Şiir Tutkusu

Menü

Türk Bahtiyarlıgında Baki Kalmaya

Dünyayi tüm güzellikleriyle topraginda dogup görmeye deger varilmis ulasilmis yasam yeri; arzeden gönüller sofrasi; ve tutulmus dilekleri kabule kucak acan ziyaret bahcesi bilerek, kendine sunulmus olan hayatini akliyla fikriyle ilgisiyle bagiyla cesaretiyle hakkiyla hukukuyla tüm yürek zengini insanligina özenle büyütüp ödesmelidir insan.
Hic kuskusuz kucaginda dogdugu hayatin calilar otlar kertenkeleler ovalar ceylanlar timsahlar pumalar kengurular pelikanlar sumrular sazliklar kislar kiraclar bayirlar baharlar inisler kalyonlar göller karincalar atlar camizlar, insan hayalini kizgin katranlar kaynatan kimiltisiz cöllerin süsledigi gibi, kasirgalar koparip kiyilari körfezleri toz dumana katarak köpürmüs dalgalarinda kumsallar calkalayan firtinalara demirli limanlari ve yagmur yelken iskelesi koylari datuttugu dilegin kabul gören dünya güzeli hayran hayalidir insanin.
Bu yüzden elinden tutulmayan asmasi hozan gazeli olmus baglara ve kimyasal zehriyle dili damagi cöl coraklarina yitik ve yetim kalmadan evvel ocagi küllere sönük duvarlari komsusuz damlar ve bereketi tatsiz tuzsuzlugun huzursuz gecimsizligine serili sofrasi kalan tarlalar topraklar, bildigi sevgi paylasimi zengin yürekliligi kökünden aldigi gibi kendinden sonsasina da tasiyip aktarma zorunlulugu vardir ve bu yapilip islenmis olan inanc itibar ve ibadetlerin en büyügüdür kisinin hem kendi hem de toplumsal sorumlulugunu hak katinda vazifelenip sorumluluk bildigi.
Ve insanlarin ilimle irfanla itibarla ilgiyle bilgiyle hukukunu ve hakkini sevgi kaynaklarindan alip edindigi ( duyumlar ve hurafeler üzeri degil ) bizzat hayatini bedel koyan katilimciligin eristirip saglam gerekcelere dayandiran yüreklilikten akil-vicdan baglisi sapasaglam inanclari olmali. Olmali ki, kim girer cikarsa ciksin hayatina, kim eksilir yahut kalabaliklasirsa kalabaliklassin omuzlanip yüklendigi sevgi israrlisi ve hak hukuk rehberlisi sarilip karakterlestigi insanligina, gerek kuzgun ayazda gerek katran kaynatan cölalazi sicakta her durumda her yerde her eksilen boslugu yikilip devrilmeyecek ar namuslar saklisi olmali onuru haysiyeti itibarina egilip bükülmeden hayatin gülümser yüzüne kolaylikla bakip hayatini sürdürebilecek kabiliyetteki insanin.
Bu yüzden akli fikri onuru itibari hakka duydugu inanc ve hukuka baglandigi saglamlik insani tüm dudum ve duyarliligi baglaminda sinirsiz ve sonsuz zenginligidir. Önü alinmaksizin kendi kaderine terkedilen hirsizlik haramilik ihtmal kaynakli illletler, tüm öldürücü iltihaplasmasini insanin günübirlik nafakasi niyetine yedirir giydirir icirir gibi siddeti, nefreti, dehseti, zulumu, talani, kiyimi, cirkefligi, namussuzlugu, kepazeligi, onursuzlugu, huzursuzlugu, sefaleti, kullugu, köleligi, usakligi, dalkavuklugu alistikca azip cogaltan yayilmalarla bagisiklik kazanan yikim yövmiyesi her ne ise, iyinin ve güzelin anaclik edip topragindan emsevgiyi emzirerek ilgili iletisimli hakka hukuka riayet eden paylasim katilimciliginin insana büyüdügü sey ayni etkinin aksi halidir.
Bu yüzden yalnizca hayatta oldugu sürelere degil, dünyadan göcüp gittiginin biraktigi izlere de müzigini tüm yalnizlik yitiklik sevinc veya bulusma yakini ve yareni olmanin yürek paylasan isliklarini rüzgarlandirmali, solugunda sevgiyi, saygiyi, hakki, hukuku, ilimi, bilimi, bahari, yagmuru, ekini, emegi, harlandirip harmanlayan insan nefesi.
