Süs tayyarelerinin binde bir ucsuz uzaklardan gectigi; sefer sayisi seyreklerden gectigi ; vakitlerin pesisirasinda biraktigi kuyrukli yildiz salincagi sanisini uyandiran yanilsamali tozduman bulutudur gökyüzünü yirtarak iz biraktigi mormaviligin…
Cayin bitince seslen dercesine icerdeki ocak basi koralazlayanin disardaki sedirli eyvanlarda aksam yildizlarina nazari itibarlilikla gece esimi yellerinden bir fasil gazelhanlar dinleyip cira sönene kadar ilimli alevlerde gece karanligini kandilleyip dagin ucundan dogacak olan aya karanligin köse bucaklarindan sigacagindan bile cok yer ayirdigi.
Yagmur yaginca…cimen cicekler birbirine nispet sarhosluklara eda naz edercesine kendinden gecip dallari budaklari gül yarasinda melhem sardirircasina daglanmis dikenlerin zülfünü yalnizlik tellendiren perdelerden hasret koparan firtinalar kucagina sarinca…
Tasinmas bir dag yüküdür, yalcin kayalarin kendiliginden hudutsuz bir yikilisin üzerine sökülüp, serin sefil bulut bulancaklariyla kanayan gökyüzünün kirpiklerinde sizili sakli agit nidalaridir sondan sonraya buruk kirik kum saatlerindeki bütün fanuslari paramparca ederek, ucak ….beni özleyene selam söyle cigliklari sadece dinmesiz bir firtinadir, her sivgin vurgunlari dereyi tepeyi düzü bayiri topragi ve tarlayi telörgülerle cevreleyip, canak cömlek kalintilarindan gecmisini okuyan happan oyuncusu cocuklarin kendi yurtlarini arayisi gibi öksüz…gününe dününe harap…yarinina kovuk ve kopuk…yanilmis gölgelerde sureti kalan izler misali de terkin terkisinde yayan yapildak ve yapayalinizin yalnizi…
Cünkü insanlar daha ögrenemeden tasin topragin bagrinda büyüyüp giden büyük yollarin yitirip bitirdigi güzelim güzeli dünyayi, beton kalipli hayatlari nimettten saydi ve kavanozdaki pariltili kapaklanmalari süte yogurda pekmeze elvan ciceklisi yazbaharlara ve diger nicelere degisip kendi kendini karistirip kurcalayan saksiliklarda bitkisellesip can verdi.
Bu noktadan sonra hersey herkesten hersey yapan ve sinirlari birbirine karmakarisiklanmis simsiyah bir düzlemdi. Burali insan, her bir firsatta korkulariyla cepecevrelenmis yaldizli bir resmin beti benzi sari solgunlara özenmis ve bezenmis kirli bir duvar resminin her zikkimdan yiyerek karsilikli cephelesmeler mahkumlugunun kopuk gürültüsüne piyonluk eden tenesirci cesetligiydi.
Vahset, dehset, siddet, hiddet, sehvet, nefret, hiyanet, delalet, hurafet, garabet, fuzulet, zillet, gaybet ….birikintileriyle kendini hem bedenen hem ruhen sasirip yabanilesen burali kuraklasma, insafsizligina sigindigi her korku kovugunda kendine yüklenen ölümcül negatiflerle sagcisi solcusuna, ilericisi gericisine, fenersisi saraycisina besikli tascisina, kadini erkegine, kürdü türküne yahut lazina, dincisi mafyacisina yahut mülayim mühafazakarina…sürekli beyni ibresini sapasaglam baglanilan sifira silimli sinyallesmelerin kiralik katili sanat sinema edebiyat yahut diger maskaraya mandallayan yapim yönetim ve yayimlamalarla uyutup yahut istege bagli dalkavukluklara uyandirilarak….
Her ne vakit hangi taraf ne zaman tepeden tirnaga dondurulup donandirildigi derin buzlasmalardan diyelim ki uyandirildiginda, rast gelesine kendini parcalayip etrafini da haddinden cok fazlasina mayinlamaktadir. …..kimini kimligini intihar ederek, bozuk düzen taraftarlasmalarina uyumlu uyusukluklar saglayan heryollu piyon..
Cildirmis bir cinayet kabusundan herbiryanini kilitlendigi takmakafaliligin kuklaladigi korkunc pürtetikliligiyle kendini yitirmiscesi, adeta kimildayan herseye ates edercesine kendi kendinin hem zindanci basicisi , hem de hedefteki katledilenin bizzat cani coktan ruh ve bedeninden cekilmis temsili mümessili olarak..
Ve güzelim Mentesenin daglarina kimbilir belki Israil`liye degilse bile…. Israil`liden bin beter yerli yamuk talanci –vurguncu- hain; kimbilir kime dünya topragi gittikce ekmege ve suya daha bir ihtac ve muhtac hale gelirken….Mentese topraklarinin yoro-amerikan Esbaskanlik borsasinda eder degerinin cok düsügüne, belki bedavadan da belese…`babalar gibi ` satilivermeyecegi…? !

Seyfi Karaca……….Aralik / 12

2.5/5 Toplam verilen oy :