Saati çalmadan
Evlere mide artığı püskürten DALLAS
Neydi Dallas..?
Hileydi, desiseydi, hırstı, haram şeylerdi, kindi, nefret güdümüydü
Süs bebekli taştan yontulma yüreksizlikti
Pahaydı
Borçtu
İpek kılığında kılıfından sıyrılmış zehirli çiyandı
Şahlanmış kobraydı
Ne yutsa doyumsuz ejder deviydi, petrol pompasıydı insan kalbiyle çalışan
Dipdiri insan mezarlığıydı pırlantalara gözünü bağışlamış
Hortlakça hayalet şehriydi bol yıldızlı
Geceden beter karanlık bir kuyu dibiydi
....... kuş uçmaz kervan göçmezin
Şimdi herkes öyle bir iflasın müşterisi değil midir,
Fert başı bol miktar nasibinden düşerek
Saati çalmadan locasına minder serilen Dallas çarşısının..?
Dallas değil miydi dün bir, bugün bin..
Ölü odalara duvarlaşan insan soğuklaşmasıyla cançekişen, gailesiz..
Düşleri şerre yorulmuş dangalaklığın baş bayiciliği değil miydi dallas,
İnsanın aklına küfrederek aha şu gün şu vaziyetiyle herkes
Göğsüne yalnızlığını basıp...
Kendinden çekilip,
Mun-dar diyarlara ziyan gittiği

Seyfi Karaca..........Kasım / 11

2.5/5 Toplam verilen oy :