Şiir Tutkusu

Menü

Insan Sürüncesinde Zamanölümü

Kendi hayatina kaynaklik etmiyorsa bir devinim, bütün dönencelerini kabuslu düsler külliyati devranina yükleyip kendi özgünlügünü kendinden esirgeyen eringec gölgelerden asilsiz suretleri tanimlamaya calisan zehir yutkunu agitlasmis acilarla zaman öldüren mekanlar sahibi görkemli mezarliklar gibidir.
Cünkü ille icinde olmasi gereken bedeninin duyup duyumsayan ruhuyla birebir aklini ve vicdanini dengeleyen degerler yogununa bütünsellik saglayarak, nice insani zenginlikleriyle dogdugu takasi mümkünsüz el ayak göz his gibi donanimlariyla kendini büyütüp gelistirecegi kendi kendinin konukseverligini özüpseyip özgünleserek, kazandigi özgüveniyle yasamin bütün kayda deger güzellikleriyne tükettigi oranda yeniden temini yolunda emekler sarfedip, kendi degerlisi herkesle hayatin tüm bagisladigi sevgi ve baris dolu huzuru paylasmayi en önde tutarak, bir ince mizan isidir kisinin kendini ödesmeye kaynaklik ettigi hayati özler ve ögeler.
Kisaca Adaleti hakkiyla temin etmektir, varsa yoksa her halukarda her kosulda her yerde ve herzaman yasamin en vazgecilmez birincil devrini devraninca dengeleyip güzellestiren degeri. Bu deger kendinden sonra sayisi hesaba kitaba yazilmayacak kadar cok diger esbenzerlerini topraginda barindirip besleyen güce sahip sinirlari sonsuz genislikte, zamanötesi ve bereketi bütün bir yasamin ucsuz bucaksizlarini besleyip doyuracak zenginligin sahibir.
Hani bütün inanclar eger icinde adaleti yasatmiyorsa dinsiz kitapsizlasip ilahini ve tapinagini cikar durumuna vaziyetlendirip allahsizlasan hin ve hainligin hirsiz harami feneralaylarinda maskara maymuna diyalogu dingoluluklara suyu ilistirilan mezar ayinleri gibiye islev gördügü..Hani icinde adalet islemiyorsa hicbir mamur imar tesisin gelecegi dününden kopuk insan güzelligini insa edemedigi. …Hani icinde Adalet yoksa hicbir söz vermis söylemsizligin muhatap aldigi yalan yanlislarla insan nazari itibarinda hicbir degerinin hüküm bulmadigi…. Hani saglamasinda Adalet yosa bütün hesap kitaplarin yüzkarasi haram hain soytariciliginin Esbaskanlik makamsal hir gürlerinde korkulu rüyalari uyandirip cagiran bagiran seslerle yok yerden hortlatilip basa kabus gibi giydirilerek hiclik teranesinden baska hicbir anlam ve ifadede bulunmadigi..Hani niyetinde Adalet yoksa, hicbir vaktin iklimlerini hicbir güne bitirip büyütemedigi kilinmasiz kiblelerin pesisira su salasi okudugu…Hani kazaniminda Adalet yoksa eldeki bütün insani birikimlerini dilinden disinden yallos salyalari püsküren canavarlasmalarin akil ve vicdan dengesince bozularak bünye büyüttükce kudurup kuduzlasmalara azginlik artirdigi….Hani dirayetinde Adalet yoksa idrakini izanini kapis kapis huzursuzluklarin bla sarginlari öldükce yenisini kundaklayan sefil sefalet karanliklasmalarinin yeri gögü baskina verdigi…Adalet yosa insan kiymetlisinde; kendi üstüne cürümüslügünü yagdirip yagmalayan dirliksizligin kavgasi; kamalasmasi, kindarligi, hindarligi, sevgisizligi, kopuk kovalasmalari, bencilligi, bezginligi, bozgunculugu, sogulup soguklasmalari, kitligi, kiyameti, zorlugu, zorbaligi delik desikliklerinin her halini kelepceleyip kilitleyen ölümcül illetleri insani kucaklayip dörtduvarliliginin basmakaliplarina maskeler mumyalar ki, burali insan artik her anini takip edemeyecek kadar mekandan irak, zamandan ihrac, yasamdan ürkek, korkak ve tedirgin muazzam heykellenmis kolsuz kanatsiz bilgisiz ve bilincsiz süslü sanat eseridir ki…kendini kullandigi her vasita, öldügünün törensel merasimi icin cenaze arabaliligina mezarlasan tükenisin sonunu getirir ve götürür..
Bu yüzden bütün bunlari yazarken bazan kimi kelimeler uzun cümlelerin kucakladigi sarilmalarla dökün sacin imge yahut imla tökezlemelerine ugrayip eksigi fazlasina denk düsebiliyor. Cünkü yazmadaki esas meram; yüksek sosyeteli hususi ünlülestirilmis kimi düzenayari yalakaci yaltakci nüanslarin lütfuna bakarak purpurlu sanat yapmak niyetine kilinmis kabulden sayilmamali. Yazmaktaki meram, duyup gören insan sevgililiginin vazgecilmesiz yasama sevincini daima diri tutan izlem ve gözlemlerle olasi vazgecislerin hayati zehir leriyle zikkimlama arzularinin yamacina yeten ve yetisen yüregiyle dik durup, asla boyun egmeyen hassasiyetin ( en basta Adalet sapmasina yönelik ) geregi ne ise ona gücünün ve solugunun yetistigi kadar yürekten sahipli kalemler oynatip isareti dogrusuyla dürüstlesen insan güzelinden yana cekmesidir.
Yoksa nazim-necip artiklarindan imlasi eksizsiz hat sanati ebrular gibi, altin varakli tekzipler tepsiciliginden saltanatli sultanatli diz boyu cöküntülerin kendini ve ülkesini babalar gibi satan piyasa bazarciligina hükmen siparis eder ki….Orada atlar ölür, sular cekilir, gökler kuraklasip kizginlasir insanligini yitirmis cöllere ve topraklar dünyasizlasip kimyasal bahcelerin bin türlü varan salgini öldürüdürücüleriyle gün ölür orada, günes sogulur orada, ay karanliklasir iyiden iyiye ve zindaninda kendini felaketiyle bir sandiklayan insan her türlü adalet dengesini bozan yakim yikim vurgun talan siddet ve nefretlesmeleriyle birbirini yiye bitire, coktan ölür insan, belki okunacak su salacisi bile zor bulunur.
Ki ben sonuna bana hayat veren nefesin hakkiyla görüp duydugumun geceli gündüzlü mesaisinde uyanik kalarak güzel dünyalar gezginligimi, agiz dolusu tükürüyorum böylesi necip-nazim kimyasaliyla gele gele yuro-amerikan dükkaninda serbestce piyasalasarak; künyelesmis soytariciligin Esbaskanlik esgüdülüsü bugünlesen; ve ünlüleserek kendini insanliktan azaltan ölü isiklar gölgesi insani tarif etmeye konulu limitlerle izaha calisan bozgun düzenekler hizmetcisi, insanligi duyarsiz dillerle anlasilmaz kilinmis körkötürümcü sanat zenaaat ziyafetleyenlerin, tükürüyorum iste, sanal sahtekarli maskelesmis kral kuklasi yüzlerine…



 

Seyfi Karaca……….Aralik / 12
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca