Şiir Tutkusu

Menü

Yesyeni Tanrı Acantacılığı

Gırtlak gırtlağa boğup boğazlaşan alışverişsizlikle küs
Doksanlık kınsız açılardan durumu lehine çevirme gayretlisi kotanjant
Her ne zaman nerde ne biçim sıkışırsa hipotenustan kenar çalan saltanatı şapşahane
Ortaçağ böyle bir yerde başladı din ve kilise elden gidiyor diyen divitten
Moğollar böyle bir kızgın kişneyişte azgın atlara bindirdi cengizi
Buda böyle bir bayırda upzuzak ve uzunca oturdu ağacın
Sen tanrısın diye seslendiğini sandığı gölgelerini
Şan kayşek böyle bir yerde bıçak çekişti yeni tanrı kim olacak sorusuna bedelli Mao'ya
Kubilay gitti böyle bir yerde Çin hanedanına damat kıyıldı aslını neslini unutaraktan
Dariyus böyle bir tepeden tahtından yıkılışını seyretti kendini ilah bellediği yanılgılardan
Kadeş böyle ilk yazıtlarına geçti yeni tanrı bulgularında anlaşmaya varan insanla
Bütün ayrılan çözülmeler
Ve kaynaşan yabancılılıklar
Ve dünyadan silip süprülen nesli tükenmiş dünler yarınlar
Westfalya'da
Wersay'da
Yalta'da öldüreni ve sağ kalanı
Giriştiği ölüm kalım gırtlaklaşmasında aynı anda kutsayarak
Hep yeni tanrı arayışlarına kendi kafalarından kurguladıklarını kayıt ve şarta bağladılar
Yoksa dostluk fotoğrafları değildi bacak bacak üstü sırıtan
Ve sıradaki katliamlara kafasını kurcalayarak somurtan pozlarla tüten cigara
Dün değil evvelisi gün...
Elisabet mesela...yukarı katı
Alt katla avamlık lordluk ingiliz işi avluya toplayıp
Fransada Normand köylüsü Patatesçi Hollande' nin kulaklarını çınlatacak kadar sosyal
Bi-sosyal...
Altmışıncı tahtına taç giydiğinin karma komisyonunca yazılmış bildirisini deklere etti
Çocuklara iyi bakın...
Maaşı tek kendiniz yemeyin
Oburluğunuzdan kısıp fukara fakire de dağıtın ulan...!
Gibiye gelen Robin Hud' çulukla...kuluçka kuluçkaya...
Dikkat ettim...avludaki demokratik monartik mort sus sürüsünden tık yok...!
Hemen hemen hepsi yetmişlik yaşını başını mezara sokmuş şaraplar gibi sallantık...
Dedim ki...hiiiiç şansın yok senin bunlar yeni tanrı arıyorlar yine ey Bob Dilan...
Yeni sözleşme..
Yeni deklerasyon
Yeni yılgın ve yorgunlar kalabalığına yeni sus payı ve açlıktan nefesi tükenmişlere
Yesyeni dişi dibinde çiğnemliğe afyon...
Acımasın diye uğradığı kıyım ve çile
Yeni mantar kafalı Beet volümden davul dümbelek diye
Hiç şansın yok dedim kendi kafasına göre büyümek için ilerde günü doğacak
Tanrı tahtında insan oturmayan takvimlere
Bu morukluk böyle sürüp gittikçe...ben ve Filip diyordu Elisabeth...
Sahi...
Yan koltukta kımıltısız oturup duran mumya
Prens Filip' in hiç konuştuğuna rastlayan var mıdır El-hak aşkına...?!

Seyfi Karaca.......Mayıs / 12
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca