Bir günle diğer günün arasında bile akıl-fikir-zikir sapancalarını ortalayamayan ÇOK-DEĞİŞKENLİ ve ÇOK DÖNÜŞKENLİ fır fırıldaklıklara bel bağlayıp, el bağlayıp, ömür bağlayıp...
Solcuyduysa...:
Emperyalzm diye varlık sebebini kodladığı vampir eliyle gün-güneş görmez sefaletinden kurtuluşunun geleceğine şafak sayan...
Sağcıydıysa ...:
Meydanlara ip-urgan atarak günübirlik popülerliğin jilet keskinliği travmatik gerilimlerinden kapacağı pasta payını sıfır yüklü hayat getireleriyle asıl bayağı kesirleşmeler kapışmacasınının danışıklı dövüşünde bölen bölüşenlerin kıyağına solcuların ettiği sömürgeniyle bir olan ittifaka benzer paralel yollardan su taşıyan...
Kafatası yerel-yöresel Etnikçiydiyse...:
En çok özgürlük-barış- kardeşlik-dirlik-düzenlik ...laflarını laga-lugalara dilsizleştirip, herkesin attığı kazığın bin fazlasıyla sefillik-yoksulluk zehirlisinden lokmalar çiğneyenlerin umudunu sağcı-solculardan derleme-toplamalı kokteyl sarhoşluğunda çarşı pazar binbir türlü bezirgancılığa
yöresini-töresini- satarak...
Dinci- tarikatçıydıysa....:
Gün bu gündür ve bundan daha iyisi dünya dursa ele geçmez fırsatçılığına kudurup..Dininin yapma etme dediğinin gani ganisini soyarak..çalarak...Pusu; desise, dubara, hile, yalan, dolan, sille, tokat, azarlarla insanına yüklenip..
Fişleyerek, a-fişleyerek, godesleyerek, vurarak, kırarak..zalımla zalım; zulumla zulum, imansız izansızla misli mislisince el ve gönül birlikteliği ede ede....
Dinci Tarikatcıysa en büyük zalım zulumluğu adına temsilcilik şubelendiği dine zalım zulumluk ederek..sağcı - solcunun, etnikçinin, bankörün, her türlü kanunsuz kitapsız kayıtdışı bezirgancı-tefecinin suyundan ve huyundan kir yuvalandıkca küflü-kokuşkun ve kesintisiz bir yıkılışın harabına başbayilik ve özel misyonerlik ettiği....
Yalnızca kaybedecek çok şeyi olmayan hayatın uzak ve bu kirli karmaşalarına ulaşamayan temizlerde kalmış, fakat varlığından bile haber olunmayan eğer godeslenmediyse yahut bir şekilde özü kurutulup ortadan kaldırılmadıysa cılız dere suları gibi duyulmaz işitilmezlere ancak müsade edilen böylesi siyaseten gammazcılıkta..
Yok ana muhalefetmiş, yok karşı takım trampetlisi muhalifmiş..olsun da piyon olsun dediğini kendi benzeşiği YURO-AMERİKAN gizli mesaileşmesinden en az kendi kadar tanıdığı ve neredeyse her hayati konuda ortakçılık ettiği siyaseten hükümet ve muhalefet.....
Ve bu Yuro-amerikan icadından ' sizi kafadan başkan-yarı başkan; sizi de ulusalcılık şifresiyle anası danası belli muhalif kıldım ' buyruğuyla yerini ve zamanını nerde nasıl işe yarayacağının gün tayinli gereğine harfi harfine düzene koyduğu şekliyle yol verilen hükümet –muhalefet siyaseten..
Özel besili ülke kurbanlığı ekseninde, pasifize pozisyonunu dişine göre şamaroğlanlığına tepe tepe kullandığı hükümet-muhalefet siyaseten..
Yani herkesin bir yeri..kodu..kullanım müddeti ve hazır kayıtlı takvim yaprağı ne zaman koparılıp atılacağına koltuğunun altında yedeklediği çöplü sepeti var.. yeri ve zamanına göre..
Suudik Arabistanda bakarsınız geniiiiş mi geniş zaman kipi kullanır..artık müslümanlık sostyetik Hac turistliğinden başka hiçbir şey ifade etmeyen ve kabenin dörtbir dağı beton kuleleriyle Amerikanlaştırılmış beyin yıkımcılığına kul olmuşların mal-mülk edindiği dinden-imandan pirden ve peygamberden azıp saptıkları...afyonik kafalı noktada henüz demlenmeye bırakılırken...
Aynı dininden heryollu sapkın turistlik-artistlikle sayısız hinliklerin memuriyet uşaklığına toplumu DEĞİŞTİRİP-DÖNÜŞTÜRÜP susla; pusla, içe siniklikle ve 'ecelin olurum yoksa' korkusuyla bizde..
Yani bizde işe ufaktan ufaktan tetikçilik-pansumancılık işleri veren sinsilikle ' seni eş-boş-loş başkan yaptım...seni de karşı takıma kuklalık transfer için bu kördüğüme muhafız muhalifliği kıldım ' tatlı kafalılığında olup bitiyor bu yüksek gerilimli darama-krimi işler..
Etkisiyse ha dünkü Afganistan, ha Irak, ha Somali, ha Çeçen, ha Uygur..
Ya da bugün, ha Tunus, ha Mısır, Ha Libya...Yemen, Fildişi, bilmem ne bilmem ne
Ve ya yarın; ha Suriye, Ha İran, ha Türkiye...daha bilmem nere..bilmem kim...?
Yurtsuzu yeri şimdiden koordinatlanmış tezgahta söz sahipliliği ve itiraz hakkımızın ne geçerlilikte olduğuyla ilgili konumu; Libya'ya tek-vucut çıt çıkarmaksızın; solcusu sağcısı; estetikcisi ulusalcısı, mafyatörük para babası, aşiret kelepircisi, sıcak soğuk kaçakçılığın borsacı pul uşağı..
Kumarbaz dincisi ...düzenbaz imansızı, ayrılıkçısı, yerli açık artırımcısı, yabancı düşük fiyat biçimcisi....nasıl yani nasıl elbirliği, fikirbirliği, iş- icraat birliği ederek, tıpış tıpış tekkkara zül oluşundan okuyup anlamışsınızdır sanırım..
Sanırım tekvucut Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kumarhanecilerinin de BOP ortak eksenli niyetini de, ne dünyaya huzur yüzü göstermemeye yeminli aynı lüks localar vampirliğine ortak ortağa olduklarını anlamışsınızdır..
Ki bu seçim...
Gelecek günlerimizin hal böyleyken böylesi sefil seyr-i seferde daha derin boyutlu alaboralara ters-takla olacağının resmi final galasıdır...Basacağınız mühür kararmış ve çoktan kaymış hayatınızın size ait olmayanına sunacağınız sessiz katılışın peşin peşine ödenmiş yazıklar kopçasıdır
...Şimdiden bilmiş olun...!


Seyfi Karaca...........Nisan / 11

2.5/5 Toplam verilen oy :