Şimdi Büyüyorum Büyüyorum Mekke…

Yare hasret düştü gönlüme...
Cennet oldu Mekke
Şimdi büyüyorum büyüyorum Mekkede.

Yare hasret düştü gönlüme
Asrıma inat büyüyorum...
Büyütüyor Mekke
Büyütüyor Medine
Bende büyüyor aşk...

Yine yetime el ol Mekke
Dilimizi kestiler dil ol Mekke..
Nurlu yolunu göster Allaha giden yol ol Mekke...
Beytullaha pervane olalım,Biz olalım Mekke
Eski günlerdeki gibi aziz olalım Mekke

Yare hasret düştü gönlüme
Seni anladım
Derdim bitti
Şimdi büyüyorum büyüyorum Mekke…

Yare hasret düştü gönlüme
Şifreleri çözdüm
Mekke büyüyorum sofranda...
Toprağındayım Mekke
Çınar gibi maviliğe yürüyorum...

Yare hasret düştü gönlüme
Güneşine döndüm
Mekke büyüyorum sofranda...

Yare hasret düştü gönlüme
Pervanen oldum
Bu günü diledim seherlerde
Maviliğine açtım ellerimi göklerin
Nehir gibi aktım geldim
Engelleri yıktım geldim Mekke

Mekke büyüyorum sofranda...
Geç kaldım geç kaldım Mekke

Yare hasret düştü gönlüme
Aşkın aşkım oldu
Mekke mekke güzel mekke
Büyüyorum büyüyorum
Pervanesi olduğum şehir
Mavi denizim dünyanın kalbi... 

Baharında açan çiçeğim
Mekke mekke güzel mekke
Büyüyorum büyüyorum
Işıkların damarları dünyamın
Gökler sende tarla bulutlar kara koyun
Göklerinin maviliğinde 
Bozulur oyun 
Baktıkça bu mavi göklere 
Bükülür boyun... 
Göklerinde bir adres 
Arıyorum …

Büyüyorum

Mekke mekke güzel mekke
Büyüyorum büyüyorum

Eylüller yaşadım uzakta
Bahar gelmiş bahçeme
Meyve dalında meyve
Eylülde soyunur ağaç
Dalları duadadır…
Kollarım ağaç dalları gibi
Açık göklere
Secde secde
Gönlümde bir saray 
Kuruyorum

Büyüyorum

Yare hasret düştü gönlüme
Kurtuldum vefasız yıllardan
Gönlüm sönmüş lamba aklım tuzakta
Mekke mekke güzel mekke
Büyüyorum büyüyorum

Yolum bir nehir
Secdede su
Damla damla
Gül izlere yüz
Sürüyorum …

Büyüyorum
Mekke mekke güzel mekke
Büyüyorum büyüyorum

Adı anıldıkça
Kanatlandı uçtu rüzğar
Rüzğar kanatlı
Gönlüm atlı
Adım adım 
Ateşine giriyorum Mekke …

Yare hasret düştü gönlüme
Alnım çiçek açtı
Büyüyorum Mekke

Yıldız yıldız
Yırtıldı gece
Ayet ayet
Çözülür yıldız sayısınca bilmece
Ayet ayet
Zincirlerimi
Kırıyorum …

Büyüyorum

Mekke mekke güzel mekke
Büyüyorum büyüyorum

Şükür Allah’ım şükür büyüyorum
Oyuncaklarını attı çocuktu gönlüm
Sende büyüyorum büyüyorum Mekke…

Medinesine kavuştu Veysel aşkı gönlümün
Medine büyüyorum sofranda

Büyüyorum Medinede
Gönlüm gül izler aradı Medine’de …

Büyüyorum

Yare hasret düştü gönlüme
Şu gönlüm Veysel Karani
Ah develerin hala önünde mi gönlüm

Büyüyorum

Rasul’ün gül kokusu gelir uzaktan
Yanar Veysel
Gül olur Veysel…

“Dünya gözüyle görmedi güneşini”
Kırdı otuz iki dişini...

Eyüp sultan çiçeğiyim
Büyüyorum İstanbulda şimdi
Hırkası en kıymetli gül …
Kokla öp Veyselim
Güneş onda
Ay onda
Aşk gül onda …

Yare hasret düştü gönlüme
Büyüyorum şimdi
Gönlüm bir evren kadar İstanbulda.

Büyütür gönlüm bir hasreti şimdi
Bu çölde iz çiçekleri gönlüme
Hacer –ül-esvedde ellerinin çiçekleri
Medine’sinden uzak sevginin
Mekke’sinden uzak sevginin
En güzel gülün uzağında gönlüm yıllar yılı…

Geç kaldı Veysel ’im Medineye
Bitmemiş bir cümle gibi
Hikayesi önünde Veysel’in şimdi

Yare hasret düştü gönlüme
Büyüyorum
Medinede nurlu sofrada gönlüm

Varlık ağacı aşk meyvesi verir onda
Eylül rüzğarları esmesin aman yaprağında
Bahardan payını alır gönlüm

Büyüyorum Medine sofranda
Bir daha nasip ol bana bahar günleri...
Dertlere derman bu aşkta

Büyütür gönlüm bir hasreti şimdi
Özlenir Mekke


Bahar var gönlüme
Güneş var ömrüme
O güzel Mekkede


Beytullahta nur yağmuru
Bu sabahlara ölünür
Dünyanın gülü Mekke...
Yare hasret gönlüme düştüğü günden beri

Berrak bir nehir olur seccadem
Maviliklere giden sandalım
Masmavi deniz gibi seherler
Gönül mevla ile hep...
Onlar ne güzel günler
Allahım adının bülbülü dilim
Cömertliğin gülü elim
Gözüm seccade pınarı...

Ne güzel gündüzler -geceler
Ezanlar çağırır kullar koşar
Aşkta dirilmek var
Felaha ermek var...
Yaylalar var gönlüme
Bin defa nasip ol bana o bahar günleri...


Yare hasret gönlüme düştüğü günden beri
Büyüyorum sofranda Mekke

Cennetten ayrıldı Adem
Öyle ayrıldım Mekkeden
Ayrılış var Mekkeden neden


Gönlün hamuru Mekke kokulu
Mekkeden ayrılırken ağladım
Başladı Mekkeye derin hasret
Nereye gitsem gurbet
Yare hasret gönlüme düştüğü günden beri

Büyüyorum Mekkede
Hatırlamıştım o günü
O gün ayrılmıştı nebi Mekkeden 
Gönlü mekkede

Gördüm su suya aşık
Göklere çıksa
Bakar denize
Gönlü akar denize...
Yare hasret gönlüme düştüğü günden beri

Büyüyorum Mekkede
Ayrılış var Mekkeden neden

İnandım dal kopsa ağaçtan 
Gönlü ağaçta kalır.
Işık ışık büyüyorum
Işık ışık yürüyorum
Yare hasret gönlüme düştüğü günden beri

Ey güneşin doğduğu yer
Dünyada var mı sana denk bir yer
Ey Mekke gönlüm sende kaldı 
Yare hasret gönlüme düştüğü günden beri

Başladı kutsal yolculuk
Büyüyorum şimdi çınar gibi

Evimde iki rekat namaz kıldım
Yaradandan izin aldım

Büyüyorum şimdi
Başlarken "Kutsal yolculuk"
Mekke bir gül gibi çizildi hayalime
Gönlümün rüzgarlardan sorduğu Mekke
Namazım ışık ışık

Büyüyorum şimdi
Valizim elimde
Bir kelebeğim...
Geçen zaman, bahar rüzğarı...

İçim sevinç dolu
Dışım ışık ışık
Bir yıldıza uçar gibi uçağımız
Başın göğe erdi gönlüm
Büyüyorum

Eli yüzü kirli çocuk
O gül toprağa değince ayakların
Bahçen çiçek açtı
Yare hasret gönlüne düştüğü günden beri

Mekke`desin gönlüm
Nurlar ülkesinde
Uyu gönlüm büyü gönlüm
Nurdan yataklarda
Beytullah yedi kat semaya varan nur...
Nurlu Hira
Nurlu mescitler hey
Şu rüzgarlar yakasını yırtar
Öpüp taşını toprağını bu şehrin


Büyüyorum şimdi
Şükür nasip oldu görmek seni
Işık ışıksın kutsal şehir
Aşkın çölünde bir nurlu nehir...


Gel o güzel gün
Bir papatya gibi
Açayım toprağında Arafat’ın
Dua dua açacağım içimi Arafat
Ve diyeceğim
Ağart içimi Arafat
Arafat rüzgarında yak beni
Yanmaya pişmeye geldim Allah’ım

Arafattayım düşüncem süt beyaz şimdi...
Büyüyorum sofranda Arafat
Yare hasret gönlüme düştüğü günden beri

Büyüyorum şimdi
Alnım öp toprağını Müzdelifenin
Müzdelife bir serçe kuşu alnım
Daldan dala uçan öyle hür öyle sevinçli

İçim içime sığmasın Müzdelife
Bakışlarımda tat...
Yare hasret gönlüme düştüğü günden beri

Müzdelifede ay ve yıldızlar...
Müzdelifedeyim
Müzdelife ay gibi...
Büyüyorum.

Topla taşları gönlüm
Topla yıldızları
Minada at oyuncakları
Gümüş sevgisini
Dinar sevgisini...

Bir akşam ki,
Ayrılık güneştin tepemde
Sular yandı içimde...
Ayrılık ah ayrılık
Ayrılık ateşten dağların var...
Ayrılamam Mekkeden

Yare hasret gönlüme düştüğü günden beri
Büyüyorum
Medineye bu yolculuk
Unutulur mu Medine

Gece ki ışık ışık
Yolunda iki cihan serveri Medinenin...
O ışıklı yolculuğu anlatsın gökte ay
Medine gönüller için bir Nilsin bu çölde
Nerde devesinin ayak izleri...
Hangi buluttu ona şemsiye olan...

Yare hasret gönlüme düştüğü günden beri
Büyüyorum
Taifi de gördüm

İçimi kanat Taif
...
Ah Taif
Taş vardı elinde Kabilin
Ve senin elinde taş
Ey gölgesine çağıran ağaç neredesin
Gölgen üzüm tadında

Yare hasret gönlüme düştüğü günden beri
Büyüyorum
Ve
Uhut`a vardım
Ah Uhut
Karanfil bahçesi Uhut...

Uhut
Hamzayı arıyor gözüm
Taşa toprağa Hamzayı
Sorar özüm
....
Toprağı gamlı Uhut
Nerde kırmızı karanfilim
Ey Uhut hangi taştı dişini kıran

Büyüyorum
Bir gün vardım Bedir`e
Rüzgarı ağıt okuyan Bedir’e


Sordum Bedire:
Bedir
Nerde aslanların...
Bedir kuyu kuyu
Anlatır nurlu uykuyu...

Yare hasret gönlüme düştüğü günden beri
İmanlı gönlüm bir ağaç pınar kıyısında
Mekke mekke güzel mekke
Büyüyorum büyüyorum
Pervanesi olduğum şehirsin
Mavi denizimsin dünyanın kalbi...

Yare hasret gönlüme düştüğü günden beri
Şükür Allah’a şükür
Oyuncakları atıyor çocuk gönlüm
Şimdi büyüyorum büyüyorum Mekkede…
Gönlüm Mekke çiçeği...

2.5/5 Toplam verilen oy :