Nalına mıhına
Bir nal bir çiviyi
Bir çivi bir nalı...
Sonra....?
Bekle ha bekle ki,
Sabah ola, sağır sultan ağrısının nerden geldiğini duya...
Eğer yaşamak hep son ve çıkışı zor duraklarda
Nezaman ,
Nereden ne türlü geleceği belolmayan
Beyaz atlı masal suvarisini beklemeye bel bağlayıp
Tek çivi, tek nallı güç belalara boyun bükmekse
Kolaydır o kafa yatıklığında gramponu ödünçlü
Okunmuş üflenmiş 'ilahi etme gel ' çağrılan
Fakirin düşkünü,
Beyaz giyer kış gününün umunduğu
Sahaya tekmilbillah fırlayıveren
Hazret mazret forveti
Kısa yoldan bir nal , bir çivi, bir çelme
Eski parayla tirilyarderliği
Bugünün kur (naz) elçabukluğuyla
Eğrisi büğrüsüne düz kafaya kuruş filan takas edip
Yüzde on barajlanmış seçimsizliğin
Aleyhte kullanılmış itirazlarını "milli irade" 'ymiş gibi
Kendi hesabına envanter ettiren..bir nal,
Bir çivi
Çivi ki ......
Hem de ne çivi
Çakılan sancıları elpençe başına padişah kestiriyorsa
Beklesin dursun öyleyse gidişleri
Kör kötürüm..
Bunun adını demokrasi diye yutan ahali..
Geçmiş ola..ata, ahıra, çayıra, bayıra
İçinde yaşama arzusuyla tay kişneyen
Bütün hipodrum kenarı yılkılanmışlıklara
Geçmiş ola
Günah...
Hayat adlı unulmuş sevilerden
Tozu dumana katarak geçmiştir..

Seyfi Karaca.........Temmuz / 10

2.5/5 Toplam verilen oy :