Şiir Tutkusu

Menü

Naat

Naat

Sevdik seni ey sevgili
Ana baba sevgisi feda olsun sevgine

Hz. ademin duasında nur olan sevgilisin
Hz. İsmailin boğazında bıçağa sur olan sevgilisin
Sevgin ruhumu işleyen nakkaş ahir zamanda
Ana baba sevgisi feda olsun sevgine

O sevginin damlası bile umman bana
Sevgin kandil kandil girsin gönlümün karanlık odalarına
Tek o sevgi sevgiler için de en gül kokan bana
Yere - göğe fer olan sevgilisin
Düşmanına bile yar olan sevgilisin
Bütün güneşlere ser olan sevgilisin
Gönlüm ölü sevgin can bana
Gönlümde karanlık güneş kur’an bana
Yönün yön bana
Kılıcı tekbir olan sevgili
Aşk ateşine ömür olan sevgili
Adı Ahmet idi incilde...
O rahmetin solmayan gülü...
O mavi göklerin nurlu dili
Viran gönlümün şehirleri Mekke ili Medine ili...
İz iz Mescit mescit örsün gönlümü sevgi seli
Güle yağmur olan sevgilisin
Çöle yağmur olan sevgilisin
Sevgin sürekli yağsın asrın şu en talihsiz çölüne
Sürekli yağsın dikenine gülüne


İki cihan güneşi efendim
Akıyor gönlüm güzel Mekke’ye
Akıyor göklerin gönlü güzel mekkeye
Doğduğun yer diye
Mekke bir güzel en güzel gül

Öpüyor rüzgâr Medine’nin taşını, toprağını
Öpüyor gönlüm Medinenin taşını toprağını
Gül ayaklar değdi Medineye
Suluyor göz yaşım gül sevgini
Suluyor göklerin gözü
İsmailin çocuk ayakları eşelesin çöllerini gönlümün
Parçalansın yusufun gömleği gibi gönlüm
Secde yerlerinde alnını arıyor rüzgârın alnı
Deven düldül nereye diz çöktü?
Uhut’ta hem inliyor hem esiyor rüzgâr bir mecnun...
Rüzğarın eli elinin değdiği yerde
Unutulmak istiyor unutulmak
Unutulur diye Hamza
Ölmek istiyor ölüm
Öldün diye...

....

Gönlümün uhudu da yansın
Hasretinle yanıyor Uhut...
Dün yandığı gibi
Mahşere kadar yanar Uhut
Mekke yansın hasretinle
Gül sevginin hasretiyle yansın gönlümde mekke
Yansın bütün ağacım taşım...
Yolunu gözlüyor Bedir
Taşların, ağaçların düşü
Dile gelmek
Adını anmak...

Dün
Bila’lin vardı
Çağrının bülbülü
Ebubekr’in, Ömer’in, Osman’ın vardı
Ali’n vardı
İlim sarayının dört kapısı
Kapındaydı Ali
Kapındaydı Hamza
Hamza ki Allah’ın çekilmiş kılıcı...
Kıyamete kadar eksilmez ümmetinin Hamzaları Alileri
Kapın bir güzel bir güzel gül bahçesi
Gül bahçeni korusun Allah olmasın talan efendim
....

Dün Uhut derdi ki:
-Askeriyle gelse Nebi...
Ah
Uhut ağlıyordu Hamza’yı görünce
Hamza kırık karanfil yerde
Hamza bir güzel bir güzel gül
Hamzaya ağlayan yok mu buyurdun o gün
Duyuldu o gül sesin
Kainata yayıldı o gül sesin
Kainat ağlıyor Hamzaya şimdi
Şu en bahtsız bile ağladı
Hamza’ya ağladı bu can efendim


Geldin dün
Geldin nur geldi cihana...
Köleler sevindi
Güneş başka güneş gökte
Ay başka ay
Ay bir güzel bir güzel gül
Ayna gibi kırıldı işaretinle ay

Sevinsin gönlümün köleleri
Gönlüme ay gönlüme güneş sevgin
Gönlümün mekkesinde beytullah sevgin
Gül sevgiyi yaşatmak için ölmez gönlüm
Ölmesin bu asır en zehirli yılan efendim

O gün görünce o orduyu
Selâma durdu Bedir
Bedir bir güzel bir güzel gül bu gün
Kıyamete kadar küfre tokat Bedir
Hendek küfre hendek...
Ölü değil bu sevgi için ölen efendim

Dün Beytullah bekliyordu
Bekliyordu bir güzel bir güzel gül Beytullah dünyaya
Mekke, Mekke olalı
Hiç böyle gamlı olmadı
Ah Beytullah
Halin içler acısı...
Şimdi dünyaya nur saçıyor Beytullah ...
Gönlümün kabesine sevginin nurlu askerleri gelsin diye
Gönül putlarını deviren gül sevgi...
Gönül putlarını deviren el sevgi...
Dün Ebreheydi gönlüme gelen efendim
....


Evren kadar büyüktü ordun o gün
Bulutlar şemsiyen oldu
Örümcekler ağ örme ustası
Güvercinler geldi uçup
Kör etmek için küfrün gözünü
Hicreti hazırlığı var gönlümde gül sevginin
Ordular ordular akıyor sevr mağarasına şimdi
Ebubekirsiz yola çıkılmaz güneşe ay gerekir güneş olan efendim

....

Vahiy gelmişti
Bir o gün mutluydu Hira
Hira hiç böyle sevinmedi
Sevin mi bu gün gönlüm deki Hira
Oku diye çınladı toprak
Okumak için huzura koştu
Taş toprak
Ağaç yaprak...
Hira kaya kaya küfrün yolunda şimdi
Hira bir dağ gönül
Dağdır bu aşkı tadan gönül
Kavrulmuş taşları bile
Aşkın çölünde
Hira bir güzel bir güzel gül mekke’de
Nur var her yönde mücdeli bir haber mi gelen efendim



Bulutlar dağların başında taç
Güneşi ilk dağlar görür
Aşkı uğrunda Hamzalar ölür
Dağ ol gönlüm
Ay dağların avuçlarında çiçek
Dağ gibi gönüllerinde ümmetin Ebubekir, Ömer, Osman, Ali...
Bir işaretiyle ayı ikiye bölen efendim

Pınarlar dağların gözyaşı
Ağaçlar göklere özlemleri
Ağaçlar bir güzel bir güzel gül
Dağlar hürlüğün zirvesinde
Zikir akar ırmaklardan
Etrafında ağlar rüzgâr
Kuşları dayanıklı dağların
Güvenim sonsuz mavi göklere
Uyandın mı gönlümün güneşi
Gönlümde en zalim kış dağlarımda can verir o gün

Selam onlara
En kaygan zamanda
Depremlerde
Gönüllerimizi sıkı tutan dağlara
Sevgileri bizde dağ olanlara
Sevgi dağları bir güzel bir güzel gül ülkesinde gönlümün
Aşkın çölünde kum taneciğidir gönlüm
Asrın atomları atıldı bir kurşun değil gönlüme sıkılan efendim

*

İki cihan güneşi efendim
Adın anılır
Denizler gibi camilerimiz var

Çağrımız gür
Bilallerimiz var
Karanlıkla kavgamız
Yasirlerimiz var



Şu ezanlar ki susmayacak
Ezanlar bir güzel bir güzel gül minarelerde açan
Kulağımıza ezan okunmuş bizim
Bir sevda var içimizde
Ağaçların bahara sevdası gibi
Karanlığadır kavgamız
Kavgamız bir güzel bir güzel gül
Güneşin kavgası gibi
Gönlümün kavgası çetin karanlığa şimdi

Kur’an ki Hakk’ın kitabı
Okuduk, öptük koyduk alnımıza
Ateş düşmüş içimize
Ümmetin olduk
Ümmetin olmak bir güzel bir güzel gül
Şükür vacip bize
Ödenir mi bu hak
Kutsal davanın garip olduğu yerde
Şehit olsak Yasir gibi
Göklerde islam güneşi
Gönüllerde islam güneşi
Karanlığın sarayları kisranın sarayları yıkılan efendim

Yastığa başımı koyunca dilim dua pınarı
Gül yüzün için bu dua pınarı...
Gül sevgin için



***

Eyvah ki eyvah eksilirse gönlümde sevgin bir gün
Nefsimin kara bulutlarına verirsem güzel güneşimi kurban
Gönlümden yoksa güneşim yıkılsın hem dünyadaki hem ahirette ki cennetim...
Hamdi Oruç1429 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Hamdi Oruç