Tunanın
Buğ bulancak gözelerindeyim ha diyenden
Donaueschingenden süzüp götürdüğüm
Germanium sergi sarayı beni çaldıran gönülde tamburide bir efkar
Karaormanlar mızıkasındayım
ve ay delisi vaktinde karanfil
Gül yerine de sevdiğim vernikli bir yalancı suyun
Mavimsi fırçasıyla sahil tülleri limana ha limana dokunan
Giritli bir kadının adından gelirmiş o dilber-i rana
Fenikeli Avrupa ki
...yolüstü bir derebeyi şatosunda onluklar bozdurup
Frank ayak aksaklı Wals'e ,
Gel oynaşalım dese de
Ayaküstü Tuna akıntısındayız dedik ya trampası
Hududunu aşkın meşkolmaktan başkalara imkansız
Tualinde karmakarışık kamçı vuruşları
Çıplak ve eğersiz bir kısragı sürer gibi çok çalışılmış suluboyalıydı
Ve resmi...
Çok geçtim o sefadan ve sonra,
Dalmaçya kıyılarından akdenize yel değirmenliyorken beyaz bir hayal
Ve o hayal içinde
Hayatımı öğüten zembereğim...
Şar dağlarından bu yana nice göç kuşlarıdır beni o dağdan o dağa
Biliyorum sağım solum hep gurbet
Hep gurbet....biliyorum dalmış unutmuşum kendimi
Kendi kıtık kanatlarımda
Bu yılki de sanırım hüzünle geçecek
Çeyrek çeyrek tam olan saatler yarısı gibi
Son yarısına kalan
Mevsim sonbahar...
Malumdur biliyorum onaltılık trampetler çalacak bu yılkini de
Tunanın varışını hıçkın-hıçkırık horançalar arasında karşılayan
Karadeniz de karadeniz haaaaaa...!
Şimdiden hazırlıklıyım ben sırılsıklam hüzne yahut vuslata
Hasreti kalbe vuran dalgalarla sımsıkıya ..
Sonsuz ,
Vardiyesiz
ve çıldırası kucaklaşmaya....

Seyfi Karaca.........Atralık / 2007

2.5/5 Toplam verilen oy :