Şiir Tutkusu

Menü

Yanmaksa...! Varsın Aşkın Narından Olsun

Kampanalar tekdüdük sireninde çalan kabus yahut kıyametlerin bildiricisi dersiz toplusuzlukları iz peşi güdülemek değildir hasılı velhasıl İNSAN denen dava.
Hasılıvelhasıl; cakkır cukkur tadı plastik cerrahiden şekerlendirilmiş tatlandırıcılığın yüksek mühendis ve mimarlılığından mermer stunlu beyazlıklar yontarak ADAM-KADIN uydurup yuhlanıp yuhalanmak değildir hayatı sağlıcakla kalacak olan dirilmelerde süreklililiğini mamur etmeler.
Neden derseniz...?
Ne mevlevi, ne mevlanacı fırdöneleyenlere ille moda makamının makasalayıp kesen biçeninden ipliği çaşıt çarşısında gezinceye kadar iflahı kesilmiş ve yayaklar altında sürüklenmekten canı çıkmış lafının karşılığı ADAM_KADIN olamama tekcinsliliğinin ne harcıdır iyilere ve güzellere eş olmak, ne de fikriyatı vardır; her ne kadar yalamış yutmuş olsa da kimyası bozuk türleşme kopyalığının mimarı mühendisiliğini..
.......Yahut ırgatı olmaklığının, herhangiye; nerden nasıl gelinirse hayatın heran yüzde yüzlerin dışında ve bütün elektro-kominikelerin en şaşmaz yanılmazlarının izine hiçbirzaman asla rastlayamayacağı sonsuzluğun daima biraz ötesindeki hayatın binde birlik bütün oyunları bozan kendi müjdesini kendine saklı payıyla... kullanma hakkıyla..insan kalbine ancak oralardan varıp yaşamın dengesini anlamlandırabildiği..
Hasılı ...geldiği yolda kaybolmamaksızın gecenin gündüzün dünyasını bellemektir içindeki uyanmış olan düşlerin adını sen çiçeksin koyarak..
Hasılıvelhasıl huzurlu bir yuvadır burası bu durumda bu denli...
Özlenen...saklayan...korunaklı...güvenceli...bulutlar kadar hayatı suvaran...güneşler kadar herşeye yeter...geceler kadar koynuna alan...sonsuzluk kadar kendi varlığına helalolunca insan....
Hasılıvelhassıl...Hiç ütüsü bozulmamak ve istifini dağıtmamak kayduıyla gardoraplanmış mekikler mekancısı değildir hayat...Ve hayat, hiçvermeyen çöl kumbaralarının tombalasından daima talihsizliğini çeken çile gramafonu yine değildir...Anıtlar mezarlığı müdürlüğünde müzelik bir kolu kanadından kopuk tarihi kayıtsız eser de değil...tapu kadastrodan satış ilmuhaberini değerlendiren yaşamın bütün cazibelerini silik ve solgun figan-feryatlara çarçur etmiş künyesiz bir defin de değildir ne hayat ne insan...
Sürekli nefret ve kin güdümü harbeleşmelerin bir türlü yolunca gitmeyen ilişkisizliğine köle kılmaları terkedebilmeyi fikretmektir asıl ilim. Ve kavuşmak için canını ortaya koyup canana- ranaya canatan sevda çırpınışlarının çöpçatan gönülkuşu olmaktır dünyayı cılız kanatlarında herşeyi kendine hayran bırakacak kadar koruyup, kollanıp ve etrafını kuşaklanmak.
Hasılı ayrılığı da vardır hayatın; fitrkati de. Çemen-çiçek acısı da vardır, şekerlisi de...
Hasılı bütün büyüleyenlerin hoşgörüsüyle elvan ancak elvan...hayatı tatlandıran dil ve gönül ancak bal süzümü devran..İnsan ancak O insan...
Hasılı velhasıl...sevip sevilip, günü gününe aşkla dernek düğün edince...
Sevgiyle...



 
Seyfi Karaca.......Nisan / 12
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca