Şiir Tutkusu

Menü

Şefkat Kahramanı: Anne

Gözleri sıcak
Yüreği sıcak anne
Mazideki istekleri
Bugünkü gibi sıcak
Her saat başında duaları sıcak
Anne bu sendeki gönül
Bu sendeki yürek
İlahın büyüklüğüne delalettir
Anne çok garipsin sen
Anne yalnızlıklar sende garip kalıyor
Dert ortağı annem
Mutluluk yuvası annem
Dilinden ismimi düşürmeyen annem
Besteler güzelliğini anlatamaz
Sevgiden kule yapsam sana yine az
Yüreğindeki büyüklük yanında
Yüreğindeki şefkat yanında
Unutmak mümkün mü seni
Bir gün gitsen bile
Unutmak mümkün mü seni
Anadolu’yu dolu yapan annem
Peygamberin dilini döndürecek kadar
Kutsal annem
Anne, o kadar güzelsin ki
Sanki yağmur sana yağmada
Ağaçlar sana meyve vermede
Güller senin için açılmada
Güvercinler senin için uçmada
Peygamber senin için dua etmede
O kutsal
Namus kokan duygun için
Çanakkale’de yüz binler şehit olmada
Anne
Yaralı halde yüreği yanar anne
Duy sesimi de ağlama anne
Ağlaman bile yakınlardan hasret kokuyor
Uzaklardan sevgi istiyor
İstiyorum ki ağlama anne
Ağlaman bile şefkat dolu
Bu ne tuhaf
Bu ne iş anne
Bu ne biçim sevda
Bu ne biçim tanrı ki
Seni bu biçim
Kutsal yaratmış
Bir Hızır bana der ki
Rüzgâr anne diye sayıklıyor
Ateş anne diyor
Gül anne diyor
Ümitler sana koşuyor
Aşkımın kıymetini bir sen biliyorsun
Bu ne iş anne
Güzelim annem
Nur yüzlü melek bakışlı annem
Çocuk doğuran
Doğurduğu çocuğa
Çocuk gibi ağlayan annem
Geriye dönülmeyen sevdalara sevdalı annem
Meğer Cennet’teki Kevser
Kaynağını gözlerinden alıyor
Bir açıklaması var mı
Bu ne iş anne
Bu ne iş anne
Sevgi sende sevda sende
Gül sende bülbül sende
Tamam da
Dert sende çile sende
Acı sende kahır sende
Çok tuhaf değil mi anne
Yoksa bizim görmediğimiz
Tanrının gizli bir eli mi sende
Yoksa bizim bilmediğimiz
Tanrının gizli bir nefesi mi sende
Gel de şaşkınlık olmasın
Olacak iş mi anne
Kaç mevsim geçer bekledin
Umudunu yitirmeyip
Hep yolumu gözledin
Anne:
Tıpkı bir beste gibi
Tıpkı bir sanat gibi
Tıpkı bir aşk
Tıpkı bir heyecan gibi
Terk etmeyen bir sevda
Bir bir gelen müritler gibi
Yıllanmış şarap gibi
Yaşlanmayan bir umut
Tıpkı bir zafer gibi
Dört mevsim çiçek açan bir bahçe
Aynen bir destan gibi
Yıllarıma yıl katan
Aynen bir yaşam gibi
Kabe kadar kutsalsın
İlahi bir emir gibi
Heyecanlı ellerin
Genç âşıklar gibisin
Sabah gibi aydınlık
Bitmeyen bir rüyasın sen
Çağlayanlar gibi
Çağlayan bir neşesin sen
Melek kadar suçsuzsun
Günah yakışmaz sana
Meryem gibi temizsin
İsa gibi cesur
Mezar gibi gerçeksin
Şehitler gibi ölümsüz
Nisan yağmuru gibi duru
Kucağın bir hücre gibi sıcak
Gözyaşın alev olmuş
Beni senden alana
Yüreğin yuva olmuş
Müjdemi sana haykırana
Haykır ana haykır
Bu destanlar sana
Bu gülücükler
Bu sevgiler sana
Bu dualar sana
Her şey sana
Yardan beni
Kavuştursun sana
Gecenin kalbi senin
Toprağın filizi senin
Ben seninim anne
Ben senin……….
Ben seninim edalarıyla
Kendimi avuturken
Beni kıskançlıktan uzak
Allah sevdası ninnilerinle uyuturken
En sâdık dosttun bana ey yâr
Ve şimdide gittiğin izde
Meçhule giden bir yol var
Ve şimdi gidiyorsun
Sen şimdi yıkanıyorsun
Ağzına sular boşaltılıyor
Farkına bile varamıyorsun
Ve şimdi sen ölüyorsun
Önce sular boşaltıldı ağzına
Sonra da
Hicran rüzgârını estiren kara toprak
Bu ne tuhaf
Bu ne garip
Çerçevenin altında dört adam
Ve en önde bir adam
Başında sarık elinde Kur ‘an
Ve dillerde:
Hak bu an
Meleklerden yankılanıyor:
Hakikat bu an
Ve işte gidiyorsun
Giderken bile beni düşünüyorsun
Oğlum ağlamasın kızım ağlamasın diye
Meleklere haber gönderiyorsun
Cebrail ses veriyor ayinler yaptırır gibi.
Ağlamayın çocuklar
Anneler ölmez
Kevser’in izinde
Muhammed’in dizlerinin dibinde
Hz. Allah’ın dillendireceği Rahman suresini işitmek için
Mekân değiştirir
Cennet’ten kopan siman artık resimlerde kalacak
Güle güle gözlerimin gülü
Şefkat anası
En sâdık yârim
Nazlı anneciğim
Azrail’e inat
Ölümü yakıştıramadığım bir taneciğim

- Nusaybin-
Nurettin Şimşek11 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Nurettin Şimşek