Şiir Tutkusu

Menü

Lillahi El Fatiha

"Gelirsem
gebertirim bak..! Kafamı bozma kafamı..! Beni oralara getirme bak; yoksa
doğduğuna doğacağına pişman ederim..! Sinirimin ar damarına dokunayım deme
postuğunu attıttırırım, dumanını çıkarırım, aklını, bıngıldağını , feleğini
şaşarsın delirtme beni ...Beni sana çattırma..!................."

Kim tanımıyor ki
içimizden günboyu her saniye, hemen hemen hayatın bugün itibarıyla (daha
doğrusu itibarsızlığıyla) heryerinde, her lafa söze karışan cümlelerimizin bu
uzayıp giden ve lafı uzattıkça da ağzı yüzü daha da biçimsizleşip çirkefleşen
listelerin konuşamamazlığına kuşatılıp,tüm bir insanlığımızı kırıp kırandan
geçirdiklerimizi..?

Diz, dirsek,
çelme, çalım, boküs , kafakol, kata kulle, pranga, mengene, kıskaç, sarmal,
tos, Çembere alma, etraf çevirme, makas, pusu, hile, desise, fak, kafes,
kanca......

Ve bütün bunların
yetip yetişmediği hallerde işin icabınca 
iyce dozunu artırarak; ekmek bıçağıyla, odun baltasaıyla, et dahrasıyla,
sıvacı falçatasıyla, usturayla, sustalıyla, kamayla, hançerle;  çifte kırmayla, Çin vang yu –Amerikan beyzbol
sopasıyla, uluslararası seri katil üretenlerinden  pompalı –taraklı- kalleş keleş patırtı
kütürtülerle..Gez, göz, arpacık demeden, attığını hayatın şah damarından
uğundurup, soluğunu sesini kesen ve adına ödül konulmuş barut ve ona
yakıngiller ailesi fitil; dinamit ne varsa....Çekip takozu..Attırıp
sigortayı...

Takatında belki
de bir dirhemi kalmış yaşamın hepten ferini FENERİNİ söndürmek için...

Yani tüm bunların
yetmeyip yetişmediği yerlerde; bugün geçmişteki bütün eylemlerinin arkasında
hiçbir kuşkuya yer vermeksizin batılı doğulu (veya orta doğulu-sıcak para
transfercisi kral, kraliyet, şeyh ya da İsrail eksenlisi) sömürgecilerin özel
katkı payı olduğu tartışılmayan  ortakça
pişirilmiş kurtarılmış..Hatırlarsınız.. cami avlularından sokaklara  akın edip, meydanlara sığmayan ve yaklaşık
yedi yıldır da birdenbire bıçak kesmişcesine susuveren "Cuma
gösterileri" sinemasılının devreye girdiği...

"Dünya ve
ahirette ne varsa kimsenin değil Allahın mülküdür.! (Egemenlik kayıtsız şartsız
milletindir- Cumhuriyet söylemini hedef alarak_" diye diye...Dününden
kovup yarınından bir haber kişiliksiz ve kimliksizleştirdikleri insanları ,
ellerine avuçlarına dilenci ve sadakacı kılınmış kokuşmuş, kafa dağınıklığıyla;  travmalı, düşkün, özel çabalarla
acizleştirilmiş ve toplum dıkusu delik deşik edildiğine; yuta yedirtte..

Yine özellikle
Cuma hutbelerinden sonra, yine cami kıyı ve köşelerinde hesaba kitaba ve dile
gelmez günahler işleyip, haramlara insanlık tarihi boyunca eşi benzeri görülmedik
inanılmaz derinlikler katttıkları..Aslında binde birimizin bile doğru dürüst
TÜRKÇE mealini alıp , hakkında zerrece bilerek, inananı olmadığımız sözümona
lafın sırası gelince (laf olsuna) yüzde doksan dokuzumuzun müslüman olduğu
gerçek hayatımızda (!!!) :

*Hırsızlık,
hainlik, yalan, vurgun, ütme kavurma, cinnet cinayet, konu komşu güvensizliği,
sevgisiz ve sadakatsızlık, gıybet, kovu, madrabazlık, fuhuş, tecavüz,
ahlaksızlık, HAKsızlık, vicdansızlık, özgüvensizlik, sözüne sebatına
itibarsızlık, şahsi çıkarcılık, kayırmacılık, yalakalık, uşaklık, fakirlik,
sefilllik, kopuk, işssiz, ilgisiz, ilişkisiz, kof, çürük özlü, kaypak, güdülü,
kulllanıldıkça çürüyen ve değersizleşen.. Kimileri vatan bekçiliğine kör
kurşunlar yamacında hayatını kılını kıpırdatmadan ortaya koyarken... Yandaki
satırlar silsilesinden "Herşey yüce Allahındır" diye diye işbaşı
ettirilen kimilerinin de, dakkası dakkasına babadan kalma mirası niyetine
"babalar gibi" kendi keselerini külçelemelere emanetinde ne varsa satıvermiş
de...

Eğer diyorsanız
hala biz yüzde doksan dokuz müslümanız...

Siz de o zaman,
cılkı çıkmadık hiçbiryeri bırakılmamış "taşı toprağı altın"
avcılığına sıkboğaz edilmiş, eskisi billur bir sayfiye yeriyken, şimdisi yüzü
mavilere morarmış çöplük kenti durumundaki ölüsüne nafile bihaber nefesler
üfleyen istanbula "Lan ulan..taptık sana.!" diye şiirler gerdanlayan
bi tuhaf aydınlar gibisizin..Ya da ortalığın dili ondan götürüyor diye

 " Kafaya sıkar gider(!!)" siniz..Ya
da kendinden sonraya bırakırsınız hayatı " He kurban.! Gözüm kulağım
sende, göreyim seni beni rüsva rezil eyleme..!" dangır dungurundan..

Gide gide
Amerikan ajanı iş çevrimlerinin kafa bulmalarına,  ya martini kapıp dağa tırlatandan veya cami
avlularında insan soyarak işbaşına gelenden medet umup ....

İlahilerle özgün
müziklerin aynı ritimlerde ılımlılaştığı..Çaresiz, çıkışsız, sersefil, tam
teslimli; geleceği en az geçmişi kadar haram ve hebalara..Fethul-metal, sosyal
ve milli markalıklı plakalardan..("Gelirsem gebertirim...!" leri
gününüze her öğün hap ilaçlayarak) Hepberaber ve solo, otamatik mutlakiyetle
huızurlu mahşere..(Amerika başlıklı gidiş gelişlere) Fit ve sulh  olursunuz..(Lillahi el fatiha.!)Seyfi Karaca
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca