Şiir Tutkusu

Menü

Hayatın Hakkıyla

"Baba oldum baba?..!" diye Arşimet'e taş çıkaran çıldırıklarla üstünü başını unutup  yeri göğü inleten haykırışların kendini sokaklara kaldırıp atan sebebine sual sorulacak olursa?.
"Heeep doğduğundan ölümüne kadar varoluş sebebini güç ; kudret, arz-ı endam, poz, polüm, göşteriş ?caka ?..ölçüsayarlarıyla(Rüştünü ıspat ayar vermerleriyle) asla ve asla ipe sapa gelememe uç kaçırmalarındandır" derim.
Bu uç kaçırma öyle kol ve ayak dolamalı sarmaldır ki; tüm bir geçimini üstü lime lime didiklenip hurda haşat edilmedik hiçbir namahremi ve sağlam tarafı kalmamış insan hayatlarını meydan etmekten çıkaran olup?Kadını da tez zaman da doğurup döl veremediği için kafadan çürüğe çıkarır "Sopsuz soysuuuuuuz..!" diye , aynı çıldıraklıklara leş kuşları gibi dakkasına yetiştirmeden, taze gelinciğin üstüne üşüşüp, hayatı baharını zıkkım hozana çevirir derim.
Hani derim ki, "yaşamı sürekli ölümün aynı kefesinde dengeleyen ah o olmaz olsunluk?"
İnsanı kendi ırsıyetiyle varolmasına ta baştan kilitli ve kapalılığıyla; aslında ne şamandır, ne totem, ne çoktanrılı, ne Budist ne de hırıstiyan yahut müslüman?
Çünki böylesi ,olsa olsa varsa yoksa "dediğim dedik çaldığım güdük düdük" hesabıyla, kendi kalıbına betonlaşmış ve el aldığı ustasına beş basan çok numuneli piramitten mumyadır..Hangi coğrafyada yaşadığının da inanın hiçbir hükmü yoktur.
Eğer bilseydi ki, her yeni dünyaya gelen bebekle beraber, insanoğlu dündeki kendi yarınına dönendir;
Ha..! işte o zaman her aralarına katılan onurlu nüfusu, doğmuş olanın kendi adına kimseye ödenmesi gereken borcu olmayan diyetsizliğiyle hayatının hak sahibi olduğunu esas sayacak .."Baba oldum babaaaaaaaaa.!" fırlamasına zıvanayı ciritlemeyecektir..Malum bu hal; ortak olmaktan ziyade, mülkiyetliliği kışkırtan ve sahip olanın emrivakisi keyfiyetince ipleri gevşetilip ancak boşlanan "Dediğim düdük" koşullamasına yasallık (Meşruluk) sağlayandır.(Toleresi kadar başkasına dilimlenmiş kıytırıklığı reva görenin kahyası keyfince)
Dünyaya gelense onun gözünde toplum baskılanmalarına karşı tosunluğunu yahut doğurganlılığını maşallahıyla yerine getirmiş nazar itibarlı?
Ve aynı zamanda da "Olsa da sevsek" ihtiyacını yerine getiren evcilik oyuncakları niyetindedir onun gözünde ilk ve esas hesapta insan.
Böyle akıllara ziyan, hayallere sesini soluğunu kestirip nutkunu bıçak gibi doğrayan başından kurmalı çark-ı çarkıt?:
Mal pazarından damızlık beğenir yahut ta turfanda çarşısından çürük seçer, taze ayırır gibi, günün birinde kendini kafaya alan ve geçimini tümüyle bunun üzerine kuran sosyal doku kokuşmuşlıklarından "Evleneceği barklanacağı' nı" tezgahından alıp evine götürürken..
Gökdelen duvarlarda örümcek adamların okey masası kurup çay kahvelediğine de inanacak..Heri potterlerin cımbız cambaz tek deynekte ortalığı tuz buz ettiğine? gönlü baya baya yatacak. Bin türlü çevre güdülemesine baştan boyun eğip değirmenine su taşıyacak, çok satan vampür gümbürlere sıraya girecek..
Astro fizik suratlı silahşör terminatörlerin, ölüp ölüp yeniden dirilerek kafasına uymayan her yaşama sevincini hizaya getirmede (dediğim dedik çaldığım gudük düdük?ve ya " ya bizdensiniz ve ya bizim hasmımız" hıncıyla) çekilmiş kin kusan bir kılıç misali dünyanın yüzünü gözünü dağıtırken?.
Koskoca bir Hayatı açta; açlık- yoklukta bırakarak, Global ?küreci soyguncuların her yıl milyarlarca istihbarat parası yatırarak sizi size boğdurup, topuklarınızın ve nefes ense kökünüzün peşi sıra gezer..Ve de sizi bu sefalete nöbetçi çırakçı tutarken?
Yerlisiyle yabancısıyla..İş bitireni..İşbirliği ettireni ülkeniz ellerinizin altından çalındığına, hayatınızın bas baya kaydığına..Ruhunuz bile tınmazken?
O dalaverelerle eşdeğerli, binde birinin belki, kitap mecmua(Çoğu da ecir sabır terbiyecisi) okuduğu sıfır döngüsü paralellikte, asimetrik ve travmalı NOBEL ödüllü düldüllüğe sevindirik çıldıraklık eğerlenirken..
Aynı makamı elleri dinamit ve barut kokan topa tüfeğe , yepyeni kan revanlara mevzilenmiş "O ba manın" da hakettiğine zahmetsiz inandırılabilecektir elbette.
Hani her icat edilmiş giyotin birgün olup kendi muucidini de vuracağını unutarak insan?Aklından noksana , fikrinden hurdaya, gönlünden ırağa bile bile sürgün olursa..
Ve bu sürgünden bir daha da asla dönemeyip, çöküntüsünden hiç birdaha çıkamayıp, ancak "Benim kalemlediğim de söz mü ?, Benim kelamladığım da Laf mı?, Benim dekorlayıp desenlediğim de hayat mı.? ?.." Melodramlarıyla çok kültürsüzlük alıp satan piyasa da ardı arkası gelmedik düşüklük hiçleşmelerine yaşamını depolayıp..Ancak bu çöküntüye ulaşınca kafa ayarını bulursa?..
Ve sonra tam da nefesi tükendi tükenecekken, birden bir çığlık("Baba oldum babaaaaaa..! " gibi yani)
"Hayatın hiç bir alanını boş bırakmayacağım" derdine kapıla yapılana ,dediğini uğruna alıp,her yeşerti dibine haşatça yığılırken, yani böyle kıt kanaat yaşamının ancak " Cankurtarma" payına farkına varışıyla, kendi kendine kapandığı bütün çıkışsız yollarda büzülüp kalacağı kesindir..
Çünki hayat ; hiçbir zaman; hiçbir şartta kendine sunulan güzelliklerin kadrini katledip, çürümüş çöpleşmelere insanlığını götürüp topyekün bırakanlığı esirgeyip bağışlayacak kadar dayanıklı tüketim malı niyetli ve cömert değildir.
Buyrun..! Tüm gününüzü işgal eden kurulu çarkıt makine sizindir?İsterseniz basın ve tümden karartın düğmesini.Yerine aşkı ve sevgiyi sitillendirin.İsterseniz sofrasında lanet okuyanın dükkanına çakılı kalmışcasına, yuvasından fırlamış ruhunuz, yahut suyu başından bulanık gözünüz..Gönülsüzlüğünüz..Huzurdaysanız böyle, bildiğiniz gibi devam edin.
 
Yeniden ve yeniden,sonsuz sevgiyle.
 
Seyfi Karaca
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
4.00/5 Toplam verilen oy : 1
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca