Şiir Tutkusu

Menü

Keş Kapora Kapütülasyonasimile

Tarih; en sıradan ve üstü karıştırılıp tekno-kimyalarla kurcalanmamış yapmacıksız ilişkileriyle insan değerliklisi meydanda yaşamla buluşmuyorsa eğer, yoşunmuş yıpranmış defin düğümlerinde bu ihmalin acı faturasını ödeşen olarak, yıkım ve ölümleri tekrar ediyordur zamanını durmadan.
Biz bu çölleşmeyi taaaa ardı arası kesilmeksizin o çoğrafyadan o coğrafyaya at koşturduğumuz, ama yalnızca İPEK YOLU ticaret hanesinin dünya yıkılsa darası terazisi değişmez bereketliliğine bel bağlayarak ve elbette ki inanılmaz aymazlıkla büsbüyük yanılarak...kendi kendimizi kelepçelediğimiz FRANSA' kod adlı çıbanbaşı KAPÜTÜLASYONLAR kıyağından bu yana, acı zulumlar içinde hem yaşadık, hem yazıklandık, hem kazıklandık ve görgüsünü gördük geçirdik.
Gördük geçirdik ki, su uyur, dağ dumanlanır, kopar gider fırtına.... amma zalım fikrindeki zulum; cinoğlu cin...hinoğlu hin...uykusunda bile aynı uyurgezerliğe uyanık tünermiş.
Ne dün, ne dünden evvel dün; işin özünü, yani yaşamsal ve yapısal altyapı dinamiklerini donanamayan vurdumduymazlıkla tarih; hiçbir güzelleşmeye hiçbirzaman kendini ıspatlama şansı tanımadıydı halbuki. Sebebiyse, yaşam denen O koskocaman sonsuzluk, karşılığı alınteri emeklerle ödenmemiş hiçbir beleşci dokunulmazlığı kıyağım olsun diye kutsal kılıp, dünden yarına sürgiden devamlılıklara daim kılmıyordu.
Bu yüzden yığıla yığıla üstüne üşüşen çığsal sorumlulukların bütün toplumsal hassasiyet ve çığlıklarını bir tarafa bırakıp, kendini kemiren illetlik KAPİTÜLASYON efendilerine işbirliği ederek tükenen Osmanlı, en son amansız ve acımasız ABDÜLHAMİT baskı ve yeraltı dinleme tesisatçılığıyla uzatma dakkalarını oynadı.
Sonuç hepinizin malumu...Kendi aslını ve neslini elaleme yem yaparak harcanan hiçbir yıkım, maalesef o harabelikte kendi çukurunu kendi elleriyle kazıyan felaketten öte başka hiçbiryerde dur duracağı yoktu. Biz de aynen öylesini yaşadık ve görgüsünü nice acılarla geçirdik.
Şimdi....
' İlle Avrupa-Birliğine gireceğiz ve oradan başımıza gökten yağarcasına zenginlik yağacak' ( aynı sarhoş kafalılığa devrilen Yunanistan akibetini yok sayıp ) şapşallıklarıyla ve toplumunun çığlık çığlığa bütün itiraz hakkını hiçe sayan vurdumduymazlığın her numaraya ucuza giden budalacılığı, hangi soytarılık kaldı ki, eline tutuşturulmuş yiyen, yutan ve kökten kazıyan haciz senetlerine karşılığı adı topyekun TÜRKİYE olan boş kağıtlara devlet mührünü basmadı....?
Tıpkı dünün tir tir titreyen yıkıldı yıkılacak sallantık kafasızlığıyla, 'Tanzimat fermanı' nı kendi insanlarının yüzüne tüküttüren ve devamında iyce 'Islah ' olasınız diye 'Ferman-ı Islahatı' ghemen ardından da kör-kütük ilk 'Kanun- i Esasiye' yi bundan böyleye siziniz demeye varını yoğunu tapulattıran teslimiyetle....
O günün aynısı KAPÜTÜLASYONCULUK komisyonculuğuyla işbirlikçi bugün....
Anayasa ardına anayasa değiştiren sosyetik değişim ezik-bozukluğuna kaltak kostak pozlar kesip, tırklar dolusu düdük hödük gürültüler zillisiyle karambalı karnevalli alem içinde allem kallem bir alem, hoplaşıp zıplaşmaktadırlar Türkiye'nin sahipsiz kullanımlıklı terpesinde.
Bugünü dünün enkazından bulup çıkaran kurtulmuşluğumuzu üçbeş-kuruşluk kifayete, tabi oldukları efendilerinin buyruğu üzere YENİ ANAYASA mezarlığına gömmek için bütün bu guruh, ille de ilk üç maddede yığılıp yoğunlaşmaktalar...Canı pahasına nicelerinin hayatını 'uğruna feda olsun güzel ülkemin ' diyerek bağışladığı hesabı kitabı tutulmayacak değerliliği bugün;
Bütün bir varlığını kuzey buzul tundralarından bir parçacık hayat yeşertisi yerleşim alanları bulmak umuduyla Romalıların uçkale tetikçiliğine bağlayarak denge tutturan GERMENLER...
Doğu Got'larıyla ATİlla'nın HUN atlılarını durdurmaya kalkanlık ettiler. Batı Got'larıyla İspanya-portekiz'i kurdular...ANGIL-Saksonlar'ıyla (Anglasakson) Kelt (Galya) Britanyasını zorbalayıp İNGLTERE'lediler..Vandallar Afrikayı yağmalayıp yıktılar...Ötekiler gidip İtalyan oldular ..ve nihayet FRAKLAR ve ALAMANLAR. ( Fr"ankisch-Alamanisch ) ;
Onlar Kutsal Roma Germen İmparatorluğu adıyla içine sızıp çöreklendikleri ROMA' yı yıkıp ve tüm mirasına konan asıl BRÜTÜS'tüler.
Kral Şarlman, yani KARL der GROSSE, Achen' de Romayı yıkıp Germenler devrinin başladığı şerefine sekizyüzlerde taç giyerken, ilerde tüm dünyayı hükmüne bağlayacağını umduğu bugünkü 'Haçlı sefercisi paranoyak bağımlılığın Avrupa' cılığına ortak temeller attı.
Daha sonra türlü taht kavgaları yüzünden tarih binlerde Franklar ve Almanlar birbirlerinden ayrılıp, yüzyıllarca sürecek ' ezeli hasımlığın' düşmangüderliğine ( Erzfeinde ) iki devlet oldu. Taaa ki insanlığın sonunu getirmesi muhtemel son iki dünya savaşlarında bir ve birlik olarak dünyayı kazıklamaktan başka çarelerinin olmadığı AVRUPA BİRLİĞİ fikrine yatana kadar bu karşılıklı kıyım ve zulum işi, birbirleri arasında sürüp gitti.
Yani bütün bu vampiryal eğilimlerini kendilerinin dışındaki dünyaların ekmeğine zehir doğrayarak üstesinden gelen pisikopasi, yalnızca enerji bağlamında dünya petrolünün yüzde yirmi altısını tüketenlere ittifaklaşmış ortak olarak musaalat olduğu bize; aslında bizi alaşağı eden kararları bugün değil, deeeee evvel evvelden Kapütüle ettirdiydi..
Yerin altı ...Yerin üstü...Havası, suyu, madeni, minerali, manzarası, doğası...ve hatta hatta topyekun insanı GLOBAL dükkanın yok pahasına hususi kiralanıp ( delikten süprülmeme bereketiyle )hizmetgörenleri sayesinde icralık malı saydırtıp kendine bugün...
...Şimdiye kadar satılan toprakların haddi hudutsuzluğu yüzmilyonlarca hektar araziyi bulmuş. Ve oradan tükene tükene sı ÖZAL YURO-amerikanlaşma hayranı KAPİTÜLASYONCULUĞUNUN katlayarak pirim üstüne pirim yapan devamından bugün, satılması her alana ikibuçuk hektar olan düzenlemeleri az bile bulup, kanun maddesiyleotuz hektara tırmandırılmış. Durumu ortalıkta saçık dökük vahim olan bu hale, dahasını söylemek zül olur bence.


Seyfi Karaca.........Ocak / 12
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca