Suratının alt yatay hipotonizinde
Acılarıyla temellenen
Hint keneviri çiğneyicileri gibi üçgenik
Yokluk sancılarını afyonkeş şusuşlarıyla bastıran
Acıların çocuğu olmaktan bir arabesk..
Ki adı Hikmet Nazım olsun ister..ister İlhan Atilla
İster Fazıl Necipler
Veya aile boyu
Diğerlerinden kendi adını alan
Bir diğerler..bir dolu bugünkü müridler..
Çılgın bir bandın üstünde son koşu hız
Sanki birbirinden farklı dilleri kullanıyorlarmış gibi
Ama tas aynı yoksul tası
İçi kesik damarlı kan ve gözyaşı sofrası
Aynı kıyamet..
Bunun içindir bugün
Kıtalararası dünya gezdim gördüm
Ve yenildim takılan
Ve oralardan kendini kurtarmaya çalışan
Hikmet Ran...Arif Ahmet..Filan filanlarla
Tekke içinde tekke tezgahlanan
Tariki ismi saymakla tükenmez tedavüldeki fetişzanların
Kafa kafaya
Kolkola kafakollukla
Aynı sarhoşluğun sancı çanağından
Dem yudumladıkları
Bu ne biçim uçuştu ki böyle
Arada heba olan yıllarla bir yığın zaman
Ve insan diyeti
Bu ne biçim ağız eğiş, kalem oynatış,
Kil büküştü..çektiği kurradan adını çeken
Bütün çekilişlerinde nasılsa
Kendi bile kendinden habersiz
Cennet vaatlere her iki taraf ayrı ağızlardan
Ama tükenmez sermayesiyle
Aynısıaynısınaasına acılandıklarından
Bu nasıl devrilmekti ..devrilirken..
Rakip diye yamaç seçtiklerinin dizleri dibine secdeli
Kol kapaklanarak deeee kintikleninceyekadar
Eski bir izmarit gibi
Ziyan gelmesin dercesi efendi aga beylerini...
Bu nasıl kin ve öfke beslenmesiydi...
Kapı kulluklarına hiçlik harcının
Ve çocuklarını aynı acılar içinde devralıp
Boğarak ....Aynı acılar mülküne
Acımaksızın...

Seyfi Karaca........Kasım / 10

2.5/5 Toplam verilen oy :