Şiir Tutkusu

Menü

Küskün ve Kahır Yüklü Buzul Tantana

Aciyi yogura yogunlastira kalici ezik büzük dünyalara örüp örenlestirerek, örenlerarasinda kalan cekirdegin iklimlerine devamlilik vermeyen kurakligidir, kücümseyen dislayan, horgören ve kendi kasitli kisitli kalibini doyurup büyetmekten baska amac ve gayesi olmayan cöllesme…
Düsük güvenlikli; cile yogunluklu; eziyet, üzüntü, itisme, kakisma, yarisma, kizismalar sefaletiyle uyuyup uyanan korku gerilimli kumpanyalasmalarda, caresizliginin eline düse kalmis haksiz hukuksuz ezilmis büzülmüs ayrismis uzaklasmis catisma ögün kurtariciligindan evini ekmegini ve gündeligini kan -terler yövmiyesine kacirip kurtaran toplum ve ahalilige, kendinden baska kimseyi asla düsünme yetenegi olmayan acimasizlikla dösenip dayanmis breyselligini insan yokluguna evcillestirip, kendi felaketini bütün yozunmus yilmis yipranmis usanmis kirlenmeleri tellal tellal ünlesen kuraklasmaya dayatip dönüstürür böylesine cöllesme. Temelinde yikim güdüsüyle hücrelenmis olan kin yumagi hedefler kilitliligi, kendi bedeninde eriye eriye tükenen cürümelerini büsbütün hayata kaynaklik ve klavuzluk eden yasamsal duyarliliklardan sönüp solarak, ölü sessizligi derinliginden kiyasiya hayatinda olmasi gereken yoklugunu uzaktan seyreden esaretiyle; yurdundan olmus, yerinden yipranmis, halinden yorulmus, havadisinden küs, dirliginden kopuk, birliginden feragat, yuvasindan bozgun, hayalinden ölgün… umutsuz, nesesiz, mutsuz, köhne, kin ve nefretlerle yatip kalkan ve bezgin, bikkin, bunaklar dibinde sefaletini calkalanip debelenen tatsiz tuzsuzluklarda hem muhtac, hem sürgün, hem mahrum; hem aglak, hem kahir, hem kavgali, gürültülü, kirli kanli gözüdönmüslükler kuraklasmasinda sagi solu üstü basi önü sonu yani yöresi udu ihtiyati onuru haysiyeti örenler örtüsüyle kapli kalipli kokusmuslugun esir aldigi salginlar yayilimina özenmis bezenmis sebebini borclu kilan teslimiyetten topraklanir, tüm ve büsbütün nafakasini bu cöllesme.
Yasanan dünya kosullariyla hicbir bagi ve baglantisi bulunmayan susmus sinmis korkular siginagina büzülüp bozuldukca bütün insani hassasiyetini günden güne yitirip tükenen yabancililikla; ne ilimde, sinemada, ne sokakta, ne sanatta, ne edebiyattta, ne siyasette, ne bilimde, ne fende, ne egitimde, ne güvenlikte, ne asayiste, ne hakta, ne inancta, ne itibarda, ne paylasmda, ne sohbette, ne komsulukta, ne hukukta, ne kültürde, ne ahlakta, ne iletisimde, ne sadakatta, ne saygida, ne özgürlükte, ne yolda, ne özgüvenlilikte, kentlesmede, ne tarimda, ne ekonomide, ne paylasimda, ne ilgide hic mi hic…..hic bir toplumsal yahut breysel rehberlige klavuzluk eden yasam tutarliligi insan degerliligini taaa icinde dogdugu insanligini ölene dek cocuklugundan emekleyerek hayata yürüyüp SEVGiYE büyüyecek olan olgunlasmayi bir türlü kazanip sofralanamayan kesik, kopuk, kesat, kin ve nefretle beslenip bilenilmis kuraklik verandalarindan tümüyle SEVGiSIZLiGE terbiyelendirip kendini tiksinti aynalarindan gözetim altinda tutmayi aliskanlik haline getirtilen insanlik disi carpik yapililigin dogal sebebinden yapay sonuc veren cürüme cöküntü ürünüdür bu cöllesme.
Cünkü…Devamli karanliga klavuzluk ederek, günün hicbir meydaninda insan hali ve diliyle konusup anlasan sanata, siyasete, edebiyata, iletisime, fiile, faaliyete, kurguya, olguya, göce, konaklanmaya yahut baskaca götürüp ulastiran saglikli kaynakliliga INSAN suretinde asla rastlanmayan, bunun hemen aksi akabinde herseyin insani serbestce tüketip harcayan BORSA PIYASACILIGIN en ucuza getirilmis alim satim mülküne etiketleyip markalastirdigi mercekalti tutsakliklarin agzinda daima sefalet sürüncemesi afyonlastirma konu-komsuluklariyla lafa laf actirarak her türlü anlamsizliga yolveren yolsuzluklardan insanliginin tüm degerlerini ezilip büzülüp cigneyen tiksinti cirkefliliginin modalik magazinlilik mafya medyanciiligi rehberliginde ölürcesine yiyip bitirme yaris-dövüsleriyle kendini sebekelestirip mahkumlayan ENDÜSTRi EGLENCESINE devrilip dönüsmekte günümüzü sartlanip kosullanan cöllestikce cöplesen insanlik.
Her hali buzullasmalara donmus sogukluk araligi koyan yüzeysellikte, herseyi gösteris mülkü modalik magazinlik niyetine kurulu cümleler icinde kendi eli yüzü yüregi ruhu veya bedenini hic bir halinden tanimlayamaksizin böylesi yikik yapi; sonu bastan belli ayarsizligin kendine ne nasil kodlandirildiysa onu bin katina katlamakla yüklü kivrilip kavrulmalar ates cemberinde yanip kivranarak, hep kendini kurtaracak INSANÜSTÜ KAHRAMANLARA sifrelenmis beklentiler icinde olan; ve hep bu beklentisi daima öldürücü düs kirikliklariyla bogulup bunaltilarak battigi cikmazlarin kaliciligini kaniksayip yasamin bütün gören bilen duyan dinleyen alanlarindan bikip bezip usanmisliklarina kosulsuz kenara cekilip teslimiyeti kendine cok görmeyen ceset haline dönüsümlü devrini devredip devralan, sürekli sürgün komasi halinde ve kitlik kiyametlilik dilinde her türlü kin, nefret, kavga, kargasa, küslük, darginlik, uzaklasma, ayrisma, bölünme, nefretlesme, ilgisizlesme, saygisizlasma, iletisimsizlesme, azma, kudurma, sapma, kovulma, tiksinme, sövme, dövme, ezme, sömürme, vurma, kirma, bozma, yikma, acimasizligiyla yorulup yogrulmus carpikliklar delik desigini karistirip kurcalayan günün sefalet ögününü kurtarip, kurgusu talanlara vurgunlara tehditlere yoksulluklara zulumlara sermayedarliktan öngörülmüs anlamsizliklari serip toplayan ilgili irtibatli sefalet sofralarinda kaliplasmis katmanlasmis ve kurumsallasmis kaliciligin kitlik bitirimlerine ömrünü seferber eden dögüs cekisliligi ecellesip, solan sararan susan sessizlesen ÖZEL YAPIMLI talihsizligi dillenip lehcelenmekte.
Soyunu neslini canavarlastigi her acimasizlik carkinda bir öncekine nispet yaparcasina daha bir azap azdirana bozup kudurup, yalnizca sehvet dürtülerininden yuvalanmisligin dörtduvarlanan dönümlerle esi benzeri olmayan yalnizlastirma fotografinin önüne gecmeleri kendine yakalatmayi kirbaclar ve kamcilar bu mahaldeki bitirim. Insan fikrinden harabeye dönmüs beyazligi özenen kefen haliyle, bütün yasam renkliligini siyaha yahut beyaza yalitimlayan seceneksizliginin kulu kurbani olmaya hayatindan silinerek kendini feda edip, siddet-nefret-sehvet dürtülerinin esir aldigi akil firkir vicdansizliginin mali mülküne razi gelen carpikligini yapilanirken, sorup sual edecek ne bir izi vardir kendinden evveline, ne bir yüzü kendi zamanina haysiyetine ve sahsina, ne de hakkini hukukuyla yorulmus yogrulmuslardan yasam dogrusunu kalbiyle ölcüp tartmaya gücü kuvveti yetebilen ve bu sayede gelecegine yasam dengesinde klavuzluk edebilecek hayat yogunlugu cogunlugundan niyeti…
Cöp gibi…
Herhangi, farksiz, alaladeliklerle kendini yitik yamaclardan bakip baskalarinin hesabina tutsaklayan; yogun ölcekli asinmis yipranmis hep HERKES kavramini günün en cok kullanimsiz lafi olarak kendini yoketmenin kalabaligina gizleyip saklayacak güdümlülügünü hersartrta ele veren kula kul cömertligi köleliginden, hic cekinge koymaksizin bolca harcanir, bolca da biter tükenir varligini cöp sayan hadsiz hudutsuz benzeyis. Günden güne kullandikca ve kul-lanildikca kendi hayatina olumsuz doyumsuzlugu artan istah kabarimlarini düzenine uygun hurda hilelere baglanmaktan baska cikar yol görmeme körlügünü sinayip siginan, cökmüs cürümüsler viranesi kötümserliklere battikca batan cirpinislar silsilesine iyiden iyiye saplandikca saplanan berbatla, cildirisi ve cigliklari insanlik boyunu askin carmih gerilimli caddeler, sokaklar, iller, beldeler,köprüler, yollar tüm trafiksizlige kontrolden cikip; insan hayatini zehreden adamakilsizi meydanlara onarimi mümkünsüz gidis hattiyla tamirhanelenip tikanir. Onca cözülmüs kopmus agularin zehirledigi sömürü talan zulum sürgünleriyle, suyu cekilmis kuyulara kaldirip hayatini köteleyen bikmis bezmisligin ACI kesmekesinde tek caresi ölümle takas olup kurtulmaktan baskayi gözü görmeyen yitikligi daha dogdugu günden beri hayati boyuna dayayip dösemenin semeresiyledir buradaki cesede terzilenip bicilen ölü insan kefeni. Insanliktan pusulasini sasirdikca sasiran sonsuz yitikligin kendi haline birakilmis ve adimlanmadik hicbiryeri kalmamis acilar yekunu biri digerini takibe koyan sürgünsürek pespesesinde sürecliligini yidip güden, bilene bilene birikmis kindarligin öve öve ögüttügü hozan hinci amansizina ugramalarini sefil süren topraginda yoklugu ve yoksulluga ekip bicerek, azap-gazaba bel baglamanin agrilarini daha siddetli ve daha nefret uyandirici ve tüm seferberligini daha ayartip uyarlayan uzaklasmaci acilarla bastirmalarin ömrüne varini yogunu harcayan kusursuz bir defin merasimidir bu yolsuz yollardan gidis hattini cöpe vardiran benzeyis. Kimsenin kimseyi duyup görüp dinleyip duyarlanip katilimciliga ve paylasimciliga umursamadigi, hayatin her türlü yasam gercekliligini etnik, asiretik, tariki, bagnaz, yobaz, küresel kul kölesi yoz ve yozuntulara fisekleyip takas etmeyi sart kosan kiyassiz bir devrilisin ödünc verdigi, insani bütün degerliliginden acze koyup hacze sürükleyen ücreti pesin ölüm dengesizliginin yüreksizlikte bütün yönetme ve yäönlendirilmeler dogrultusunda kiskirtildigi karnligi zoraki takipcilige bir tarttildigi husususi kiralalik kin kusucu makine mekanigine dönüsmüs insandan ziyadeye cöp…acik piyasa pazar numunesince kendini tüm olumsuzluklara sinayip deneyen posetlesmeye kodlanmis her azgin tetikleyici bozgun yikimcisi yüklü yükümlülügünü itirazsiz ihmalsiz ve isgaller talanlar soygunlar sömürüler müsterisi kivamindan kivilcim söktüren markasi sahanelige, mümkünüstü ucuz fiyattan yangin yeri olmanin kulu kölesi gibidir.
Aklinin fikrinin umutlarinin kültürünün gecmisinin ve geleceginin önüne daima karanligi cekip örterek, kendini en kiyak dürtülerden duvarlayip betonlayan ilgisiz iletisimsizligin vurdumduymazligina bütün kirli cürümüsler cöküntüsü mahsur ve mahkum kilan kiyak vitrinler ambalajiyla, ekini, topragi, ormani, suyu, havayi, cicegi, sokagi, hukuku, hakki, inanci, cami, cerceveyi, yeri, gögü herseyi ve herbirseyi kendi bozulmusluk yapisina hurda haram etme pahasina günün gülümserligini hayatina zehreden insandan ziyadeye dönüsen cöp…..
En cok kullandigi küfür, nefret, kin, ayrisma, kopusma, küslük, hinlik, hainlik, haramilik, desiselik, yalan dolan hal yol ve dilleriyle diriltip donatarak, hayatindan tümüyle git gide üsenip uzaklastirdigi ve en az kullandigi SEVGi dilini SEVGISiZLiKLE küresel bagimli baglamlara ciftliklesip yayilan cinsi cibiliyeti belirsizligin ifadesiyledir, dünyanin bugün daha acimasiz, daha yoz, daha güvensiz, daha karisik, daha küs, daha dedikodu, daha fesat, daha paylasimsiz, daha bunak, daha kargasa, daha catisma, daha plastik, daha zivt, daha depremsel, daha uzak, daha ucurumsal, daha cinnet, daha cinayet, daha egitimsiz, daha yüreksiz, daha köle, daha kula kul, daha aciz, daha beceriksiz, daha mutsuz, daha umutsuz, daha karamsar, daha cekinser, daha azimsar, daha yipranmis, daha anlamsiz, daha ifadesiz, daha yorgun, daha dargin, daha carmih, daha daragagac, daha ormansiz, daha karisik, , daha yapay, daha yapmacik, daha sahte, daha soguk, daha soyut, daha bugdaysiz, daha insansiz, daha yikim, daha zulüm, daha vahim, daha vahset, daha dehset, daha örselenmis, daha yalniz, daha linc, daha bitik, daha harabe, daha gergin, daha hasta, daha saldirgan, daha bagli, daha bagimli, daha salgin, daha tahammülsül, daha dayaniksiz, daha bunak, daha öksüz, daha karanlik, daha cöp yiyip cöp eveleyip cöp geveleye…Genetigi bozukla ebeli gebeli soyut sanal yevmiyeli sofrali, lime lime linc, mahluktan mahluk evlibarkliliga dökülüp devrilisi.

Dilinde her türlü kahir küfür linc ve lanet tüketerek günlügünü nafakalanan SEVGi kurakligi kundaklililikta kendikendine kiyan tutsakliktan yetisip büyüyen günümüz kullu köleli insanlik katliamciligina dairdir yazi. Sevgiyle.

Seyfi Karaca……………..Nisan / 14
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca