Şiir Tutkusu

Menü

Kerbela Mersiyesi

-Vicdanı zindan olana; âlem olsun viran-
Dünya, onu sevenlerinin zindanıdır bugün,
Cennetin bile feryadı figanıdır bugün.
Kurdular pusuyu zaman beton gibi dondu,
Dedesinin göz pınarlarının kuruduğu zamandır bugün.
Melekler acıyla ağıt yaktı, ah yandılar,
Kâinatın sultanının hicranıdır bugün.
Kaderin mürekkebi kana bulandı eyvah!
Cancağızım Hüseyin aşk kurbanıdır bugün.
Korkmadı Hüseyin, zalime eğmedi başını,
Şehitlerin efendisinin destanıdır bugün.
Yaktılar yiğidini Peygamberin, yaktılar,
Dinle! Kalbi dirilerin tufanıdır bugün!
İnsan hırsına kul olursa, iman pul olur,
Mutsuzlar ordusuna lanet anıdır bugün.
Çölün ortasında orman gönüllü Hüseyin;
Senin canın Muhammed Mustafa canıdır bugün.
Dünya dünya dedikleri dumandan bir umman!
Hüseyin bu ummanda cennet limanıdır bugün!
Dedesinin gülü, gözbebeği Hüseyin!
Makamı, Muhammed Mustafa yüreği, Hüseyin!
… … … … …
Bu on geceye ahdetti ‘’Fecr’de’’ Allahu âlem
Aşureye gebedir; Allah’ın ayı olan muharrem.
Af olmak istedi, hürmetine Muhammed’in
Aşurede affedildi rahmet buldu Âdem.
Hani, Yunus, bugün çıktı balığın karnından;
Davud’u da bugün affetti Allah-ul Hakem.
Nuh’un gemisi bugün demir attı Cudi’ye
Bugün aşure! Her anında sonsuz bir gizem!
Meryem bugün doğurdu İsa’yı mucizeyle,
İsa bugün göğe yükseltildi kıdem kıdem…
Sabrın sultanı Eyüp derdiyle kıvranırken,
Bugün buldu Eyüp, onulmaz derdine derman.
Nil’den, Musa’ya rahmet; Firavun’a eziyet;
Musa bugün yardı Nil’i ikiye. O ne görkem!
Kardeşleri kıskançlıktan attılar kuyuya,
Yusuf’u kuyudan bugün kurtardı, O Rahiym!
İbrahim, yalvardı Allah’a ‘’Bir oğul!’’diye.
İsmail bugün doğdu; o ki, timsal-i erdem.
Hüseyin bugün kanatlandı Hakk’a aşk ile…
İşte bugün levhi mahfuzda kanadı kalem!
Muhterem aydır muharrem; vuslattır Hakk’a…
Aralanır perde Hakk ile kul arasında…
… … … … …
Dünya, bir aldatmaca hâlâ ne aldanırsın!
Uyan, sen de mi bu rüyayı gerçek sanırsın.
Her can bir Yezid besler içinde, adı; nefis.
Ya aşkla kanatlanırsın, ya da nefsinde hapis!
Uyansın kalbin, Cebrail ile gönüldaşım ben,
Kendisini arayan canlara yoldaşım ben.
Korkma, gönül kapını aç, kalp aslını bulsun,
Kendinden bile sakladığına sırdaşım ben.
Olduğum yer cennet, olmadığım yer cehennem,
Belayı gönlünde bal edenlere başım ben.
Aşım ben, Yunus’un dilinde ateşten mısra,
Hüseyin’i dosta götüren arkadaşım ben.
Aşktan mahrum gönül, suya hasret çöle benzer
Bu dünya çölünde kalbi yeşerten yaşım ben.
Gam diyarıdır dünya, her nefes çiledendir,
Cennette ölümsüz âşıklarla yurttaşım ben.
Kalbinde tutsak bir sultanım ben, çöz bağımı,
Mecnun’un kalbine ‘’Leyla’’ yazan nakkaşım ben.
Aşk yoksa din nedir, ilim nedir, insan kimdir?
Mustafa’nın gönlünden Allah’a bakışım ben.
Hüseyin ‘im aşk için aşkla girdi çileye,
Bir damla kanıyla âlemi yakan ateşim ben.
Kerbela, kalptir, orayı, taht etme Yezid’e
Aşk kanadın nerde, ne işin var senin yerde!
… … … … …
Kalbe bir organ; şehide de ölü deme sakın!
Hüseyin’in kalbi cennetten bir meydan Kerbelâ’da.
Aşk nasibini almayan insan mıdır, hayvandır.
Yerden gökten insana isyan var Kerbelâ’da.
Muhammed Mustafa ve Ali affetsin insanı,
Emanetlerinden döküldü kan Kerbelâ’da.
İflah olmadı ne Küfe ne de Ortadoğu,
Kadere kara çalan kutsal kan Kerbelâ’da.
Can buzdan bir kelebektir; hassas ve narindir,
Can kafesi tutuşur erir, Kerbelâ’da.
‘’Asra andolsun insan hüsrandadır.’’dedi Hakk,
Vicdanın gözüne mil çeken hüsran Kerbelâ’da.
Suya hasretti, bulut küstü çöl oldu her yer,
İçebilirsen iç kan kokan sudan Kerbelâ’da.
Kanıyor dedesinin gülü zalim bir elde,
Kanıyor dünya, yanıyor cihan Kerbelâ’da.
Feryat et ağla gözüm, gönül Küfe’de yandı,
Kırdılar kanadını bülbülün ah! Gül yandı.
Uyandı dünyadan, yarasından Kevser aktı.
O bir güldü, dedesi onu göğsüne taktı.







Emre İlkay Aytekin7 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Emre İlkay Aytekin