Şiir Tutkusu

Menü

Soytarısı Senfonik Borazan

Gecenin ortasına ne kadar etrafı betonarmelerle hücrelenmiş çelik direkler dikilen kalın duvarlı arenelar yaparsan yap, ne kadar atomik-kozmik ortalığı gözaltına alan ışıklandırmalarla içine tıklım tıkış doluşmuşluğu kundaklayan aydıncık adlı kara-kutulanmalarla siyahı boyarsan boya....
İster paçasına kırmızı pijama giydir aldır yaldır satenden, ister püfür küfür ayıp atlet donlar geçir sırtına ketenden, ister kalçaya tanga, ister çıplağa tangayaz, ister tonga lacivert.. Altı üstü karanlıktır gecenin..
El yapımı, kol dirseklemesi, ayak oyunlu, dil sokumlu zehirden bahsediyorum ya siz de ne sandıydınız..? Kuyruklu-çıngıraklı yalanlarla yaşıyoruz ya..Ondan..!
Cuntacı Evren-kenan mesela,
Paşa paşa ne demişti Kenan..? Kenan ki, yakın çağımızın gözleri pörtlek edip, körelen bakışları olduğu yerde zımbalayarak kamaştırıncaya kadar ortalarda mertek gibi ülkeyi boydan boya sus pusa kuşatması darbesinde başartis ...:
" Atatürk ilkelerine yeniden dönüşü sağlamak, kaybolan devlet otoritesini yeniden inşa etmek....."
Foyalarının şimdi şimdilerde ancak aslının ne olduğunu devirip döken Kenan ve ona eşbenzer Kenaniler.....
Bütün gerekçelerini sağ-sol, alevi sünni, kürt-türk..gibi her türlü ayrışmaların "özel tımarlanmış sahne gerisi ÖZEL ekiplerince" bizzat kendi elleriyle tavan yaptırdıklarına dayandırarak; memleketi asıp, kesip, biçerek kırpık kesik bugünlere kısa sürede icabına bakan bu altın sinilerdeki yabana yadırgıya çalışan servis, çok geçmeden anlaşıldı ki...
" Bizim tosuncuklar iyi iş becerdi" parolasıyla Amerika başmerkezli batılı sömürgecilerin keyfi gıcırınaymış..
Ki, ogün bugündür aynı kirli kanallara ülke kötürümleşmesi ve ayrışmasının kat be kat süreklüliğini günübirlik gündemde tutan, o başmerkezlerin ajanlık ofislerinden, el-pençe, pir divan emirkulluğuna "pe-ka- ka" markalı aygıt da, aynı koordinatların yerini yurdunu belirleyen en kıvrak oyunlarıyla o darbe günlerinde geniş zamanlara yayılmak suretiyle kodlandı.
Çünkü, dünya artık hiç bir gücün yamacında kolay kolay direnç gösteremeyeceği ve bütün sömürgeci güçlerin elindeki tepeden tavana ne imkanları varsa, güçlerini GLOBAL modu altında bir edip, ( Marksizmi mezara gömdük inadına ve onun ' bütün dünyanın ezilenleri birleşin' tezinin tersi bağlamında..) kudurmuş bir ejderha gibi kızılca kıyamet soygunlarını devreye koyacakları zamanı tıkır tıkır işletmek için, tüm dünyayı önlerine düşen yaralı bir kuş gibi hazır bulmuşlardı ya.. Ondan dı meselenin iç yüzü ve uru kökü.
Bütün mesele, o hat üzerinde önemli bir yeri bulunan Türkiye de, seçimle gelen hiçbir yönetimin dünya dursa hiçbirzaman alamayacağı kısa vadede daha da yoksullaşıp, sülüklerine itirazsız daha da sömürgeleşme anlamına gelen ve uzun vadede kimbilir kaça parçalanıp tuz buz olma hükümsüzlük kararlarını, bir anda teslim alacak olan - yirmidört ocak düzen değiştirmecesi' ni- aklını yitirircesine Amerikan eksenli başdöngüler hayranlığına bozmuş, tosuncuk Turgut'cuklara, açıkca, darplı darbeli ilan edilişin meselesidir.
O günlerde iki buçuk milyon olan ve azbuçuk tuttuğunu koparanken sendikalılar sayısı, bugün dörtyüzbinlere her kusulanı sindiren, her olan biten bütün yoksulluğunu uzaktan seyreden, arada bir ölüm zulum son soluğu kesileceği zamanı buzda, ayazda; sokaklarda, içilmiş tütün gibi tekel camekanlarının önünde, belki belkilerden itiraz edişinin üstüne hususi "fethul-amerikani" donandırılmış polisiyelerin kin ve öfke püskürdüğüne pasifizeliği bundan doğmuştur..
Çok hünerli ellerce yapımlı yalanların uydur kaydırlarında yaşıyoruz ya...
Balerinlerimiz marmara kirliliğinde kendini ince topuk üstünde külkedisi masalı suda yüzen kuğu sanıp..Aşımız ekmeğimiz tv sponsor, şutlandığımız bağırtı çağırtı firikiği açık- örtük gece pavyonu ve vull revü..
İnandığımız paranın dünyayı dimdirek hortlağa mezarından kaldırma gücü..çalıp çığırdığımız ölüyü oynatan amentüsü rabbbi -hoppi -kalabalık istasyon arkası west side story...Müziğimizse hep birbirini üreyen sezencik- tarkuşcuk-matruşkacık karma karambol...
Çok hünerli ellerle...
Parandan da ALTI SIFIR atılarak kandırılmıştık...Hazır mevcutsa eğer..Elinizde ki kandırıldığınız kuruşa bakın...Neye ne denli sıfırız.. dediğimi anlarsıınız..
Batılı şebekelerin kurgusuyla yugoslavya parçalanırken, Serebniza travmasına Saidi Nursi' den (Saidi Nursi, bugünkü Amerikanın türkiyeyi sömürgecilerin çıkarlarına gıkı çıkmaksızın ve kendinden iğrenip tiksinircesine tecavüzcüsüne hayran psikoza acizleştirip, devşirme- dönüştürme serviscisi Fethul-metalin fikir babası.Cismi diyarında Kurandan çok onun kendince kıvırıp çevirdiği "RİSALEYİN NUR" lugatlanır. Mürüdünün ışık evleri diye işe başladığı ve bugün yüzde yetmiş ingilizce eğitimli bol para karşılığı sahibine iyi iş gören okullarını ilk o düşlemişti.) alıntılar yaparak hüngür zıngır ağıtlar yakan Manisalı bülent tosuncuk...Ve Irak toplu kıyımında hala ettiği tercumanlık sayesinde koltuk koparmışlığıyla çok kimliğinden vazgeçmemiş bugünümüze şekil veren dış işlerimiz
Ülkeye vadesi bellisiz süreler için hükümet olacağı kendine yıllar evvelinde tebliğ olunan ve hükümet olduğu süreler boyunca, hala-hazır tüm destekcilerine kusursuz işgören,ve bu iyi iş görüşünden ötürü delikten henüz süpürülmemiş.. VAN-MİNÜTCÜ tosuncuk..
Amerika da "kafamı kızdırmayın ille, yoksa Kuran'ı yakacağım" çıldırmışlığına, Sarrazin Almanyasına, İsvicre, Avusturya, İsveç, Fransa, Hollanda... peşpeşe azan kafatascılığına ve bizzat kendinin sorumluluğundaki kimi kimsesize kalmışlıklara tıpkı Iraktaki vahşete nasıl sustuysa öyle sustuğu..
El yapımı, dil dökümü, peşinci yalanlarla yıkıla yuvarlana yaşıyormuşuz gibi...
Dik çeni-Abduş memiş ortak ve kendi aralarında gizlice kıvırdıkları yarınsızlığımızı şimdiki süreç nokta noktaya punduna kozlarken..
" ayağıma dolaşacak, gözüme ilişecek derli toplu güç istemiyorum toplum –ulus neniz varsa dağılın. ..ne yapın, ne edin, mangırlar ve tabanca tüfek benden bölünün ve bölüşün.." kısa kesmeceli "bundan sonra güzel şeyler olacak " yalancıkların sanırım altıncı maddesiymiş..
İki sayfaya özetli, biri diğerine taş çıkartan toplam dokuzuncusundan; "genelde azınlıklara, özelde güney ve güneydoğululara barzani kılıklı " aşiret özerkleşmesi verilmesinin..
Ve burnu ucunda bakire koylarda çıplak kadın fişleyen cuntacısıyla birlikte, el ele tutuşulu şimdiki sivilleştirilmiş Amerikan hiper süperlik..Güya bizzat kendinden hesap soracağı yalancık yayılımlarıyla (Cunta emniyetçisi Gönüllü Vecdi, bugünlerin savunmadan sorumlu bakanı kafabulmacasıyla mesela) ...
Ve düne kadar yürürlükte olan cunta zamanı anayasasına ozamanlar yüzde doksaniki EVET'le..
Bugün yüzde ellisekiz hayır-Evet gibi akıl şaşırmışın tezatında...
Sinsice yürütülen bu sinemanın bütün geceli gündüzlü perdelerinden, bol yalan yanlış püskürtülmeli albenisi çok şıklıkta, şu anki seans fırsatını tam da bulmuşkenden, çök tepesine yola yarasıyla düşmüş güvercinin hesabı pis mi pis ....
Türkiye ve acı –zulüm binbir emekler sonrasında elde ettiğimiz CUMHURİYETİ ' mizdir asıl sömürenlerine lokması büyük gelip de, küçük kıyımlara lime linç pis niyetten hesaplaşılan..İvedilikle ortada bu dönderiliyor..
Aynı azınlıkcı kültür ve kimlik kazanma arzusu oysa, şuncacık kursak doyumluğu hayatlar bedeline uluslararası mülteci pazarlarında...Yukardaki sözümona çok demokrasisever ırkçılığın peşpeşe tavan yaptığı ülkelerin kamyonlar, vagonlar dolusu ölüm bedeli kaçaklarıyla varılan, yok pahasına, sürüm sürüm kuyruklarda bedelsiz teslim olma hakkını kazanmalara umunurken..
Memleketin tüm yoksul köşelerinde (Özellikle de Doğu ve Güneydoğu illerinde) peşin yalancı cennet vaatlerine boyun büküp EVET' e depolandı, aç ve yoksulluğa kutulandığına havai fişekler attı, pastalı- börekli, halaylı -zurnalı kutlamalar yaptı..Sevindirik filfirik oldu.. (Gündüz vakti hiç yalanlar yaygısına fişeklenen havalılıklardan gerçi eskidenberi alışığız ya)
Aynı sevindiriğe iki katıyla Amerika, Avrupa, Japonya, Kanada...Ha keza..
Ve Borsa...İçli dışlı işbirlikcisi ve yabancısıyla..Vurgun vole kazancına kazanç ekleyip, kıçı tavana değerken, bunca iki yakası biraraya gelmez gülümsüzlüğün poz ve polümler hesabına asıl sahip kimdir..? Adeta bağıra çağıra boşboğazından borazan öttürüyor..


Seyfi Karaca.......Eylül / 10
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca