Şiir Tutkusu

Menü

Kahpeliğin Daniskası

Birkaç gün evvel İzmir’ de kimi ev ve binaların duvar yüzeyine sim siyah çarpı işareti koyarak ’ Alevi defol ’ söylemli tahrik rencide tehdit kışkırtma ayrıştırma ve tecrit yazıları sıvanıp boyandı.
Kendi boğulduğu dipsiz dengesiz karanlıklardan bakarak ; baktığı ve bulaştığı her yeri kendi icabının gereği zifir zindan kargaşa karanlıklarına batırıp bozduğu her şeyi doğruluğun , dürüstlüğün, ışığın, huzurun, sevginin, saygının ve karşılıklı güvenin tarifsiz - rakipsiz tanımı olarak sunup afişe eden maskeler altında gizli gömülü sahtekar bir çarpıklığın her fırsatta başvurduğu sadist ve bozguncu eylemlerden biriydi İzmir duvarlarında sınanıp denenen kurgu ve Kahpeliğin Daniskası.
Arkadında derin pislikleri ve sayısız kiralık ihanet işbirliklerini çalkalayıp sürükleyen Gladyo hainlik yapılanmalı yerel -küresel ajanlar, çeteler, piyonlar, iblisler, yağmacılar, vurguncular, bölücüler, yıkıcılar, soyguncular, sömürücüler, gammazlar, bağnazlar, yobazlar, fitneler fesatlar.... içinde ne ararsan aramadığın kadar hazır ve mevcut ülke zenginliklerine ve toplumsal siyasal kültürel birlikteliğe her fırsatta mümkün olabilecek en büyük zararı vermenin başında ETNİK- MEZHEPSEL hassasiyetleri ayrıştırıp çatıştırmanın pusuna yattıkları yerden püskürdü ve hortlatılmaya çalışıldı İzmir duvar yazıları.
Yakın tarihimize kadar tıpkı bugünkü gibi saymakla bitmez bilhassa toplumsal iradeye kefil siyasi ahlak onur temsil ve inanırlığının dibe vurduğu karanlık kargaşa karamsar çalkantılı ve bunalım bataklığı dönemlerinde Etnik ayrıştırmaların yanısırasına ve siyasetin çözümsüzlükle kedini sonlandırıp karartma yaptığı sıralarda hep Mezhepsel farklılıklar köpürtülüp kışkırtıldı.
Çorum Maraş ve Sivas yakın zamanımızın en kanlı, hain, ezici, üzücü, katil , karalıkları tarafından Alevi- Sünni ayrıştırma laboratuarında tüm yerel ve küresel soygun sömürü işgal bölme parçalama yağma yıkım ortak çıkar soysuzlarının işini kolay görmeye dönük denenip sınanarak ardında derin izler kabuslar ve yaralar bırakarak insanlık utancı sayfasında kayda geçti.
Kardeşliği insanlık kadar eski köklü ve derin ; Alevi - Sünni birlikteliğidir ki Türkiye Cumhuriyeti’ nin hiç kimseden tarifini ve tanımını sormaya ihtiyaç duymayan özgün iradesi ve özgür yaşama hakkıyla hem asal öznesi hem esas dokusu hem bütüncül yapısı hem de asli yüklem unsurudur. .
İnsanların saf duygularına, özlük haklarına, alın teri kazanımlarına,özeline,özgün düşüncelerine , özgür inanç fikir kişilik duruş ve yaşama haklarına zorla müdahil olup etnik yahut mezhepsel soyutlukta çatışmalar ve yapay algı yönetimli gündemler yaratarak bütün maksatlı kargaşa yaratmalara saklı hinliği örtbas için huzuru yakınlığı paylaşımı komşuluğu dostluğu dayanışması dirliği birliği ve beraberliği bozulmuş güvensizlik ve ayrışmalar üzerinden kanaması hiç bitmeyen tedirginliklere kaygılara kuşkulara nefretlere gerilimlere endişelere küslüklere anlaşmazlıklara belirsizliklere acılara uyuşmazlıklara kopuşlara nifak tohumları ekip derinliği kapanmaz sosyal siyasal kültürel infialler körüklemek hiç kimsenin ne hadidir ne de cüreti.
Etle tırnak ruhla beden kavramlarının bile anlam değerini ifade etmede kifayetsiz kaldığı; herşeyi güce gösterişe ihtirasa onursuzluğa pula paraya maddiyata tamahkar düşkünlük değersizlik itibarsızlıkla boğup bunaltmaksızın ve boy şekil nicelik görünüş ağırlık ölçüştürmeksizin ayrılmaz kopmaz bağlarla karışmış kaynaşmış aile birey toplum aidiyetimizle; ortak hayatımızın vazgeçilmez diğer parçasıyız alevi sünni hepimiz birbirimize .
Aleviler, Kürtler Lazlar Çerkezler Acemler Süryaniler Boşnaklar ve listesi uzadıkça uzayan ortak toplumsal kimlik ve sosyal siyasal kültürel yapımızın can damarı, ülke ortağı ve KARDEŞLİK gözbebeğimizdir. Sünniler gibi Aleviler de birbirinden ayrısız gayrısız bu güzel ülkede sonsuzluğu içinde, insanlığı kalbinde ve hayatın yükünü ailesini omuzlarında taşıyan hasret ve özlemlerle onura güvene sevgiye saygıya bilgiye eğitime emeğe sanata üretime özgürlüğe kalkınmaya adalete mutluluğa aklın fikrin ve hukukun yol yordamından birlikte beraberce paylaşarak yaşadıkları tüm değerleri ve ortak hayatı sonsuz sınırsız yarınlara taşıyacaktır.
Bu bakımdan insan kalbi kazanmak; KÜLTÜREL ZENGİNLİK derinliği , bereket fışkıran toprağı ve toplumsal birikim yüceliğinde yaşadığımız ülke hayatında yediden yetmişe istisnasız herkes hoşgörüsüyle şefkatiyle özverisiyle duyarlılığıyla duygusallığıyla vicdanıyla aklıyla düşüncesiyle özüyle sözüyle kederiyle neşesiyle hasretiyle hayaliyle aynı kök ve kaynaklara bağlıdır. Yaşama hakkı ilgisi yakınlığı ve sorumluluğu Türkü Kürdü Alevisi Sünnisi hiç farketmeksizin bir insanın kalbini kazanmak; zenginliği kazanılmış İNSANLIK’ la kutsallığı eşdeğer sayılıp bilinen özümseyie bir, beraber ve aynıdır.
Farklılıklar ve çeşitlilikler toplumsal dokumuzun her bakımdan emek kazanım birikim ve deneyimlerle tarihin akışından süzülüp gelen özümseyişe biriktirdiğimiz insanlık zenginliğidir. Bu hayati gerçekliğin yapısal değer ve kıymetinden yola çıkarak ....:
Bulutların yağmurlara, ırmakların denizlere, dağların derelere, bağların bahçelere, tohumun toprağa, ekinin başağa, ağaçların ormanlara , çarşıların meydanlara, hayalin gerçeğe, hasretin vuslata, emeğin güvene, paylaşımın sevince, hatırın hoşgörüye, aklın iradeye, dayanışmanın mutluluğa, iklimlerin iklimlere, yılların binyıllara, köylerin kentlere ve evler duvarlar sokaklar caddeler beldelerin tüm inişli çıkışlı zahmet ve yüküne beraberce göğüs gererek gerek sevinci gerek tasayı doğan gün ve dolup gelen akşamın her an her yerinde ortak yaşam döngüsünden aynı yürek atışları çırpınışında insandan insana çığır açıp; iz belleyip; yakınlığını yolunu ilmini yordamını ortak dünya hayatına büyüüp kavuşturduğumuz toplumsal kimliğimizin hiç bir şeye değer kıymeti hiç nir koşulda ölçülüp kıyaslanamaz onuru sevinci kıvancı kazanımı ve gururudur ; Alevi Sünni kader ve kardeşlik birlik beraberliğimiz.
Bu sebepledir ki, bir yıkım yangınını tüm saldırıp sataştığı kışkırtıcı ve tutuşturucu sargına püskürüp körüklemeden evvel henüz kıvılcımken ; yahut toplumu bin yıllarca birleştirip bütünleştiren sosyal siyasal kültürel dokunun ortak duyarlılıkta kaynayıp kaynaşmış emek ve deneyinlerini çürütüp çökerten fitnelik bağnazlık bozgun ayrıştırma ihanet hile yobazlık oyun plan yobazlık karanlık kargaşa ketenpere pusu tuzak ve çatışma eğilimlerini bunca zaman ölüm zulüm ve acıyla deneyimlenen yaşanmışlıklardan okuyup tanıyarak; asla ve hiç de ufak tefek gelip geçici şey sayılmayacak olan küresel - yerel ortak çıkarcıların büyük yıkımlarına uygun ateşleyip körüklediği sicili bozuk sabıka güdümlü İzmir Duvar Yazıları kimin niçin ne karanlık maksatla hangi kargaşa ortamına sürüldüğünü yıllarca ve nicesinden tanıyıp bilip anlayıp, hakettiği iblislik hesabı hiç mi hiç nefes aldırmaksızın sağlam kesilen yaptırım ve toplum duyarlılığıyla, esamesine kalıbına cürümüne okkalıca tükürülmelidir. .
Seyfi Karaca.... Kasım / 19
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı :