Kıtır gevrek
Köklü bir tarihi yazıp bozduğu
Ortalık adamakıllı ıtır gönlünden yana çelindiyse çağının
Hava bir açıp
Bir bulanarak hava nasıldır ki dolunaylara saklı dolucasına dizgin
Perdesiz pencerelerde öksüzlüğün nöbetini beklercesine
Ve boğulmuşcasına kendi sisli dünyasında gömülü
Meğerse zaman
Evvel içinde bir zaman
Kardan kıştan yolunu hayata belleyen iklimi
geze dura
Kilitlerden kilit beğenip edebi ve usuluyle esrarengiz
Nasıldır ki baskın vermeden uykularına güneşin
İpekli düşlerde gülümseyerek hayat çıkımınca kendini bekleşen
Halleri sefalet kokan
Ve dalları dibine dökülmüş
Yüreği keder çırpan eski yazgılı çiçeklerde yaz boz edip hava
Köşe kuytu soğuk ve siyah bakışlarından kurtuldukca
Yüzü buz tutmuş şehirlerden akan nehirlere
Kopan çığlıklarını efil efil devreden
Hani delisine donandığı sokaklara atsa
Yazları kol kanatlanınca bahar ve öyle yanmaya sırdaş bir kibrit
Bir ne mümkünsüz kibrit geçse elime
Yanıma sokulup
yörelerime ilişip bulaştığı mis gibisinden mis
Ellemeseydim ..eğlenmeseydim..
Kan kaynatıp sıcacıklığına yahut avunmasaydım
Yani sevip sevilmeseydim de ocaklandığım ateşini
..herşeyi ve sizi dahi
Aşkı...Yok mu saysaydım...?!

Seyfi Karaca............Haziran / 10

2.5/5 Toplam verilen oy :