canavarligini üstlenerek varligina son verdi. Kalan Tiranlarin zafer sarhoslugula agiz calkalayan sicak catismali savas, Ukraynanin sivastapol civari Yalta`sinda diger dünya dörtlüsü cetecilerinin karsilikli hirli gürlü somurtkan tütün tütütüslerinin birbirine `bu is burda bitmez `filmini kopararak `barisla `bitti.
Baris –maris Bop sürecine gelecek ya is…! Oraya varmak istiyorum anladiniz…?! Sonra petrodolar Amerikasi cikti cildirtti dünyayi Cokakolaya, Marlboraya, atüstünde önüne ne gelirse ona tüfek dogrultup kement kivirtan Holiwood`a, Herriypottere, Ramboya, Maykila, Ceksona, Astrota, füzeye, Terminatöre…ufaktan ufaktan tüm dünya hic farkinda olmadan Hitler kamplarini bile `o da bunun yaninda ne ki `gibilere hayretler icinde birakacak etrafi en öldürücü salginlarla insan boyunu icinden ölse bile cikamayacagi dibi delik desik, tavani kizgin ates ve cöl, etrafi haydut harami kin kan ve gözyasi üreten cazibesi tatlandiricilarla insani avlusunda cirilciplak, kimsesiz, yaban, yadirgi, ürkek, korkak, sus, sessiz, durgun,yalan, yapmacik, yapay, donuk ve piyasa neyi emrediorsa emrolunandan oldan kalibini ve seklini alanlariyla..düzeni Global mapushanelikten sürekli insaat halli is-güc genisleten Amerika…Yanina sicak savas sonrasinin bütün geren gerginliklerini kozlayanli mühümmat ve malzemeleri yigarak, ucu insanligin tepesine cevrilmis ve bizzat denenmis sinanmis tüm dünyayi biranda cehenneme cevirmenin heryeri ayni anda karakollayan atom ve fiziksel heybet ve hiddetiyle `bana calisacaksiniz ve ne diyorsam ondan olup onu yapacaksiniz ` prensibini yazilmis tanri kitabelerinden bile üstün tutan ibadetlilikler diyaloglayip usak-kusaklayan Amerika..Yendigi Almana`ya ve üstünde Atom denedigi Japonya`ya bu buyrugu ilk bastan bildimis olup..Her isledigi cinnet ve cinayetin yükünü; tanikligini, sanikligini, fiil ve faaliyetini `Sus `payinca taksim ve tayin edip… Her isledigi cinnet ve cinayete Baris, Demokrasi, insan Haklari..gibiler kalibindan ülke, insan, sistematik, alet, aygit, külüp, dergah, maksat, ulak, usak, ögreti, atölye, tezgah, oyun, icat, isgüc, ve kundaklama tesis ve tesisaatlarini ayar edip…Aldi yürüdü gitti etrafini küreselimsin diye kusatip cemberledigi Dünya acikhavahapisaneciligini. Joska Fisher ve kumpanyasi bu ayarli hirlayip havlayan icatlardan biriydi mesela. Namlusu insan canina kiymaktan kizismis silahlari dinlenmeye sogusun diye dünyayi kenara cektikleri dönemde en basta sömürgeciligin karargahi olan cografyalarda bütün yasama hakkindan kesintiye giden zorbaliginin ortamini tatli kafaciliga siboplayan isgüc patronunun agzina tükürerek yutkundurdugu lafa laf bagirttiran gem vurduran evelemeli gevelemeceli `baris…demokrasi…özgürlük..cevre…hak…hukuk..iliti-haplariyla kadrolastirildi. Özele tabi ve bütün sömürge getirileri kesesinin agzini sonuna kadar acip havlayabildigi kadar horlayip hirlamasinin volüm gücüne yaptiklari harcamadan uydurulan bagirtilardi bunlar. Bu yillarda Avrupa Birligi`nin temelleri betonlandi. Betonlandi ki, bütün sömürgeciler cüzdaninin gücünde birlesin, Leninizmik yanmis ampulle hak ve hukkuk soykiriminin tersinden okutanina birdaha asla ve katá kimse bizden hesap soramasin diyen Ingiliz anahtarciligini daima bütün kapilari nasil `acilimlayip` kilitleyecek keyfiyette olmasini dilerlerse ona göre yanlarindan hic eksik etmeyerek kurulumunu betonlayan birlikti.Ne de olsa sömürgecilik de en ustalari her kapiya cilingiri uyan Ingiliz anahtarciligiydi öyle ya..! Yoska Fisher ürdü üfürdü…Tüm dünya küresel yagmaciklarin kapikullayan ipine baglaninca kim tarafindan icat edildiyse onun kucagina, yani Amerika`nin kucagina büyük bir sadakat nezaketliligiyle takavüte ayrildi. Fisher`in dönemi boyunca baris demokrasi ve özgürlük diye agiz calkalayan cinnet sebekeli cinayetli sürec, her türlü ücret, is, hak, hukuk, kültür, huzur, baris, özgürlük, fikir, düsünce, egitim, aile, fert, kisilik ..kayiplariyla insani hertarafindan vurdu kavurdu ve etrafi cikisi mümkün olmayan baska caresi yoklar talan kamplarinin her hayati kundaklananin bizzat kendi eliyle ölümü hazir müsterisi kildi.
Herhangi bir aksamin, yani parcacigin hangi bütünselligin nesi oldugunu bilmeden sabahtan aksama misal conta üreten bir adam veya kadin, kendinden bütün verilene razi gelmesi kosulunu sartlanip soluk almaksizin bütün gününü vardiyesine yazildigi hayattan kopuklugun öldürücü cenderesinde dönderip dolandirdigiyla kalmayarak, kendine verilen parcanin topyekün bütünsellikten hic aberi olmayan kadar hak, hukuk, kisilik, insnlik, kültür, bilinc, bulgu, ilgi, iletisim, kültür, inanc, fikir, yahut adam-kadindan sayilan karmakarisikligin sahibidir…Civata üretiyorsa..diger baglayan ve bütünleyen tarif edilir ve konumu bellilikten kopuk civatadan adamdir mesella…makina yaziyorsa, makinadan kadin…!
Cünkü eger bütünü görecek olursa kendi konumunu da gördügü yasam bütünselliginin kimi yahut nesi yahut ne kadari yahut neresi yahut degillerini bulup bilecektir ürettigi dünya ile kendini birlikte kesfeden insan. Eger kendini kesfederse eksigini gedigini bakip ögrenecek veyahut sorup sorgulayacak…bu sorup sorgulama kendine bütün diger insani degerliligini bilincini, bulgusunu, algisini, hakkini hukukunu da kazandiracak…yani dolayisiyle kendini ve dünyayi ve olan biten herseyi hangi parcanin nereye ait yahut degilinden farkedip görecek eger hayatin, yani neyi niye ürettiginin tümünü görüp farkederse insan..Sonra haksiz hukuksuzlugunu sorup sorgulayacak eksigine fazlasina bakarak bütünü bir olan etrafinin ve dünyasinin…Bu vaziyet Global gaddarlarin isine gelir mi..? Elbetteki gelmez..Iste Joska fiser bunun icin insan algi, sezgi, duyum, bilim, farkedim degerlerine irinkusmalarin parazitliligini yapan kafa karistiriciligin bitlenmesini havladi hirladi gürledi…eksigini hicdegilse icgüdüsel olarak sezinleyip gereksinimleyen insanliga…Sonra bu makina tüm dünyaya bulunmaz icat olarak seri üretildi ve Yeni Dünya Düzeni olarak salginlanip transfer edildi.
Bu tranferin bizdeki baya bir olgunlastirilip tosuncuklastirilmisa ddegistirilip dönüstürülmüsüdür sizin nlayacaginiz `demokrasi, baris ve insan haklari ` karmasaliginda her kirden bir yama üstünde tasiyan Padisahlik ve Kürt ayrisimciligi boplattiran projektör. Noktaya mimleyerek kainatin hayatini karatmaktandir esas üzerine aldigi is ise haydutunun haramisinin hirsizladiklarina perdelik eden örtümlü ödeneklesmeler kanalciligi yapmaktir…Ki etnik kafa tasciligina dair yemin ve vaatlerle sefil sefaletlesen yasamddan kopuklulugu sürekleyen daimleri `Sürec `isimli dehseti ve gerilimi asla kapanmaz nefret ayrismalarina cöl külliyatindan kin tohumlari ekisen markajlari markalassin. Demin dedigim gibi, parcalararasinda kilitlenip kaybolmuslugun tüm yasam bütünselligini gün be gün elden yitiren küresel yagmacilar dükkanina godeslestirilmis Türkiye`yi, fikirsiz, bilincsiz, kültürsüz, ahlaksiz, haksiz, egitimsiz, gecmissiz, geleceksiz, gecimsiz, bagli ve kosulsuz bagimliliklara köle kilmak hareketliligine Türban tarzi soyut görsellikleri törensellestirerek yasama dair bütün inac, özgüven ve hassasiyeti kaybolmus seceneksizligin baska yolu yoklara itip kaktigi toplu toplumsuzlugun transferi…Alti rezil üstü rüsva dert yagan batakhaneciligin elde yokluk dilde zeval yolda issizlik gücsüzlük halleriyle yedigi ictigi giydigi kusandigi kendini ifadeden yoksun yabancililigin tutsaklastirilmis köleligini insanliktan coktan cikan huzursuzluk artirimlariyla herbir dümenden dolup tasarak…
Akil ve vicdan götürmez haksiz paylasimin kölelik maasina nice kayitdisi soygun vurgun haramiliginin tüm yasami besleyen dengeleri insanligi temelinden öldürene tekyanli ve tektarafli haydutlayan küresel kuklasi özel devletciligiyle, en basta baris, demokrasi, özgürlüklerdir nasibini cokca alan; eksilen ve azalan; ve eksilip azaldikca hayatin tüm bir alanini korku yüklü kabus, kin, nefret, kargasa, gerilim, bunalim, hiddet. Siddet ve öteki saymakla bitmez salginlari tetiklendiren..
Yani simdi tam seansindayiz yerel küresele tabi bagirip baris, demokrasi ve insan haklari kodlu koordinattaki uyduruk icat Fiserleyen bagrti cagirtinin. Bir parcalasimin bölen göz gözü görmez saplntisinda hayatin tüm bütünlügünü tepeden tirnaga tahrip icin uydurulup buyruklanilmis olan, ücretten üretime, haktan kukuka, dinden imana, kültürden cografyaya…herseyi paramparca ederek…birolan Türkiye topraklari üzerinde hayat bulan bütünlügümüzün canina, malina , varligina, haysiyetine her türlü tecavüz ve gaspi isledikten sonra kendi kirleriyle isledikleri cürümü yikayip silmelerin kalp ve kafa bulandirmal…sapli, igfal, batak, ve delil karartmali cürüm..


Seyfi Karaca............Mart / 13
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca