Şiir Tutkusu

Menü

Navruzdivane’ Ye İlaveyle

Bozkır kıraçlarının güzeller güzelidir kendi. Karların ilkbahar yamaçlarında toprağın ince damarlarına eriyip aktığı ve toprağın aşk deliçağlar tavındayken hayatı arzedip adı konmamış sevdalara, karşı konulmasız hevesler uyandırdığı vaktin vazgeçilmezidir.
Çiçek dedikçe çiçektir. Çağ dedikçe kardelen. Endam dedikçe görenleri kendine hayran bırakan nazlarda bayğınların büyüleyen bakışlısı.
Navruz....Süs dedikçe süsen..Susam dedikçe mavilerle morlarla binbir elvanları sarıp sarmalanmış saklı düğünler çalanların elde perde perde delilikler gezen çalgıcısıdır.
Nazruz...Dağlarbaşına belalı bir gülümseyiş.
Navruz....dereler koynuna gizlice sokulan tebesümkarlılığın hoşgeldince sevgilisi.
Navruz; hem zamana yaban, hem meskene meydan, hem susarak konuşan dillere tercuman..Navruz...harıyla kendini serinleten harman. Navruz... karıyla dağdan bayıra kibritsiz alevlerde çıngılanan devran...Navruz kalanda göçmen, gidende adsız azad, duranda kösteklerini baharlığına koparan saat..
Navruz kendi kendini gözaydına giden bir çocuğun aklı gibi suya kanık..seyrana safa...sırra kadem...aşk ki, sohbet sohbete pürnöbet..
Navruz hırçın rüzgarların açık sinelerinde yaralı göğsü..Navruz sert ayazların beşiklediği kundakta gözlerini dünyaya açan doyumkar ve üç günlüğüne misafir...
Navruz...kelebeğin kanatlarındaki benekleri sayıncaya kadar günü vakti akşam olan sabahla...Navruz....Aşkın adını sanını yoluyla yordamıyla insanlaştıran bizli toprakta oynaşarak dünyamız sayıp büyüdüğümüz kutlu salıncaktan..
Navruz...
' Yeni Osmanlıcılıktan ' geçmişin intikam duygularıyla kendini besleyen ve aslında bütün zamanlar boyunca tepemizden hiç eksik olmayan ve herzaman da kendi yedeğini karşı rakipmişcesine cebinde taşıyanların sefilleştirdikleri hayattan parçabaşı MAL koparma niyetiyle; bütün insanlıktan kalma mirası ören viran ettikleri gibi, kıydıkları talanlar arasında en çok KENDİ ÖZ (selçuklu yahut yakın osmanlı mirasını yerle bir ederek ) emanetlerine hiyanet ettikleri ve sürekli değişken zemin kızağından açıla açıla kendi hinlik kuyusunda kepazelikleriyle bir boğulanların ...
...ve kimi etnik ayrımcı kumpasçılarının...
....yahut kimi TÜRK' lüğü cebinde babasının bozuk parası niyetiyle harcama derdiyle dünya gezenlerin kurdelelenmiş ambalaj kordonbağı değildir NAVRUZ...
Türküz biz. Menteşeden geliriz. Ermenilerle –Kürtlerle ve çerkez-laz...aynı sokağın doyumsuz oyun oynaşlarında kimolduğumuzu unutacak kadar sevgililiği sardık sarmalandık ömür azıklarımıza canım cananımsın diyerek.
Hayır Navruz...Hiç öyle can-ciğer bedenleşmiş hayatı paramparça etmelerden keyif çatlatan cinnetlerin AYRIŞTIRAN ve yakıp yıkan turnusol kezzabı değil....
Delisine düşkün dağların son cemrelerle dünyaya gelip bakmaya divanesini doyumsuz bırakan kardelen çiçeğidir NAVRUZ. Kıymetini bilenin de hem nazlı yari, hem de aşka değer sılası.
Sevgiyle arzederim.



Seyfi Karaca.......Nisan / 12


 
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca