Altı maddelik duelloya davet....
Altı maddelik toplu tabancalaşmaların gıpgıcır parlatılarak dünyanın gözünü korkutup, göğsüne sevgisizlik ekip, gönlünü kanla ve kinle kamaştırdığı bombası patlatılmış manşet makalelerle bütün bir insanlığın söz sahipliliğini zulum tüccarlarına kullandırttıran ' Bireleşmiş Milletler ' adlı Yuro-amerikan karargahının buyruğuğunda kopmaz zincirlerle bağlı dükkan..
Rus ruleti ve Japon harikirisi ve Çin-maçin sert rüzgarlar estirten mülayim mülakatlaşmasından, her kim ne kadar kazanç götürüsü ortaklılığınca iş ve güç birliğinde bulunup; doğma büyüme zayıfına her kimi nerde nasıl avlayıp düşürmüşse, onun kolsuz kanatsızlığına pusuşup üşüşen aç-kuduzlar ve leş kargaları gibi ' Altı Maddeli ' düello...
Altı maddelik taarruzlu, tertipli ve takdirikli ve takdikli ve daima acıyı sancıyı ele geçirdiği öksüzlükler üstünden yüksek voltajlı cinayet gibi deneyen ; ve ölüme büyük donlar biçen, çoğul bileşenli, cellat kıyamet..
Suriye üstünden piyonlaşan mühimmatta yoğunlaşmaktalar şimdi şimdi. Enerji ve ekonomi darboğazını yıttırmak için kafalarındaki robot makineye, özenle seçilmiş numune şimdi SURİYE.
Bundan önceki yıkım icraatlarından artık biliyoruz ve hiç bir kuşkuya yer bırakmaksızın ezberledik ki; tüm bir dünyayı para kaynaklı tanrılaşmanın kolboyu kapana kıstırmışlığıyla, toplama kamplarını hiç de zerrece aratmayacak geniş kapsamlı sessizleşmeleri kontrol karargahlarından gardiyan postasına bağlayıp, baştan sona kundaklanmış değerleriyle kul ve köleleşmiş insanlığın yaşam alanlarında devriyeler gezen yardımcılarıyla, kuyrukçularıyla, yatakçılarıyla korkulayan ve baskılayan tam tertipYuro-amerikan ..
Şimdi toprağında artık hiçbir yaşama sevinci uyanmayıp, hayat yolunca yürüyecek olan ortak yaşamlar adına bir fiskelik hayaller bile yeşermeyecek olan infilak etmiş mayınlaşmaların bıraktığı çöllerden biliyor ve ezber ettik ki......
Bu kanca heryerde aynı yalanların tecavüze uğramış hassasına ve düzenine uydurulmuş ayıplarına takılmaktadır. Tıpkı allı pullu pudralı düğünleşmelerin yarın birgün yahut, haftasına bile varmadan hemen ev –bark yıkan evcilleşmelerin birbirini kundaklayan dölleşmeleri gibi..ardı arkası kesilmeyen bunaklıklarla hayatı uzak yamaçlardan sopsoğuk bakışlarla terke bırakan seyr-i sefercilikler örnekleşmesi ...
Mide kaldıran pislikleşmelere perde aralayıp uyuşmuş şarkların ziller kırdırıp kalçalar göbekleyen kasnak kıvrımlarında, her türlü maskeleşmenin harabelerini sürte sürtüştüre avara avarece...çalgıcının beyanettiği üzre rivayet olunur ki; ' şimdi şu an bu çaldığım zurnadaki son delik. Dünden bugüne bin kişiyi gelinli damatlı eve yolladım. Dokuzyüzü gersin geri tetik tepti, evi terketti, yahut gazaba geldi anahtar deliğinden azdı, uzağı sapıttı, birdaha kendine ve de şipşaklaştığı albümlere şugün şu an itibarıyla daha bana mısın deyip uğrak vermedi. Görenler varsa ya hep sussun ya da hemen çıksın ortaya kimdir kendini ilan etsin söylesin... '...
Meçhulen ölüsüyle yaşamak diye tam da buna derlerin, buralardan böylesini yana yıkıla angut ahmakça...Çalgısı çalıntıya uğramış evliliklere dizim dizim düzülüyoruz...Duvarda günü geçkin, insanı şaşkın gazel avazlı avlanılmış maral dağlısı kolu kanadı kırık, kafası kalbi darmadağınık ve müzelik eskimiş bir milat...
Suriye' ye daha büyük ve daha büyüğün büyüğü sahneli oyunların dibini delmek maksadıyla cevherine dalmak için, kuduz kuduza elbirliğiyle kahpeleşip, bahanenin bahanesine akbabalaşıyorlar çaylak çiyanlar hermaddede atom fişine bağlı BİRLEŞMİŞ MİLLETLER balonlusu yağmacı patlak bombalar..
Özal' diye biri vardı...
Kral hanedanlığını andıran günümüz sarmal cazibesinden dolduruşa getirilen sarhoş Buş'un babası birinci Buş, Saddam Irak'ının başına bela kesilmekten birara vazgeçip, Saddam'la arayı düzeltir gibi olmuşlar ve aracısız ittifak kurmuşlardı. Varlığını bütün bu IRAK savaşı oluşumuna bağlattırmış ücretle sınırlandıran ÖZAL, kurgulanmış olan savaş senaryosundan vazgeçecek diye adeta YURO-amerika ' dan daha çok telaşa kapılıp...:
......' kuzum siz salak mısınız, ben ortamı ayarlayıp etrafta kuş uçurtmayacak kadar kontrolü size hizmete mümkün kılmışken..? Ne olursunuz, gidin yıkın şu herifin ülkesini başına, sonra da neyi nasıl isterseniz tepe tepe kullanın...dükkan sizin..! ' ..demişti adeta.
Onlarda iç ayaklanmayı kollayıp kızıştırmış. Dışarlarda kendilerine bağlı gezgin hükümetler icat etmiş. MUHALİF güçler adı altında kiralık katilleri örgütleyip kargaşaları besleyip büyütmüş..Mülteci akınlarına hız verip TÜRKİYE rampası bu hinliğin bütün iş ve icraat boyuna indir bindir edilmiş..Sonunda IRAK ...bugünü hal"adır kan-revan cehennem batağına, adeta cennete çevireceklerinin peşin ilanatı yapılmıştı.
Şimdi sınırları omuzlayan aynı mülteci akını. Aynı gezgin hükümet dışarda. İçerde aynı kirli silahlar paslaşması kiralık katillik..Suriye'deler...Davut –mavut...caymayın yıkın şu adamın ülkesini başına dedirttiren ağızlarla batağa bulaşmış TÜRKİYE indir-bindir rampasıyla, yalvar yakarda..
Almanya da ise WULF' u kıçına yapıştırdıkları etiketlerle alaşağı ettiler Cumhurluğun başkanlığından. Çünkü Wulf, 'Müslümanlar ve İslamiyet bu toplumun ayrılmaz bir parçasıdır ' diyerek düzenlerin düzenine oyunbozanlık ettiğinden sebeple...
Bugünse 'İslamiyet, asla ve hiçbirzaman Alman toplumunun geçmiş kimyasında yoktu. Bugün de yok. Yarın da ve hiçbirzaman da ne parçası ne de yarımı olmayacak...' demiş Hristiyan birlik hükümet ve parti sözcüsü Volker Kauder.
Ve aynıya yaklaşan laflarla ülkede dağıtılmış olan parasız Kuran' a sövmüş sayıştırmış İçişleri bakanı Hans Peter Friedrich...
Adamlar bu kafayla dünyanın dibine dinamit döşerken; ve aramızda çoğalan buzlaşma ayrışımı servis artıran ko-misyonculuklarla bütün kişiyi kendi eden değerlerimizden lime linç azaldığımız ( neredeyse unuttuk unutacağıza getirtilen ondokuzmayıslar..yirmiüç nisanlar...vs..vs..) nobeltrak zilliliği zangırdaklık eden, Ilımlı Fethul-metal islamcılık züppe- zibidileşmelerine arzı beyanolunur.




Seyfi Karaca.......Nisan / 12

2.5/5 Toplam verilen oy :