Şiir Tutkusu

Menü

Marks Mı ? Bismark Mı ? (kendi Hayatımıza Dönerken)

Berlin
Philharmoni okestrası Oksfort üniversitesinin Scheldanian tiyatro salonunda
"Avrupa"  afişli  konserler tellendirip dıngırdatırken...

Kömür –demir işletmeleriyle,
arka arkaya oralarda buldukları aş-iş- bir tatlı huzur  sebebine kalabalığına yerleştikleri peşpeşe
sıralanmış  ağır sanayi kentleri
silsilesi olan

 Ve insanların göğünden yağmur yerine is; kurum,
asit yağmasından dolayı yuyup ipe astığı çamaşırlarını oraya mandalladıklarına
pişman eden RUHR' un Essen'inde Alman sendikalar birliği başkanı Sommer :

_" Bu
büyükbaş bahis oyuncuları yüzünden, (Spekulanten diyor o) sıkboğaz edilp yıkıntıya
çökertilen  ekonomik açmaz hala onların
yüzsüz utanmazlığı yüzünden yerlerde sürünmektedir." diye "Artık
bunlara ayar verilsin" makamından  meydanladığı mitinginde, hükümeti rica minnet
ededurduğu...

Yükünü,  dudağında tek nefese kalmışların üstünde
sürekli kırbaçlar şaklatılarak, bile bile kendi oynadıkları en illetli kumar
düzeneğinde, hem de rulet- top –mop çevirmeden...

Attıkları hileli zarları
tek gelse bile, "Ben şeş diyorsam şeş tir" dubaracılığıyla ismini
gayrı menkul borsacılar filan ne koyan..(Mesela İstanbul) O tüm onlarca
karşılıksız hükmü yok kağıtlarda dünya alemin birikmiş servetini yeterince
dolgunluğa denk getirdiklerine kafaları iyce yatınca, fırsat bu fırsat deyip madurlatrını
bağıttıra böğüttüre cebe indirdikleri..

Hani o, batırdıkları
gemiyi düze çıkarması için de, yine var yükünü yanını yöresini kanata acıta
adeta kürek mahkumluğuna karar kılınmışların çektiğine  "Ben şeş diyorsam, sen şaşmayacaksın he
diyeceksin..!" cinoğlancı- fırlatmacılığının sözümona ekonomik DÜNYA KRİZİ
 cileri ..(Merkel yıllardır emeklilere
sıfır maaş artırımı yuttururken, bu batakçılara tirilyon hesabı koltuk çıkışı
gibi mesela)..Ortalıklarda gece gündüzü yolup üttüğü dakkası dakkasınalarda..

"Verdiğimiz
fonları hovardaca; yiyip; içip, tabak çanak kıran zevlerde yattılı limanlarda harcıyorsunuz
.Yuhlar olsun.!"  ğibilerden
demediğini sayıştırmadığını bırakmayan borçverenlerinin...

Yine onlardan
yılda ondört milyar dolar sırf silaha yatırdıkları başta olmak üzere, tıpış
tıpış dönüp dolaşıp daha paranın sıçaklığı el bile değiştirmeden onların
"Borsalık oltalık" tan gaymelediklerinin üstüne eksiğigini tamamlayıp
düzünü tümbülleyen "Alan yok mu? Sıfır maliyete, hacizen satılıktır.!"
muamelesine tabi Yunanistan...Berlin'de ve Hamburg'da bir mayıs göstericilerinin
polisle çatıştığı sıralarda..

_" Eğer bize
borç vermezseniz..Biz de kimden silah alacağımıza ona göre bakıp karar
vereceğiz.." gülünçlüğünü şaşkın vaziyette sapmış da...Yaşamın kıymetini,
gününü ona göre kuramayanlar kuzu kuzu hizmetini gören ölümün kölesi ve
kuklacısı olur diye düşündüğüme dengi getirip; çalacak kapı ararken...

Hani hayatı oldum
olası meşgul eden ve hep dünden kalma ve devamı kesintiye uğratılmış temel siyasi
bir sorusu vardı...MARKS mı..? BİSMARK mı..? tarzı.

Kendi Prusyalı;
(Alman krallıklarının içinde en disiplinli, en üniformatik, en bağnaz, en...olanı
ve geleceğin Almanyasını kuran) arazisi arsası bol toprak sahibi ve askeri
kökenden gelen Bismak'ın arkasında durdu tarih.."Yüzyıl boyunca Almanya"
konulu başlıklarda bu sorunun karşılığını elde olan bütün imkanlarını (Paraysa
para...) diyerek Bismarkı kazandırdı sans, eser ve düzeneği temelden kurulu
cümbüş..

Bu sayede
burjuvalaştıkça soylu hanedanların ve tüccarların ortak meşruti yönetimiyle
tahtı devrilen ondokuzuncu yüzyıl krallıkları; sanayileştikçe oralarda emeğini
ve ömrünü satarak hayatı hazırlayanların yönetildikleri gibi yönetme hak ve
hukuk istemleriyle tanış oldular..

Marks
düşündüğümüzü bize yaptıran hayal gücümüzün, nihayetinde maddeden ibaret olan
beynimizin ürünü olduğuna ve maddi imkanları olmadıkça insanların asla huzur
yüzü göremeyecegğine kanaat getirerek..Almanya'dan Fransa'ya ; Fransa'dan
Belçika'ya.. tekrar Fransa-Almanya bir gidip bir gelen ortalıkta yerlere
sürgünden sürgüne gezdi dolaştı....Ve en son edemeyip..Londraya kütüphaneye
kapaklanıp..Hayatının geri kalanında yarısını Fransalarda tanışıp kafayı
dengelediği Engel's in tamamladığı..Siyasi ve felsefi kitaplar yazdı..

Bismark' sa
Marks'ın Hegel-Feuerbach ikilisinin temel kuramlarını birleştirip üstünde
rütuşlar yaparak "Diyalektik- Materyalimzm" leştirdiği yol
kılavuzluğunu esas alıp örgütlemeye çalıştığı 'Yeryüzü değişimlerini' durdurup;
eski ve düzeni kurulu olanı sağlama almak hususunda sadık  kalmanın Kral Wilhelm tarafından özel secilmiş
ve adanmış emir eriydi.

O, ilk iş olarak
daha önceden (Otuzyıl savaşlarından beri ) süreğelen almanyanın Viking
ülkelerine karşı yitirdiği kuzey prensliklerini, Avusturyayı da arkasına alarak
açtığı savaşlarla kurtardı..İşi sağlama alınca Avusturyayı tepeledi.İşi sağlama
alınca Fransanın elinde olan Almanyanın güney kralıklarını kurtardı..Ve Bugünkü
Almanyaya son şeklini verdi (Yani hep  diyip durduğumuz EYALET denilen şey, Bismarkın
tek tek birleştirdiği ve bu hakarını bugün dahi  saklı tuttukları krallıklardır)

 Bismark yendiği Fransayla kapışırken, hatta o
denli ileri gitti ve Paris' i ablukaya aldı.Parisli fransızlar kuşatma altına
esir düşmektense ölümüne şehri ele geçirerek (kral buyruğuna rağmen) birlikte
elde ettiklerini, birlikte tükettikleri "Binsekizyüz yetmişbir Paris
komünü" diye kayda geçen kısa devreli süreci yaşamaya başladıklarında,
Bismak..Gördü ki...İş sakat..Bu kez savaş meydanında yendiği kralı yeniden
tahtına oturtup...Tarihin seyrini değiştirerek eve döndü..

Paris Komününü  sonuna kadar destekleyen Marks..Sanki orada
kendi düşlerinin gelece acılmaz düğümünü kökten halletmişti..

Sonraki yıllar da
da her türlü meydan gösterisini süngü-tüfek ve  atlı suvarilli  ezmelerle kana bulayan Bismark..Yerle bir
ettiği tüm yenilmişliklere dudak payı şekerleri bari olsun niyetine (Çünkü
onların üretecek kadar yaşamalarına ihtiyacı vardı)..Dünyada ilk kez Sağlık,
sosyal(Emeklilik) ..İşşizlik..Gibi sigorta sistemlerini devreye soktu.

Bin altıyüz seksensekiz  ingiliz parlementer devşirmesi..Çarter
bildirilerini..Arada rekabeti azdıkça ağırlaşan sanayi koşullarının insana kan
kusturan hayat koşulsuzluklarına edilmiş itirazlar türü kooparatifci Oven'i
saymazsak ...

Marks'ın "Bütün
dünyanın işçileri birleşin !" savından hayatı işçi ve emekçileri
güzelleştirecek inandığı esasıyla..Arada Şikago başmerkezli sekiz saat çalışma
ve iş koşullarının iyileştirilmesi  temelli
binsekizyüzseksenaltı sendikal duruş,  Rusyada Lenin tarafından derde deva olmadığı
görülünce, bu kez söyleme  "Bütün
dünya işçileri ve ezilen halklar birleşin..!" şekline ilave yapılmış..

Bu da Çin uçsuz
bucaksız kırsalında işe yaramayıp, çareye yeterli olmayınca Mao'ca "Köylüler..Torsuz
topraksızlar" noktası kaldırılan cümleye dahil edilmiş...

Yine orada Dng
Siao Ping ve diğerlerince (Halen de bugün) bu ekleme de yetmeyince..Önce orta
burjuva..Derken kapitalist..Derken zararsız ve direk dürüst
emperyalist..Kurtuluşun ortakçısı seçilmiş..

Şimdilerde ise bu
ortaklıktan, kalkınmışlığında yüzde yarısını geçen varlığını emperyalist

Diye adlandırdığı
sömürgeci  ülkelerin yönettiği
Kapitalist-sosyalist ortağı yamuk yumuk modelli Çin..Yalvar yakar "Gelsin
de nasıl gelirse gelsin" Global sömürgeciliğine dünyanın aklını yitirdiği
şu günlerde, Exspo ikibin fuarının altı ay sürecek kıyağına ev sahipliliği
yapmaktadır..

Ne gariptir ki...Yunanistan
kimin silahına karar veremez..Berlinde polis bir mayısı sokak sokak
kovalarken...Ve Oksfortta Phil- harmoni carta mızıka gıcır kıyafet...Ve borsacılar
açık büfe kumarcılığını gazino pavyon haline getirdikleri dünyaya yedirip zokkalarken..

Yaaaa ...işte
böyleyken böyle..Otuz kusur yıl aradan sonra biz mevzumuza dönecek
olursak..Taksim, Sıhhıye ve diğer hatlarda Polis ..Gaz...Cop zopalamaları....Ajan
kurşunlamaları üstümüzden hiç eksilmeksizin..Yeri ve zemini kılı kılına ayarlı
darbelerle.. dolmuş otobüs..Meydanına varıp ekmeğini suyunu ağız tadıyla
yiyemediğimiz.. Hattı aklımızın almadığı hafıza kaybına kesilen hayatımıza yeniden
dönersek..

Hal böyleykeeen
böyle..Bismak'ın müsadesiyle..

 

Seyfi
Karaca
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca