Bitmesiz ecir, tükenmez azap günlüklerinden aç bi-ilaç zulüm ve savaş yıkıntılarının kostak kıranlığı zülünce pay yutkunculuğuna ithal hayatlarla toplumunu koşulsuz itaaatkarlığa terbiyeleyip uslandıran biz olmayan biz..
Topcu-futbolcudan traş takımı ağda-kıl koparma aletlerine varana kadar tepeden tırnağa ithal günübirlik kuşatılmışlığımız için süklüm püklüm gırtlağı aşan borçlanmalarla her bulaşık boyadan kaçak-sıcak paraya onun bunun elavuç açan kapılarında sürüm sürüm sürünen biz olmayan biz...
Kayıtdışı ve soysuz bu tümüyle takma kafalı –çoksurat besleme vucutlu ithalliği çevirip kıvırmak için... Dün bir kılığa girip bugün tümüyle fırıldak - feriştah dönüveren çoksuratlı maskeli maskaralıkların ezip bozduğu biz olmayan biz...
Dün bazı laflar geveleyip kem-küm...bugün evelediğini gevelediğini yine kendi yalayıp yutarcasına...Potin yalattıracağım derken...Yaklaşan seçimler dolayısıyla ülkedeki gerek savaş kaçağı yatırımları ve gerek siyaseti bu kaçak paralarla uzaktan yöneten aişiret-tarikat-şeyh şıhların ayak tozlarının dibinde dolaşan biz olmayan biz...
Karşılıklı büyük satrancın ortak piyonluğuna kendi ülkesinin insan payı keder-zulum lokmasını dünyanın sürekli el-ense çeken zebella patronlarına tere yağından kıl çeker gibi altın sinilerde sunmanın uşaklığı durumuna tav biz olmayan biz...
Her seçilenin hayatın dönülesi yağlı-ballı kavram bozuğu yerleşik dimağından yol yüklenip, köşe kapmacılığı binbir imansız-ahlahsız-vicdansız ve ruhsuz insansızlaşmak ruhsatına yarım ayak topal –kör aksamında hır gür çala çala kirli basamaklı dayanıksız ve leş-beleş bir yere yuvarlana yıkıla giden biz olmayan biz...
O uçurum dibine vardığında dünyaları ben yarattım sanrısına kapılan ve buna kıyassız itaatlilikli hep o kişilik bozuklusu düzgün nizamlı biz olmayan biz...
Üç beş, beşparalık gözü - gönlü dönmüş ohmatsız ve obur yalloşa meydan dilberliği durumuna getirildi yazık ki şu viran-ören sahipsizliğiyle güzel ülkemiz.
Biz bu değildik ve olmamalıydık. Ne doğu, ne batı, bütün yurdumdur diyen insanlarının hiç birinin yaşama hakkına zerrece ziyan ve zül getirmeden onurlu bir hayattır, hayatımız denilen bedelin akıl fikir götürmeyen hinliklerle kötürüm ve külüstürlere kul edile edile bir kaç ahlaksız- imansızın k"arlı kazancına topyekün düşeş edildiği biz olmayan biz...
Taşından toprağına; kuşundan kurduna, insanından insanına kalan tüm yaşamsal değer ve zenginliklerini hepten yani ....
Üç-beş gözü bu beleş düşeşler uğruna hiç bir onursuz udsuz- ihtiyatsız katliamdan sakınmayacak olan ve işini bu sefaletler çoğulcasından gene kendi zavallısına gördüren
...Bir kaç yalloşa ziyan zibil oluyor hem zamanımız....Hem mekanımız...hem dünümüzün iki misli mislisince...
Yerimiz yurdumuz ve yarınlarımız...


Seyfi Karaca...........Nisan / 11

2.5/5 Toplam verilen oy :