Otobüsle giderken, mola verdi bir yerde,
Dışarıda bir kuyruk, beş katı da içerde,

Merak edip bir baktım, acaba bu ne diye,
Bir lirayı verene, firmadan ç.ş hediye,

Şırıl, şırıl su sesi, büyülüyor herkesi,
Kursağında kalıyor, girenlerin hevesi,

Çenemde güç kalmadı, sıka, sıka dişimi,
Yarım saat bekledim, yapamadım ç.şimi,

Apar topar anonsla, otobüse yollandım,
Zaruretten hakkımı otobüste kullandım,

Muavini çağırıp, izah ettim durumu,
Dedi ki bey efendi bu otobüs durur mu?

Mola verdik az önce, ihtiyacı olana,
Koca otobüs durmaz her kapıyı çalana,

Üç dakika durun da bir kenara sapayım,
Yani dedim şimdi ben altıma mı yapayım,

Ne dedimse olmadı, dinlemedi sözümü,
Baktım başka çare yok cama döndüm yüzümü,

Koltukların dibine yavaş yavaş boşalttım,
Baktım ki bir koku var çaktırmadan hop kalktım,

Geçtim arka kotuğa kulaklığı çıkardım,
Bir imkanım olsaydı kirli yeri yıkardım,

Neden sonra muavin yine geldi ve durdu,
Vaziyet ne alemde, nasılsın diye sordu,

Elbette ki doğruyu söylemeye utandım,
Kendimi bir ateşin tam ortasında sandım,

Her ne kadar zaruret hasıl oldu ise de,
Aynısını yapmıştı bir arkadaş lisede,

Şimdi itiraf ettim rahatladım sanmayın,
Hata yapıp ben gibi ateşlere yanmayın.

2.5/5 Toplam verilen oy :