Şiir Tutkusu

Menü

ya Siz..siz İyi Misiniz.?

 

Almanyadır bunun
burası...Yarım yüzyıl demeye ne kaldı şunun şurasında, aha derken; daha
derken... şuraymış; şu düzün, şu derenin, şu dağın, şu memleketten, su asrı
diyarlıktan bir sonra ve bir sonraki memleketin..

Hangi gecesi uyku
dünek tutmaz tenceresinde tuzu bulguru; hangi ocağında tezeği közü, hangi çırasında
fitili gazı; çakmağında bir kıvılcımlık ateş tutuşturmaya ispirtosu ve çıngı
taşı tükenmiş yel yepeleklerin ertesi sabahına tersinden kalkılan ayaz vurgunu
azaplarla...

Yuvalandığı
dalları yağmurlu çamurlu amansız deli bahar esmelerinin yeri göğü birbirine katan
felfelesine yamaç tutup..Evi, barkı,çardağı diyen tüm namahremlerini..

Sırrını,
sırdaşını; sağ böğrünü, sol döşünü..Gizli saklı düşünü...Arkadaş.. ahbap.. yar
yaren  bütün acı içinde kalmış açık yaralısıyla,
can şenliği dostunu..Alıştığı gözü kapalı eliyle bulmuşcalarını...

 Kesseler assalar bile kolay kolay gidemediklerinden,
sanki kendi gönlüyle bir yakasız göynek; bir keçeli don, bir yün eğrimi çift
çorap ya da örme..Ama illa sıla ve sevgili yadigarı hatrına tütün kolonyası
gülistan bağını andırmasına tertemiz yunmuş durulanmış..Kurutulmuş ve öpülerek
ömürboyunca yedeğine  katlanmış el kadar
bir mendil ..Söğütlükten, kavaklıktan, çimenlikten, çeşmeden..Son kez selvi
boylusuna şavkı tutulmuş bir aynanın belki izi ve yüzü kalır umuduyla ardına
baka baka...Köyleri köyler arkasında bırakan seher serinliğinin kuşluk
tarafında....

Almanyadır bunun
burası...Sonrasını bugün bile hala 
"Ne aradık..Ne bulduk sandıklarımızla   neler yitirdik..?." lerimizin tahtaları
çoktan çürümüş bavul dolusu vedaların boyunda..

 Halen yokuşları gittikçe sarplara saplanan
"Bir yakımlık gaz, bir pişirimlik tuz..." ocak tütütme hesabıyla..Tümden
yolu yokuşa sürdüğümüz..

Almanya dediydik
değil mi bunun burasına..? He... işte buranın Aşağı saksonya'sı derler  toplam onaltı dan biri, bir eyaleti vardır.

Aygül Özkan..Türk
kökenliymiş..Avukalık da yapmış..Bakmış olmamış..Hristiyan Demokratlardan..(Şu
iki de bir aklına esip, icap ettikçe Türkiyeyi turlayıp...Ayasofya Mayasofya
beleş tatil tam taltıf yalaka iltifatlarla konuklanan.....Ve boğaz gezisi..
Adalar sefası derli toplu ve kıyaklarla..Klasik karma konserleri tamamladıktan
sonra Türkiyeye hacizlik "Uyumluk imtiyazlık" buyruk ve emirlerini
listeleyip hazırkapı bekleyen uçağına atlayı atlamaz vınılayan Merkel' in
partisinden) aday koymuş.

Aygül..Aygül
Akgün olup, seçilmiş ve buralı eyalet parlementosuna aileden, sosyal işlerden,
sağlık sihhatten..Ortalık şifa bulsun niyetine Wulf (Merkelin gözde şovalyesi)
kabinesine bakan tayin edilmiş...

Yurtdışı yurt işi
yalakalar, hele hele de Avrupa birliği ve büyük ortadoğu projeciliği
ittifakçısı ve toplum uyudurma değiştirme işini üstüne almış çokmaşlı yalakalar
boş dururmu..Vay....Hay...Huyy..!Yok tarih yazdık, yok zır zırıltının kökünü
kazdık..Yok Eşbaşkan Cem özdemirden sonra uyduk..Uydurduk..Fethetttik ..Yaktık
çıranı Avvvrupa..! Filanlarla pfüüüüüüüüyt. Babam Pfüyyyy..Breh breh Breh...

Buraya kadar
malumdu zaten.Ama gel gör ki..Bakan Aygün tek..Bir tek cümlelik bir laf
ettti..Deyim yerindeyse o çok demokrasi ve özgürlükler sever (Sevsinler
avvvvrupacılığının) sosyeteliliğinin azap ve gazabına uğradı.."Okullarda
tüm dini semboller, (Haç ve türbanlı olmalar farketmeksizin) ayrım
gözetmeksizin kaldırılsın..!"  gibi
bir şeydi bu laf..

Dediğine
diyeceğine  pişman ettiler garipcazı .En
başta kendi partisi üstüne akbabalar gibi çullandı.Sağdan soldan çırıl çığlık
ölüm tehtitleri aldı.Wulf; edemedi, duramadı, Aygünü kenara çekti..Okudu üfledi
selamsız sille tokat inceden incesine.."Bas..!" dedi.. Yani
"Derhalden tezi yok geri bas..!"

Geri bastı Aygün
Özkan.."Bakın.. bizden beri içimize dalıp besbeter kimsiz ve
kimliksizleşen kuzu kuzulaşmaların bedeli böyle cıngıllı madalyonlardır "
demeye damızlık gösterisinde bulunmalar için...Özellikle lüksleyip ambalajlayıp
vitrinledikleri eğer ter bii harekette yeniden aslolan insanlığını hatırlayacak
olursa fena şamarlanın misali...

Yenilmiş bir
meydan savaşçısıının eli, kolu, düşü ve düşüncesi zincire vurulmuş esirler
gibi...Kafaya "Alırız seni işinden yoksa.!" Dayatılmışlığıyla..Ben
ettim siz etmeyine gelen durumdan ..Özürler diledi..Çark etti sözü sebatından
Özkan..Ya siz..Siz İyi misiniz..??

Öte taraftan, Amerika-i
kovboculuğa babasının kahyası gibi çifliği kurup, fosur fosur oturan..Aklına
esmeleri geldikçe de bıyıgını tımbışlayıp burnunu çeke çeke hüngür
müngür...Transa geçen Fethul- metal tarikisi..

"Un
öğütürken fire istemem." gibi laflarla, hazır kıta ve bol miktar mangıra
kapıda; ıbrık, takunya, yespih, tellli telsiz mikrofonla;  hazır kıta bekleyenlere haftalık emir ve
buyruklarını yağdırırken...

Hertürlü üstüne
aldığı "Uluslararası iş, icraat ve bili-mummmm" faaliyetler için tüm
dünyada kurduğu okullar için..Yaklaşık toplamı yüzelli sandığı, otuznun dahi
isim yerlerini say deseler.."Billahi... Tallahi de... sayamam..Kim
bunların tepesine binmeye kalkışsa bile,oralarda iş başında olanlar, YEPYENİ
TEPELER İCAT EDERLER (Sanki el Hak mışlar da..) .yinede (Aldıkları ılımlı
islamik  misyondan ) vazifelerinden
vazgeçmezler " diyor da başka bir şey demiyor emirerlerinin tümüne...

İşte bu ortak iş
ve güç birliğidir ki..Almanya da ancak tepeden tırnağa içinde yaşadığı toplumun
kendine herzaman SIĞIÇ gözüyle baktığı ve onun dokunmazlarına benzeştiği sürece
adamdan sayıldığı sığ, som ve saf haliyle asimile olmalar (Bizleşmeye
eşdeğerleşmeler) para ve pul kulluğunun ablukaya alıp un ufak ettiği DEMOKRASİ
VE ÖZGÜRLÜKLERİN  hükmü beş kuruş bile
etmeyen geçersizliğine zül ve ziyana harcanarak.. Tüm muhtaç; aciz, ele avuca
kalan  kıldıklarını başka çıkış
yolsuzluğuna özetleyen..Neo – liberal Alman ekolü...

Ve herdaim kanlı
canlı  taptazeler sunan yoksul sefillerin
hınç haşada geri hizmetçisi .. Din diyip..Aminsiz dua diyip..Geçmişi geleceği
birbirine katıp karıştırarak harabına çiğ nefes üfüren ...

Ve koşulsuz tam
teslim insanını bu ortak yoksul pazarında ılımlı mülayimli..İnil- vanıl ve
itirazsız.. Çaktırmadan pazarlayan..Fethul- metal eş ve ortaklığıdır ki..

Eğer bi
arızanız..Bir sakatınız, şikayetiniz, azmış iyileşmez yara bere, sancı...Baş
belanız varsa..Eğer çatısı uçmuş, zemini göçmüş..Ve dostoyevski yeraltı
mahkumluğu çıldırık çıvdırık ve tırlak hayali gerçeğinden kopuk gürültülü
kafalardan idare olunuyorsa hat veya yaşam denen yolüstü sevkiyat.....Eğer vaziyetiniz
vaziyet değil de,kolay kolay  yeryüzü
görmeyen güleryüzsüzlükleriyle..Çivisi çıkmışsa dünyanızın..Bilin ki....Demirden
leblebili zıkkımdır boğazınızdan hayat solumayan bunun burası

Hal bundan ve
böylesinden ibarettir midir nedir..?..Siz..İyi misiniz Siz..??Seyfi Karaca
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca