Şiir Tutkusu

Menü

Heyheylim

Nalları dikmesine terbiye edilirken hayat
Pılısı pırtısıyla oyalısı güllüsü tiril empirme
Cilti güvelenmiş çarşı ve çerçilerini salladıkça cılkını çıkaran
Günboyu kıyafetleri kirli antrenmanlar çalıştığı açık ve kapalı türbünleri tünenip
Çal, çabut, teyel, yama, yamalıklarla
Sıfırla traşlanmış boşluklarla hesap gören gözü aç
Yara bandıyla sarılmadık en düşler kırıklısı ve en yaban
Yüzü yırtılığa okutulup öğretilirken ince teknikli hayatın has yerlerinde kancası takılı
Kir pas demeksizin havayı tersine soluyor gibi,
Her yol boyunda ayrılıp giden sürgün etkinlik
Azgına ayar veren ve düzgünün aklını şaşırmış , içerlere gömüldüklerine donup kalmaktan
Tilki miydi neydi? Kurnaz ve at gibi eli ayağı çabuk
Sabahtan akşama markajına gidip gelirken mili kırdı zemberek uzaktan
Akayaküstü cezalısı zannıyla
Uzaktan
Uzağa zincirleme kaza türü merhabalarla
Belliydi bundan sevgisizlik toprağında çilleşerek çölleşmeye müsait
Genetik bozukluğu azap doğacaktı belliydi
Ve kendi kendime dedim ki,
"hadi heyheylerim, hadi yavrukuşlarım"
"koptu kopacak asma köprü, tünele tıkıldı dünya..bundan gayrı her kımıldayana
tetik basar karanlık
diyin toplanın.!
toplanın uğrum arkam , düşüm hayalim
ve gözünü sevdiğimin,
koskocaman kız olmuşken aşk
notası kırık plaklarda gürültü kopuklarını dinlemeye
üç otuzlara gönül kocatmaya öyle
ben de göz mü var?"
Kapıyı nasıl açtım,
Nasıl geçim, nasıl uçtuk , kapıda eli zilde bekleyenin kucağına?
Ne ben anladım
Ne de meşk bağından aşk koparan
heyheylerim

Seyfi Karaca
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
4.00/5 Toplam verilen oy : 1
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca