Şiir Tutkusu

Menü

Kızgın Kıyamet Kopuklugu

Insan hayatinda iki ince esik evresidir, yasamak ve kesfetmek arzusuyla daha dogusundan itibaren hayati varliginda sahip oldugu algilama organlariyla dokunarak, görerek, hissederek, deneyerek, koklayarak, tadarak, duyarak, fikretme ve düsünme yeteneklerini gelistirip, akil-vicdan sahipliligi sahsiyetinde yasamini yönetme ve yönlendirme yetkinligine erisecegi.
Yazin kavurucu sicagina, kisin dondurucu buzayazina, en saglam yerinden tutunup günün getirdigi sofrasi sürekli cesitlilik sergileyen hayatin kimi zaman hircin hoyratiyla kimi zaman sersefil serin yahut iliman iklimlere mülayim sessiz sakinliligiyle denge saglamak ve bütün farkliliklar icinde kendi aidiyetini bulup olasi olumsuzluklarin üstesinden gelebilmek icin, hem vazgecilmezdir bu yetknlik hem de insanin kendine devamliligini saglayan zorunluluk. Nefes alip vermek kadar bir damla seyden ucsuz ummanlari dalgalandirip costuran yasam devinimlerine bitmez tükenmez kaynakliligi saglayan böylesi genis ve derin sey, kücük bir cakmaktasi kivilcimindan sonsuz yasam sicakligi odlanmis obalanmis yanginlari tutusturacak kadar insan hikayesine ilgin, meyilli ve genistir. Ama dünya deryasi güzellik fanusunda her an kurdugu hayalli süsleyen rüyalar bahtinda her kirilgan billur zarafeti tüller yahut zar nazlicalari kadar hassas ve incedir bu dogdugu güzellik büyülüsü dünyada degip, dokunup, görerek, tadarak, süzerek, dokunarak, duyarak akil-vicdan süzüllerinden erginlesme olgusu. Gezip dolasmaya baslayan kisilikle hayata, olaylara ve insana yetkinlesebilmelerin cabasinin iste tam burasinda, yani tümüyle algidan bilgiden birikimden yoksun ve yabancisi oldugu hayat sonsuzlugunun orta yerinde hem ayaza hem de katran kaynatan kizgin korlara meydan insan hikayesine dogan varligin, eline gecen her nesneyi tanimlayip bütün farkliliklar icinde kendi farkliligini da kesfederek katilimciligini saglamak ister. Sagladigi katilimcilikla icinde dogdugu hayati saglikli dengelerden sürdürme ihtiyacina duydugu en temel gereksinimlerdir ki, dogdugu cocuklugunu akla, fikre, bilmeye, bulmaya, ölcmeye, tartmaya, denemeye, sinamaya, ögrenmeye, tüm yenilip yanilmalar dogal dünyasindan sinanip yetkinlesen birincisine kabuk catlatan ikinci tanikligidir ; bulug caginda aayni yolun insana yürüyüp giden yolculugunu yine ayni bilmek ve ögrenmenin hayata tutunmak yoluyla dileyip dogrulttugu anne kucagindan sonrasina, kendi kisiligini arayip bulan yetiskinligini kavusmayi özümseyen arzu.
Iste tam da burada tüm insanlik duyum ve heveslerini bilimin ekonominin siyasetin varlik yokluk kapsamli dar bogazlarindan pusuya yatirarak, yalnizca kölelestigi pazarlari gittigi her yere tasiyan alis verislere aklini vicdanini bozmus kullugu ve köleligi tüm insanligin öldügü dengesizliklere koyan, acimansiz ve amansiz ALMAN LOKOMOTiFLi yasam soykirimci serbest piyasa katliamcilari pörtleyip hortlar. Yasamin nefes alip hayat yudumlayan herseyini kendi lüks, sehvet, gösteris, heybet, azamet, zorba, vahset, dehset, servet, mülk, ganimet, borsa, arsa, banka, maden, mineral, cevher, saltanat düskünlügünün esir aldigi kul- kurbanliligina feda etmesi talebiyle, kamcilayip kiskirttigi yaris birincisi olmalari insanligin ölümüyle saglama alip sadelestirir. Patron –tanrisi yerine hayati hakkinda herseyini yönetip yönlendirdigi serbest piyasalara kilitledigi toplum, dogalligini yitirmis her türlü iliski soguklugu buzdolaplasmalariyla cildirip catlatici icten ice eriyip tükenen kac- göc kovalasma cinnetinde asla sakinligini bulamayan illet ve dertler deryasiyla bogulup bogusmalarda can cekisir. Algisini ve ilgisini tepeden tirnaga kapis kapis tükenen haksiz hukuksuzlugun hükmeden alisveris cazibesi düzen vitrini camekanciliktan kataloglayip yönettigi kul- kurbanliklarini, her yollu ezen sömüren vicdansizlik ahlakiyla siddete, nefrete, sogumaya, ayrismaya, kücümsenmeye, dislanmaya, sefalete, yoksulluga, düsüncesizlige, fikirsizlige, kavgaya, gürültüye carkeden salacalari definleyip, baska secenegi olmayan kumbara kalipli hayati zindan mahkumluguna kararmisliklari demokrasi ve insan haklarinizdir diye monologlar. Agir ömürsüzlük müebbeti disiplinlerde ezici yogunlugu kutsanmis ibadetler diye depolayan ambarliligin saltanat tahtindan, ` milyarderler olacak ki, size de artiklarindan hayatta kalacak kadar pay düssün ` vampirliligi esasina kalbi ve kafasi kurulu olagelen HiTLER imalatcisi ALMAN LOKOMOTiF Yuro-amerikan Serbest Piyasa Globalciligi, sindirip bezdirip biktirip korkutup kurgusuna dahil olmayan hicbir sesi, rengi, olayi, hevesi, heyecani, sanati, sözü, siiri, inanci, ilgiyi, bilgiyi,bulguyu, olguyu, sevgiyi, saygiyi, kültürü, farkliligi, düsünceyi, bellegi, bilinci, hakki, hukuku yasatma niyetlisi olmayan küresal katliamciligin en sabikali tüketme ve yoketme santiyesidir.

Buna tümüyle bagli ve devamli gömlek degistirerek karakterine sekil veren Türkiye eksenli BOP ibadethanesi ESBASKANLILIGI, Diyalog Dini`nden ayarlanip uyarlandiklari küresel katliamci Patron-tanrilarin kanun kitabiyla tüm temsil ettikleri toplumlarin iktidarsizlik yövmiyesine, yani genisletilmis korkulara, yani genisletilmis baskilara, yani genisletilmis yilginliklara, yani genisletilmis kayiplara;… kacaklara, katilliklere, gerilimlere, savaslara, yoksulluklara, haksizliklara, hukuksuzluklara, yolsuzluklara, vurgunlara, talanlara, kiyimlara ve isgallere `padisahim cok yasa` kulluk köleligini amentüleyerek, bölünüp parcalanma capli asiret-tarikat- saltanatligi payindan Demokrasi ve insan haklarinizdir diye, Bop kiyametini birebir inanlik ölümüne carmihlar.

Seyfi Karaca……………..Temmuz / 14
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca