Sabahleyin sabah
Çağla bayırı trampet düzünde kısık ayarlı adımlarla ilerlerken müzik ve dingil
Danvals ekseninde çitlembik tepesini ve pırçalık yokuşunu gelincik tarlasına büküşte
Zaman bir garip sesler çıkarıyordu her çıtırtısında tezcanlı irkilmelere pantomim
Ne var ki hiçbir normal akla yatkın gelişim
Öyle yerden tavana püskürür gibi anlık ambarlanmalarda bulunmayacağı kabiliyle
Pürnefese yanıverince mor sokaktaki lamba
Delidoludizgin bir ağıt gibi inin inim inilercesine
Toprağın göğsüne bastırarak birbiriyle samimi pozlar çektiriyordu
Doktorlar sokağı
Hemşireler döşeği
Noterisyenler apartımanı
Müzikteki melodisiz eşik
Hattı zatıyla derenin dibinde ağız ağıza
Emire sömüre
Sövüşüp sayışarak envanterinin kuyruğunu düzeltmeye çalışan
Kokuşup koklaşan yapısızda şehirleşmiş kalmış insan
Çıktım bu ara ben şirdenli bağlara kurdelesini taktım
Ayna tuttum nehiraşağı giden suya
Bir kıza baktım otoban gibiydi kalça göğüs bacak baldır
Üffffffffff ...
Altı üstü çıra gibi yanıksı tüttürüyordu albenilerden fisdonsuz cıscıbıldaklığın
Tuttum bu kez kızdan yana aynayı
Gördüm ki...ne anya
Anya' yı gördüm ki...
Daldı gitti bir orman bir ağaca
Bir ağaç bin yaprağa
Dizleri titredi bize hesabı kalan çayır ve çimenin
Tuttum bu kez aynayı taze biçilmiş otlardan nafaka toplayan yazlıkçı leyleklere
Kızıl çalımı atlar ve taylar sonsuzluk rüyasını yelklendiyorken
Sessiz sazlar icra eden ücradan süzülüp ...Anya...
Tuttum bu kez aynayı çınarlığın dibindeki yaylıma çıkan güvercinlere ben
Sonra yağmuru çağırdım
Güneşe doğru seslendim, tuttum bu kez yüreğimdeki aynayı zamansıza yönelttim
Yere boyluboyunca yayılmış gökkuşağını sardım vebale
Gideni gelenle kucakladım ev sahibi kalbime, tuttum bu kez,
Gelin dedim...!
Gelin ..! Acelemiz yok nasıl olsa dernek bizim,
........düğün bizim.....
Hele bir toplanın gelin kendinize de
Bu sarhoşa sarılmışlıkla böyle sabahleyinsabah
Hep birlikte aşkın doğrusuna gidelim...

Seyfi Karaca.........Mayıs / 12

2.5/5 Toplam verilen oy :