Bütün bunlarin bize dededen toruna varip gelen essiz varlik zenginligimizdir, perdeleri boyayarak duvarlara ait olmadigimizin köle pazari panayirindan lüks sekil tatlikafalilik portreleri degildir harcimizdaki insanlik hamuru. Türkiye gibi dünya zengini güzellik bize yurtluk yaparken, insaniyla devamli arasina kin nefret ve yabancililik tohumlari ekerek icinde daima ezilmislik örselenmislik caresizlik asagilanmak hice sayilmalarinin dolup tastigi yokluga sevgisizlige buhrana gerilime merhametsizlige cesaretsizlige korkuya yoksulluga sefile egilmeye bükülmeye ele yabana mahsur ve muhtaca götüren kendimizden kopup uzaklasmalara ne gebeydik biz bizi bildigimiz karakterde, ne de usaklik mecburuna mutlak, iflahi ilminden inancindan kesik agir vakalik nafile. Bu yüzden sen olsan yerimde ne yapardin sorusuna muhatap koymadik hayatimizin hickimselere ihaleye verilmeyecek olan sahsizatini. Namusumuz…fikrimiz…askimiz…Sevmek ibadetini daima diri ve canli tutan yürek topraklarindan baharlanip bahcelenerek, kartali düsürdük gittigi daglara yol yarimiz olsun diyen hayat bilgili serüvenlerimizin. Ayin dogdugu gökyüzü ufuklarina yildizssiz bir dünya hayal edemedik yitik veya yapayalniz kalmasin diye gönlümüzü selvicelenleyen cocuklugun cosku dolusu cümlecahiliyle. Ayaklarimizin basak bugday verenlerini bastigi topraga elimizi yüzümüzü süprüp, yalnizca piril piril kendibasina parlayan anahtarina kafayi takip yoklugumuzun üstüne kilitleyerek gidemeyecegimizin ata yadigarliligiyla bahtiyarlanip vefalandik. Setenler dönderdik bulgura bulamaca. Seklemler omuzlandik anadutun dirgenin devirip dönderdigi undan ufraliklardan. Cökelige palamuta irmak kozalaklarina kirmeeeen kirmen dönüp dolanan yürek yangini yerinden, kuzularin emistigi cimenlere sütlegen kanattik günes yaktik kavurduk sögütlü pinarlarin firiklenmis engirinde asmasinda alacalar tüllendiren tevekliklerde.
Biz…Türküz ve biz, hic olmadigimizin yokluguna belirsiz sifatlarin kisiliksiz zamirlerini korkuluk niyetine vesika siyahbeyazina portrelenmedik. Asla ve hic, maasillenen yaz dallarindaki circir böceklerini ve karamih dikenlerini bizden ayri uzakta zorumuza giden biklek bükücü yilgin bayirlar saymadik.Sevdik ve seve seve atlar bizi sevdi. Yelesinde en amansiz rüzgarlar ucurduk cirilciplak korku nedir bilmez yigitliklerin Türküz biz….Sokakta yahut küresel carpikli capi herharam kimyasali raflardan bulmadik varligimizi. Karakterimiz özgürlügümüzden ileri gelen hicbir yaban buyruklu kaliplari ölümümüze bir sayip, ne pranga ne kilit ne pariltisi hicbir sey ifasde etmeyen her türlü ittifak ve usaklik diyeti, kalbimizin hicbir boyundurugu kabul etmeyen kösküdür yigitligimmizi besleyen hakka hukuka fikre vicdana aslini teslim eden özgürlügümüz. Anamiz böyledir, babamiz böyledir. Dedemiz, dedemizin dedesi, ebelerimiz ve ebelerimizin ebesinin ebesi; arimiz, namusumuz, onurumuz, itibarimiz, rehberimiz, varimiz yogumuz Türkiye`miz ve insanlikk ülkesi Türk`lügümüzün hem delili hem de güvencesidir. Oldugumuzdan beri ve dogdugumuzdan bu yana ATATÜRK`ceden süzülüp bize gelenimizle hukukumuz hakkimiz fikrimiz inancimiz özümüzmüzle sözümüze tuttugumuz hayalimizi niyetlendigimiz insaanligimizda bulup bulusmus olmanin onuru ve gururuyla, bir aldigimizdan binyillar coguna bugünden yarina ve tüm sonsuz sonralara Türk` üz biz. Bahtiyarliginda baki kalacagimiza
Bu yüzden kim gelirse gelsinkim giderse gitsin hayatindan, akla vicdana paylasima mertlige yurda yuvaya dünyaya ve insanliga hizmet eden yilmaz yorulmaz inanciyla insanin hayatini bedel katip yüregini paylasma zorululugu vardir. Degilse tüm varligi kendine haram, tüm yasadigi haram sofrasinda gülüp eglenmenin kumbarasina kalbini kafasini fikrini inancini bozup felaket etmis haramiler tutsagi usaklik mülküdür. Haysiyetsizligi üzerinde de bahis konusu bile yapmaya hacet bile yoktur.

Seyfi Karaca………..Temmuz / 14
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca