Şiir Tutkusu

Menü

Toprak Dellali Efil Esim Salıncak

Lodos Karayel Poyraz Meltem imbat Alize IlgIn kasirga Firtina ve diger esen tüten dönen savuran silkeleyen rüzgarlarin nerden ve ne zaman kac yönünde veya kac siddetinde olup bitecegine dair yasayarak edinilmis olan DÜNYA HAYATI deneyimli birikimlerinden edindigi ve ADLANDIRDIGI, telafuzu ve tarifi vardir insanin.
Fakat nerde ne zaman ne yönde nasil ve ne siddetinde kime neye ne gibi saldirganlik yapacagi bilinmeyen, hertarafi her sekil sinsi dönerek BASKIN verip hakkinda en ufak tahribat tahmini bilesi mümkünsüz cögüp cullanan bir abluka, bir girdap, bir kiskac, bir cendere,bir ketenpere, bir cengel, bir engel, bir calim, bir takoz, bir kelepce, bir tartak, bir kamga, bir pusu, bir pence, bir kama, bir hancer, bir vakum, bir musallat, bir facia, bir fel-fecir……kör kiyamet icine yutup doldurdugu ve önüne ugruna geleni hic bir istisna gözetmeksizin yanindan yöresinden ilsiz köksüz itibarsiz biraktigi yamanip sivanan örülüp ÖRTÜNMENIN muglak-bullakligina HORTUM diyebiliniyor acikca ve kisaca, HORTUM…
Yakici yikici bulasici üfürücü ucurucu her türlü yapiskanlik yamandikca daha cok galeyan abanip daha azgin saldirganlasan akil fikir iz yol nizam izan yön ve yordam bilinmez FIRDÖNGÜLERE, sömürüp semirmede sinir sorgu önlem care ve ihtimal tanimayan ve doymak durmak neresidir bilmeyen kontrolsüz - tarifsiz ezici siddetiyle yikip devirdigi herseyi kendi hakimiyetinin keyfine, hükmüne, hiddetine ve siddetine tutsak ederek cökerten cürüten bogan bunaltan MOLOZ sonrasinin Hükümranligidir HORTUM. Devirip sactigi kokusmus cürümüs yozlasmis yilmis yorulmus yipranmis eprimis cökmüs bütün ICE KAPANIKLILIGA esir ettiginin yasam alanindan indir bindir yaptigi DÜNYA RAMPASINI üzerinden ve sayesinden SÖMÜRGENLESTiGi sürekli esitsizlik, ahlaksizlik, caresizlik, kültürsüzlük, hukuksuzluk, egitimsizlik, aclik, yokluk, darlik, gecimsizlik, sevgisizlik, saygisizlik, haksizlik, hukuksuzluk, kin, nefret, ayrisma, catisma, hiclik, degersizlik, sucluluk, karamsarlik, tutarsizlik, ilisizlik, tibarsizlik INSAN TOPLUMU üzerine bina ederek ahhhh o ne eninde sonunda kendini SUIKAST eden pis ve kendi kendine KATiL, MISSARABLE ( Sefil Sürüm) GiYOTiNDiR. Bu pis ve kanli bicak insanlik tarihi boyunca da hep sinip sinsilestigi soysuz sicilsiz sabikalar ardinda kurdugu HAK IHLALLi insanlik ve yasam öldürücülügünün devamli faili belli talan ve tetikciligini devriye gezen gece ve gündüz kusaginda, yeryüzünü üzgün yasli gamli endiseli kabuslu yorulmus bezmis bikmis örselenmis batmis bitmis kainatsizliga kundaklayip, birbirine zincirlenerek yikima ugratildigi derin girdaplarda tutsakligiyla düse kalka siddeti gerilimi catismayi satasmayi korkuyu bagnazligi körlügü karanligi zulümü ölümü kutsamaktan baska yasam bicimi olmayan zindan bir YIGINAGIN, üste saray sacip savurarak cullanip ÖRGÜTLENENLERiN Missarable ( sefil Sürüm ) traji dramindan ciglik cigliga cildirarak sokaga ve carsilandigi kelepceli kickaca yürüyüp yayilldigi yankilara karsilik `ekmek bulamiyorlarsa PASTA yesinler ` geleneginden sökülüp bugünlere gelen; ve tüm dünyayi bulstigi HORTUM salginlariyla heryerde hicbir farkliligi olmayan aliskanlik, egilim, tutum, tavir, taksim, tesis ve yaklasimlariyla hakim olup kasip kavuran kendine dönük Sinnek Giyotiin..Dün ve bugün Fransa`da neyse, neciydiyse; simdi tüm dünyada dünden devriyesini kol gezerek aynisi.
Harcinda gittikce mahluk denge düzeylere YARATIKLASAN insanin daha cok plastik cerrahi ve kimyasal teknolojiyi kendini kendinden KACAKLARA söküp bozup bitirip tüketip dagitarak doyumsuzluk ve tahammülsüzlükte sinir tanimayan ve sürekli parca algi ve aliskanlik degisikligi ihtiyacina ac birakilan kamcilanmisliga ve paramparcalara vidalayip montajlanan, varligi FOSILLESMIS enkaz kütlesidir.Hissi hevesi hazzi özeni düzeni ve donanimi imrendirildigi ROBOTLASMA kozmetiginden esas alinarak hicbir yasamsal duyarlilik gösteremeyen SOGUK KANLILIGA dondurup sabitlestirilen; buna karsilik EKO-TEKNOLOJi`yi önce kendini yaratan insana magazalayip, sonra insanin kendi eliyle icat ettigi Demir-Döküm sistematigine INSANDAN ROL CALARAK insana hükmeden insandan lehim, kivrim, somun, veri tabani, kablo, boya, estetik, sentetik, yumusak doku, agir madde, yüklü hasilat ve sert imaj yogurup karan kargasayi ve karmasayi kendilestirdi insanlik dünyasi.
Bugün artik ne yazikkilere bu vasat ve yatalak haliyle GiDiCI bile denilemeyecek `gitti gider `muhtac madur mahsus ve mahkum burada bile degiliz. Insanin hiz mekan yol yöntem haz tat suret ve degiskenlik bagimlisi kulluga köleligiyle sürekli agiz dil lehce lisan hirs kin bencillik surat sekil tarz hükümranligina tek basina hakim olmalar yapip bozma doyumsuzluk yarisinda insana ROBOT, ROBOTA Insan kilitleyip kaynaklayan GECISKENLIK asamasini geri dönülemeyecek derecede ulasilmaz erisilmez zamana tahsis ve taksim etti. Bu yerlesik BOZGUNDA artik kapiyi calan mi ev sahibi, kapiyi calana evi acip akli kacak bilinci bitkisel buyur eden mi, yalnizligin yabancilasmanin mutsuzlugun yitikligin zavalliligin ve AHMAK AVUTANLAR ügürt zayisi, bilene görene anlayana diyene ve tarif edebilene dünya sokagi ve insanlik hayati ASK OLSUN..!
Oysa simdi kar mevsimi mosmor poyraz yeller eser daglarda. Kapida esikte sokakta bir dillim düdük cigligiyla hingilim heveslere kapilip evlerinden ve yasadigi dünyanin dip bucaklarindan üsür müyüm, donar miyim, buyar miyim nedir neresidir hic aklina getirip luzumsuz kalabaliklar etmeyen kizak düslerde KAR YANGINI, buz ve poyraz sevdalisi cocuklugun vakti zamanidir.
Orasi öyle bir hayalin insan mutuna kurulu bir salincaktir ki, sicakligi hic sönmeyen körpe ve küheylan kosumlarina tay-tay olmus dizginsiz tutsaksiz sevincleri toplum denen oymaktan besiklenen ve son soluga ömrü varini teslim edene kadar ne bir efendi ne de bir kul, hickimseyi hickimsenin dizinin dibinde mahcup mahsur ve mahsun etmeyen CATAL YÜREKLI dengelerde birbirinin sevgi yolundan yasam izini bulup, birbirinin TOPRAK DiYARI yurdu ve yuvasiyla kapi komsuluk cagrisina ve sönmek susmak bilmeyen hasret sagnaginin cagrilan sesi; ve birbiriyl sinlik esenlik olma nefesidir. Bazan pürlü pürcüklüdür tipi kapida kuytuda boranda gönül avuntusu mutlulugun tatli gidasi, bazan sacaklanmis pürlenmis aci pilittir bazan uzunnamasina üfürdükce patlar diye titrek elleri ve kaysak avurdunu nefes nefese sisirip iiiyce altina sokuldugu örtülerden duvar lambalarina peldir feldir bakarak, disarda gicilayip gezen ayazin, ayak seslerinde beti benzi gülümser, kalbi hala dünden kalma insan ve cocuk düs dünyasi, efil esim rüya alemi.
Seyfi Karaca………..Aralik / 18
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı :