Sadece acılarla yüklü; azının sefa keyifliği çoğunun yoksul payınca paylaşısızımlıklardan akıl dengesizini bulan, hergün yıkıldı yıkılacak hayat denen evinden temelli taşınmış viranlarıyla ancak narkoz komasından çıkarılırsa ora sahibi uyanan..
Ve ne zaman ki de, zırp uyanmıştır.! Yalnızca çıkmadık canından kalanlarını günün "bey-efendilik" arzusuna uygun hizmetler için kullanıma kırbaç kamçı koşumlanan karaborsaların kuklası durumumuz..
İstisnasız tüm kurumların katkı sunumuyla "maymuna bak maymuna" kandırmacalarının gün oyalamacalarıyla aslında geleceği çoktan dününden belirlenmiş işlerin icraatına dümen suyu taşıyor.
Yüzyıllardır (Osmanlının çöküş sebeplerine kangren uru gibi herkesce bilinen hayatın gidişine kendini tıkama; 'dükkan senin. İstediğin gibi ye; iç, gez , toz, al,sat ' beleşine BABALAR GİBİ kaputüle olma. Batsa da kubarmış tavuz kuşları süsünden kendini dev aynalarda haşmetli hünkar görme. 'Senden başka padişahların kralı yok bu alemde' diyen dalkavukları sefil sofralarından bala böreğe boğma..gibilerden) geleni çarpıp, gideni çırparak soyan sövüşleyenlerin kılına bile dokunmayıp, hatta tüm bir ülkenin yaşanılır tüm değerlerini göz göre göre kütüklerine kaydettiklerine sanki tüm bir memleketi; kanı; canı, taşı-toprağıyla onların sefillik tayınına gönüllü hizmetcileriymiş gibi kayıtsız kalıp...Bu akıl ve vicdan dengesizliğini hayatın mecburi vazgeçilmez kaderi saydırarak adeta.
Yine onların bu yağmayı örtbas etmede, Fethul-metal militanlaşmasını yuro-amerikan yüksek teknisyenlerince baştanbaşa Türkiyeye monte edip, insanlar ne denli saflaşır, sefilleşir, uyumlu, ılımlı, acizlere düşkün, kulluk köleliği hazır kabullü kalıplara afyonlandırılırsa..
Sevgili Atatürk'ün, adı Kurtuluş diye anılan ve insanın kendi onuruyla insan gibi, özgür; kulluktan uzak, köleliğe başeğmez...değerler üzerinden tüm bir ülke insanıyla kurduğu özlemlere kendini sıfırlayıp, yaşamına ölümlerden ölüm beğenlerle kastederek tıpış tıpış düşman kesilecek..
Ve o defodan sonra, efendisi de gelip.. tıpış tıpış ...hizmetini de kendine gördürerek cebinden çaldığı hayatlardan sonra, kendine yük olan insan artığını çöpe attıracaktır.
Yani o fethul- metal tipi Cia-curcuna özel servisli girdiği hücrelerin kodlarını benzeşerek üreyen bela kılıcı sallanmaktadır sevgili ülkemizin üstünde.
Din, inanç, dil... diye tutturup giden kişilik ve kimlik kazançlarımızı, bu peşkeşin kamuflesine kendi ünüformatik bürüncekleriyle türkülerimizi çalıp; şarkılarımızı, konuşma dilimizi, hayatı dirhem dirhem biriktirdiğimiz tüm bir kültürümüzü külüstürleştirip işe yaramaza sokarak, anlaşılmaz dillerin afyonik malzemesi harcına kullanıyorlar.
Hani bir bünyede eğer dert diye birikintiler eğer doğru ve iş bilen cerrahlarca tabip bulmazsa..Ya illet olur içten içe hayat sahibine kan kusturur ömrünü iltahap irin çürütür veya dışa , ele yüze cüzzam dağıtır..
Kürtler dahil tüm azınlıklar üzerinden onları kendilerinin gönüllü geri hizmetlerinin insan ölüsü üzerinden ucuz kullanımlık 'gelin size şeker verelim' yutturmacasına 'Türkler sizin hakkınızı yiyorlar' sloganist söylemleriyle ölecekleri oranında ihtiyaçlarını temin edip cepheleştiren, etnik ve mezhebi çatışmalarıyla ülkeyi kurgulayan sömürgeci yabancı"bey-efendiler" le, fethul- metal hizmetlisi tüm arsacı borsacı sülük; yerli işbirlikçilerdir tüm ülkemize ilişkilenen acıların ceplerinde haram zulası gezenlerin pay sahipliliği.Memleketin asıl ve esas bütün ANALAR AĞLAMASIN noktası asıl onların paçasını biçime getirmede kilitlidir..
Güvenlik güçlerinin esas yakasına yapışması gereken nokta da orasıdır.Değilse herşey sahte, herşey dert içeriyi yiyip bitirirken, dışarda millet bizi görsün'e cilt pansumanı.."maymuna bak maymuna" işine, pişpirikten fasarya.

Seyfi Karaca........Temmuz / 10

2.5/5 Toplam verilen oy :