Şiir Tutkusu

Menü

Majörsüz Depdepdübü

Depdübü, dep dübü ,dep dü bü dep edip duruyordu
Majörsüze tepelenmiş vitese geçmeyen motorsuz bisiklet
Ben de napiyim napiyim napiyim ?
Ağız boşluğuna düşen şalap çalap acaipliğini
Tamirciye götürdüğüm bekleme sırasında
Eskortsuz bütün caddeleri akşamın yoluna tutmuş şehir
Kapkara bulutların gözetimi altında baskına uğradı uğrayacak
İndim aşağı
Çıktım yukarı
Vaktin burcunda beyaz duvarlı eski bir kule
Gideyim mi, gitmeyeyim mi ?
Der dururken
Solumda merdivenleri aşağılara doğru inen şaraphane ve mahsen
Sağımda dere yatağı kendi kucağında tutuklu kenti akıp giden
Buruk boğumlusundan çay
Oturdum dizlerinin dibinde taaa yağmura yakın
Ve ha geldi
Ha gelesiye ilk ipinden kurtulmuş haberci damlalar
Ellerime avuçlarıma sığınmışcasına düşüp dökülünce
Yandaki kitapcıya atıverdim kapağı
Gittim elime sütlü kahve, altıma bir sandalya çektim
Evrildim o yana
Çevrildim bu yana
Yenilerin arasında Weizsacker'in 'Birleşmeye Giden Yol' u
Schmidt Helmut' un ' İnanmanın Sorumluluğu'nu,
Riger 'in ' Stalin'in Öncüsü Lenin' ni
David'in ' Barrack Obama ' ve Hayatı ' nı
Thomas' ın ' Arap İlkbaharları' nı
Fişer Joşka'nın ' Ayem Not Konvincend' ni
ve....Zülfü' nün
Çok adlandırılmış malumlukla ' Hayatımın Romanı 'nı
Haaa ...! Dedim
Menhettin pastahanelerinden dökülen
Kurrabiyelikler verimliliği olsa gerek burası dedim
Ve düşüncelerimi kısa devre cereyanlaşmalar kırbaçladı birden
Hani iki ucundan ısırılmış meyvelerin diş kirlerini
Üstünde bırakanlığı gibi
Fethulun dükkanında Türkçe Olimpiyatları ciritleyen
Teneke at yarışcılığının
TÜRK DİL KURUMU BAŞKANLIĞINDA
Ve belediyesi şahsa tapulanmış İstanbul
Topbaş'ı yaptırtılıp yalancıktan spora
İsmail Gaspıralı ' nın kini Taha' ya (Akyol)
Kaşgarlı Mahmut' unkini Amerikalı Rabırt'a
Ali Şir Nevai'ninkini Hilmi' ye ( Yavuz)
Karamanlı Mehmet' inkini Receb'e (Tayyip)
Katılımcı Meral'in (Akşener)
Necip Fazıl Sakaryasından
'Ne zaman dönecek akıncılarımız ? ' şaşkınlığına
İşte burası diyerek Fethul'un iş hanını göstererek..
Baktım ettim ki, tezgah aynı tezgah...
Zülfünün' (Livaneli) de 'arap ilkbaharları' nı satan
Hayatını roman diye öne sürdüğü
Boğulur gibi oldum o sıkkınlıkta birden nedense
Kaldırdım kilisenin dibinde çilek satan polanyalı kadının
Ağaç altı çardağına kurtarıp duldaladım canımı
Ver dedim
Ver...tadımız senden olsun zaten üstümüz başımız yağmur
Şehrin bütün her tarafıysa pedalı ters basan
Vep dübülük tamirhane
Ver dedim ağzımızın tadı,
Kadın sunumu mey-hoşluklardan olsun
Ki....
Ne aldıysam elinden kadının
Oturup ayaküstü hatırlıklarını karşılıklı
Bir güzelcelere pay ettim

Seyfi Karaca..........Mayıs / 11
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca