Ha ..! Bir de hayatin birbirine bagli kopmaz –ayrilmaz bir ve beraber olan bütünselligini didikleyip yeri coktan basmakaliplasmis raflamalar var, vay neymis de; zenginler muhiti nisantasi, garip gurabalar semti kasimpasa, sanatci edebiyatci muhiti bilmem ne bohem bar ve sokagi, kirk haramiler gecidi Istanbul Bogaz Köprüleri gibicesine vesair….
Vay neymis de, mizigin tavernanin saz dingirdattigi yerde ilahiyattan bahsedilmezmis, vay neymis de karakedinin gectigi yerden niyet nasip tutulmazmis, vay neymis de baska konu katagorizelerinin aygin baygin olundugu kafa yikama yerlerinde siyaseti isin icine sokmamak gerekirmis filan falan…!
Karakteri geregi en mikroskopik mikropsal ayristirip paramparcalamalarin sömürü bronlugu, kisinin dogusuyla birlikte hic bir kosulda hicbir kimseye ve sarta vekalet vermeksizin yasama hakkini sese soluga iliskiye ve iletisime getirebilmesi icin, yeterince bilinc, bilgi ve secenek sahibi oldugunun yetki ve yetenek sahibi olmasi gerektigi sebebiyle, kisiden bu hakkini dogar dogmaz yasarken ölüye sayip gasp etmek ister. Bu yüzden hemen hemen bütün kurulu cümlelerin nesnesini, öznesini, dolaylisini, dolaysizini zarf tümlec ilgec zamirlerden ne varsa anlamlarinin icerigini tersten okutarak kisinin kesintisiz ve kosulsuz tabiyetini saglar; sonra da hem etinden; hem kemiginden, hem canindan , hem teninden, hem ruhundan , hem hayalinden , hem düsünden…sorgusuz-sualsiz ve sinirsizca yararlanmalara tecavüze gecer.
Kisinin kendini kisilik ve kimlik sahibi yapan etkin ve yetkin secebilmelerin duyurusu anlamina gelen her türlü sosyal ag ve iliskiler, bütün diger hayatin paramparcaliliginda oldugu gibi özel kabuklanip kutulanmis ve özel gardiyanbaslarinin müsadesi olmadan giris ve cikisi adeta karneye bagli elipsin kopuk noktaciklari misali haram namahremliklerden saydirilir..her konu basligi bu yüzden birbiriyle ancak kapkalin duvar kilitleri altinda, zikkimli zirhli denetim ve gözetimlerle ve sadece insan bozusmasi düzen sahiplerinin tayin ettigi limit süresince birbiriyle görüsür, alakalanir ve irtibata gecer..
Hatta bu dar; kasitli, yoz, yobaz, yamuk, yalan, yanlis, yolsuz, cikissiz, …ve bütün cürükcarik kördügümlerle hareket alani bastan tayin edilmis basibozuga bagli böylesine biat bile, cogu zaman kisiye cok görülür, en kücük insani andiran kendince dillenip fisildasmalar dahi takip ve dinleme kiskacinna alinir ve kisi….resmen tabutuyla ortaliklarda daireler cizen halkasi dünya bagindan kopuk elips durumundadir.
Lafi anlamasi kit olanlar olasiligiyla noktasi virgülüne degmis degmemis bakmaksizin uzatmadan direk dalacak olursam, `siyasetten konusmasak ve surda havamizi bozmasak `diye bir öcü yedirirler dünya milletine. Bu zokayi en cok da Türk toplumu yutar. Aksamlara kadar derttir, galyadir, otobüstür, bilettir, camasirdir, boyadir, badanadir, vapurdur, adadir, sahildir, topraktir, dügündür, diyanettir, gelindir, mumdur, yamadir….hemen herdakka hayati eveleyip geveleyerek sadece mirin kirin mizmizlanmasindan öteye gecmeyen günboyu boyunduruklandigi hal ve ahvallerden kemkümlendigi halde….siyasetin yeri ayridir diyip günün getirisi yük ve yüklemleriyle kendini iliskilendiremeyen bu tangut-tabut; aslinda siyasetin yeri ayridir diye kendine yutturulan sifayi ölürcesine bagimlilasarak, kendinden sonraki soy ve türemlerine de zikkimlandirip sarmallar.
Bu gitgideligin yüzyillasmis tortulari günün birinde öyle bir hal alir ki, hani bir insana kirk gün catlaksin dedikten sonra catlaklasmasini bir yana birak, bütün bu kendini yalnizlastiran secim, söz ve selahiyet yasam sahipliligini asla ulasilmaz bir öcü olarak görür ve bunu ibadetten sayip gecesine gündüzüne aksatmaksizin tapinir…
Kisin karlari eridigi ve cemrelerin gögcek gögcek uc göstermeye yakin zamanlarda gidin köy ve kirsal alanlarda bir gezin hele….mideniz yirtilir, basiniz delirircesine beyninize tokmak vura vura gözkararmasina götürür. Cünkü topraklar artik ben coktan senin adina öldüm diyecek derecede kimyasalla ilacli. Bundan yiyen icen insan cildirmis bir hayatin gergin gerilimlisi kisilik bozugu olarak halinden bi-hal kansorejik ve mayinli maddeden dogup ölen hemzalim, hemzavalidir. Ve o ikircikli haliyle saplanip kaldigi sehirler ili sokagi belirsiz bölük parcalilikta yigim yigin sürgün yatagi eli koluna kelepceli godeshanedir. Oradaki insan iliskileri yediden yetmise internek kuyruklusu; cep telli, kizli oglanli fenersarayli süper star. Alevi sünniye bodos, Kürt-Türk ve digerleri basliginda yol ve iz ayrimcisi sapak ve sapiklara mevcutlu….
Burda din konusulmaz…öbür tarafta göbek atilmaz…beriki yerde camdan bakilmaz…bir digeriki yerde sokaga cikilmaz…bir baskaki diger yerde sanat yapilirkene siyaset konusulmaz…türü yasam doku ve dokunuslarini düzenin beybabalari böyle emrediyor diye, harfi harfine uyarak….
Bugün Türkiyi ve Türkiye yakini cografyalari kan gövdeyi götürürcesine allahsiz- kitapsiz sömürücü sülükler galubelacilari abluka altina aliyor, Esbaskanlik icin bu hususa vazifeli sagli sollu ve ortasi kuyucuk tarikan ekip, `üc ye` diyrek yasama, yürütme, yönetmeyi kastetmis olacaklar ki, bin türlü müthis yagmaci ittifakin dayanak ve destegiyle arada bir van-minitten filistin milistin üfleyip esnettirip…
Harfi harfine ve noktasi virgülüne varana kadar , uyup uyusup gecinip gidiyoruz künyesi insa havalandirip ucuran güzelcene siirlerle ve gazele…halbu ki `abi biz sana her istedigini harfiyyen imlasinda klavuzunda hata etmeden kanunlastirdigin büyük ortadogu projesine avrupa birligi raporu cismi altinda uyduk ve uydurduyduk…abi, senin arzun ve desteginle van minit dedik hava attiydik abi isvicre daglarina …niye fiyakamizi bozup da, durduk yerde abi simdi, israiloglunu filistin üzerinden üstüme kiskirttin abi….` diyen yalvar yakardan, memleket ikliminde herseyin her konu basligiyla hayattan uzaklasan insan mahkumiyeti oraninda namahremi mahrem…
Hersey illet zillet fikirsiz ruhsuz tamtakir kurak ve kuruayaz, hersey iyce birbirine arasi acik, ilgisiz, soyut, soguk, yalas- bulas ayrisirip karmakarisik kiyamet edildigi küslük, darginlik, yokluk, yilginlik, yabancilik, yetimlik, sürgünlük, askinti, takinti, tiksinti …ne ararsan var zirzivanasi kesmekesiyle, memleket ikliminde karakis arafesi zorunlu göc ve güz….

Seyfi Karaca……Kasim / 12

2.5/5 Toplam verilen oy :