Şiir Tutkusu

Menü

Haybiye Calhozan

Tümden kaybedip hepten yitirmedikce bilip anlayamamanin viran döngüsü ne zor seydir dünyayi hic bozulmmis körpe caglarindaki varlik dirlik ceyiz ve zenginligiyle kiymete layik ve kudrete kadir bilmek…
Oysa ne cok akil fikir ögretici yasanmisligi ve deneyimi vardir hayati cekip ceviren zamanin akinti suyu etrafinda dolup bosalan insanlik var olali beri. Kis beyazlar giyip süslenmis sogugunda köse bucak kurdugu sobayi kibritle alevlendirip fikren bir avuc mutluluga ve kalben hic yüksünmemenin ele avuca sigmayan sevinciyle yorulmus- edilmis emeklerin sicakligina siginmak gibisi varken, celik comak hic umulmadik gafil yerden, sanki hic yoktan, feldir fecir cildirip giden densiz dengesiz sökülüp koparak bir yikinisten bozulursa, iklimler azar isitir daglardan rüzgar delirdikce deliren hükme azap cürüpler sayar siralar. Dizgini kördügüm koparan kayislardan yolu hep sarpa süren kapkaranlik kisneyisler yeri gögü dellale verir, heybeler küfeler agir bir HOZAN külfetinin körpe cagina zül ve zan düsmüs koruklari misali ne cardak ne örtme ne sap ne samanlik…öznesi kabus olmus kahirli ünlemlerle cagrisip cigrisan zifir müebbeti zimmetine hükümdar eyler..
Ne diyordum ben böyle….ha evet, onca dünya tarine insan misli oyalanip eylendikten sonra kendine MEZUN olmaliydi hic degilse insana kendini verip teslim eden Hayat..
Degil…öyle degil iste ki, 1618-1648 araliginda Avrupa ölmekte ve öldürmekte had hukuk sinir ahlak tanimayan vahset gücü yüksek Otuz yil boyunca DIN ve MEZHEP savaslari yasadi.Orada aslinda kendini kaybetmenin en igrenc zulüm ve ölümü vardi. Fakat buradan insanlik daha ÖZNEL AYRISMALARA kopup uzaklasirken ( ulus devletleri dogarken ) ölüm zulüm aci yikim sürgün salgin aclik efillikten baska hicbir kazanci olmayan, bir sonraki dünya savaslarina da nasil daha ucuz, etkin, yogun, ve topyekün insanlik imha edilirin KOPYA MODELLIGI sinanip denendi.
Uzun, yorucu, bezdirici, zehir ören viran ve zindan müjdesinden baska hicbir katigi olmamanin ardindan LÜBEK `te ( 1629) ve ardinda Prag`da ( 1635) daha sonra ve bütün büyük ölüm zulüm kayiplarindan sonra da Westfalya`da ( 1648) BARIS denen kavramin ne kadar dünya güzeli bir nesne olduguna dair OTUZ YILLIK insanliga kasteden cinnet gecirimli cehennem sapkinliginin nihai sonuna varildi.
Fakat gel gör ki birinci, ikinci ve soguk savaslar boyunca herseyi tüm dünya capindan ölümle sinayip katliam makinasiyla in özdestiren kasip kavurmalari, insanligina gelisip alisamayan saplanip kalmisliga zerrece birsey ögretmemis gibiydi ve topyekün tüccar edilen ölüm –zulüm hic bitip dinmedi.
Simdi Noel `den hemen birkacgün sonra Katolik agirlikli geleneksel ÜC KUTSALLAR gününde, Almanya`da, NEUBRANDENBURG`da Kardinal Ferdinand Marks, `yazik ki tüm kita Avrupasi IRKCILIGIN kol gezdigi batakhaneye dönüstü. Bunda herseyi kendi kaderine terkederek siyaseti de bu yönde kiralik araci olarak kullanan acimasiz,lanet gözlü ve DOYMAK bilmeyen `Kapitalistlerin` hile ve hünrleri topyekün sucun sabika sahibidir`…demis.
Daha yeni yani. Aralik-Ocak ayaz buzu gibi, dünya ölceginden mercek alti Avrupa yerel odakli taptazeceden ve bütün dünya vahset gelgitlerinden güncellenen resmi beyanatli, cilalanmis bir cehennem maskesinin ardinda gercegi sakliyi disa vuran linc girisimi gibi..!

Seyfi Karaca………..Ocak / 19
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı :