Şiir Tutkusu

Menü

Medine Gül

Medine Gül

Sarıldım Medineye büyüdüm
Aşk içtim büyüdüm
Veysel benim pirimdir...

Medine gül
Medine gül

Geldim Medineye
Medine gül

Ey medine
Ay -güneş için gönlüme
Geldim sana Medine
Ay öper her gece
Sende çözülür en karanlık bilmece
Bir bahtiyar şehirsin Medine
Gönle yar şehirsin Medine

İlaç sende Medine
Bu hasret dinsin sende
Geldim sana Medine
Yüz sürdüm toprağına


Ay -güneş için gönlüme
Geldim sana Medine
Anladım sendeki sırrı Medine
Hep mü’min kalacaksın Medine
En kör gözler ışığı görecek sende
Işığın kaynağı seçilmişsin Medine
Bir ışık ki, ışıkların en berrağı…
Sende aşkın hiç sönmeyen çerağı

İlaç sende Medine
Bu hasret dinsin sende
Geldim sana Medine
Yüz sürdüm toprağına

Ay -güneş için gönlüme
Geldim sana Medine
Cennet -ül Bakide
Nur saçan yıldızlar …
Cennetül Baki bir gök yüzü
Gök yüzü bir kitap burası Medine
Şehirlerin en hası Medine

İlaç sende Medine
Bu hasret dinsin sende
Geldim sana Medine
Yüz sürdüm toprağına

Ay -güneş için gönlüme
Geldim sana Medine
En maviliğinde göklerin şimdi buluttan o şemsiye…
Bu da ben veysele ondan kalan bir hediye
Nereye serdi seccadesini söylesin şimdi toprak
Medine güzelsin Medine pak

İlaç sende Medine
Bu hasret dinsin sende
Geldim sana Medine
Yüz sürdüm toprağına

Medine Nil gönül çölüme
Dünyama güneş şehir bu Medine …
Karanlık bile büyüttü gönlümü Medinede
Hasret kül etti gönlümü Medinede

Ay -güneş için gönlüme
Geldim sana Medine
İlaç sende Medine
Bu hasret diner sende
İşte vuslat saati unutulmuş çoluk çocuk...
Bir musadır şimdi gönül Tur dağında
Ateş üstüne ateş bir sevinç içini yakan
Uçarak basılır toprağına Medine’nin ...

Bir gece vakti basmışım toprağına Medine
Gece mi gündüz mü bu Allah’ım
Bu nurlu gecenin şerbet tadı
Ebedi kalacak gönlümün dudaklarında

İlaç sende Medine
Bu hasret dinsin sende
Geldim sana Medine
Yüz sürdüm toprağına

Ay -güneş için gönlüme
Geldim sana Medine
Koşuda gönül yeşil türbeye
Gözlerim bir biriyle yarışta
Bir nur yeşil türbe öyle bir an ki
Cennetteyim kevser sanki
Karşımda cenetül baki mezarlığı
Onda Kevserin misafirleri
Onda gönül erleri
Onda güneşin askerleri

İlaç sende Medine
Bu hasret dinsin sende
Geldim sana Medine
Yüz sürdüm toprağına


Rasul’ün gül kokusu geldi uzaktan
Ta gül asırdan günlerdir
Yandı bir veysel günlerdir
Bu günler ne gül günlerdir Allah’ım
Gül olur bu ateşte yanan bir veysel olur…
İnandım tek cennette söner bu hasret ateşi
Dünya gözüyle görmek varmış o güneşi

Veysele bir hırka ondan geri kalan
Bahtına küssün geri kalan
Kendini her meleğin kucağına bırak gönlüm
Kızgın kumlara bile seccadesi mi diye bak gönlüm
Her kum taneciğinden onun selamını duy gönlüm
Bu kumların dostluğunun sıcaklığına başını koy gönlüm
Şimdi onu gören yaşlı bir ağaç ara
Geç kalmış benin gibi saçını başını yoluyor bak şu rüzğara

Dünya gözüyle görmeyen kırsın otuz iki dişini
“Dünya gözüyle görmedi güneşini"
Kırdı otuz iki dişini ...
Veysel olan nasıl çeksin bu hasretin fişini
Dünyada bir yer yok ki söndüren bu hasretin ateşini

İlaç sende Medine
Bu hasret dinmedi sende
İlaç cennette Medine

Mezarıma da bulunsa toprağında bir yer
Toprağı ışık saçan Medine
Gül kokunda uyusa mezarım…

Ay -güneş için gönlüme
Geldim sana Medine
Yüz sürdüm toprağına Medine
Bir kutlu zamanda
Dinmedi hasret
Medine Halime’nin şehridir…
Anne şehirdir nurlu güneşe
Güzel şehirdir Medine
Sütten nehirdir Medine…
Veyselin gül hırkayı kokladığı gibi kokladım Medineyi
Dinse ya bir nebze hasret acısı
Bende belirdi kahreden ayrılık sancısı


Ay -güneş için gönlüme
Geldim sana Medine
Rüzgar gülü gösterir Medine burası
Koşarak gelen bahar gönle
Bu taşlardan duyulan sanma boş sözdür
O gül yüzü görmüş bahtiyar bu kayalar
Geceyi yırtan şu yıldızlar bahtiyar benden
Bildim neden sevinçli
O mutlu günlerden sırlar biliyor inandım bahtiyar bu toprak
Damla yükselsin buluta artık

İçimde biriken çoşku
Doğurdukça doğururdu
Hançer gibi gezdi arkandam zaman
Gül açar her an
Kovalar uykular artık
saat aşka ayarlı tık tık
Geçtim candan
Canan karşımda
Göremezsin karanlığı hiç güneştir canan
Ayrılmak mı Medine senden nice zor
Sıladan gurbete dönmek gibi
Bu dünya aniden güneş batmış gibi olacak
Şu kelebek gönül bahardan kışa geçmiş gibi olacak....

Gönlüm gül izler peşinde Medin’e burası …
Leyla diye çöle düşmeyen mecnun değil ki
Gülü arar bülbül her seher
Şarkısını güle söyler
Ah develeri hala önünde mi veyselin


Yanmış kaç gönlün çırası
Aşkın kanatları altında bu gönül Medinede
Gül dert kattı bülbülün derdine
Kocaman bir çiçek karşımda
Gül alır gül satar pazarımda çarşımda...
Günler,saatler şimdi


Hırkası en kıymetli gül …
Koklar öper Veysel olan
Güneş onda
Ay onda
Aşk gül onda …
Ateş onda
Kül onda
Bir evren kadar Veysel’in gönlü.

Ay -güneş için gönlüme
Geldim sana Medine
Bu çölde iz çiçekleri koklar gönlüm
Hem gülü hem göğü hem yeri yoklar gönlüm
Hacer –ül-esvedde kaldı ellerinin çiçekleri
Kabul olsun bütün dilekleri
Medine’sine susuzdur sevginin
Mekke’sine susuzdur sevginin
Gülün ve sevginin susuzu bu gönlüm…
Balı tattı buldu özü bu gönlüm Medinede
Çoban yıldızı bu gönlüm Medined

Geç kaldın yaranı açmaya hey Veysel ’im
Bitmemiş bir cümle gibi
Hikayesi önünde Veysel’in

Gülün kokusuyla yanan gönlüm
Ateş yanmak neymiş dener sende
Kışlar bahara döner sende

Ay -güneş için gönlüme
Geldim sana Medine
Medine gül kokulu
Medine aşk okulu
Aşk hastanesi Medine
Açtım yaramı

Ateşlerde yanan gönül
Hasretlerde yanan gönül
Bir arı şimdi çiçeğini bulan...
Bir çocuk gibi annesini saran


Aşık gönül Medine’de kanatlı
Kelebek yürek bu baharda mutlu...
Gelme ayrılık vakti ağza sürülür en acı biber


Kara bahtıma ağla gözüm
Kara bahtıma ağla özüm
Otuz iki dişini sökerek
Geç kaldım
Gül sevgiye
Geç kaldım gül Mekkeye
Geç kaldım gül Medineye

Ay -güneş için gönlüme
Geldim sana Medine
Açmaya yaramı geç kaldım..Medine
Hamdi Oruç1429 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Hamdi Oruç