Kerem perdesinden mahsusuna biçare
Çoktelliler çalar sazı günertesinin
Sus kundaklarında habersiz
Uyanınca ıslığım
Ağızdan çıktı bir kere dile gelen gönül
Şimdi o söylenmiş sözden
Sucusu kesilmiş çölün
Sam vurur ekşiyen salkımlarına seyran bağımı
Yarası sürgüsüz kafeslerde sızlarmış
Elaman feryadı hüsseynikten arasıra
Edilmiş yemindir muhabbetimiz dağdağıyla
Dut ile
Bülbüle ne gam
Belki ondan da çok gül demişiz
Ki razı gelmişiz dikene
Kendi kendine küllerini savurduğu
Sinelere yuva kuran sızısıyla
Hasret iklimli harmanda bozlak avazın
Karaburundan
Kababaştan
Kırık bayırlardan gökyüzüne su çeken bulutlara
Laflaşır gibiyiz sanki göğsüne gizli günün
Gerçi...
Güneşten tam viran değildik
Ama ikliminden elvanlar desteliyorduk güneşin
Sılayı sevdalara tam yakın
Hissedarıyla susuzluğunu biri sen olup
Birdiğeri ben bahtiyarlığına
Üçüncümüzü bulmuş gibiydik silsile yağandan
Sarhoşluğunu içercesine
Yağmurun

Seyfi Karaca.......Eylül / 10

2.5/5 Toplam verilen oy :