Şiir Tutkusu

Menü

Hayata Değerlilikle Birebir Olmaya

Her insanın dünyaya gelişiyle sınırsız ve engelsiz buralı bir seyyahın insan ile gezip görüşme hakkıdır yaşamak arzusunda saklı-gizlisiz maksat. Bu hakkın ne devri vardır ne de üveylikten birbaşkasını kendi yerine takas edebilmenin vekaletliliği.
Sevgi ihtiyacından kaynaklı sonsuz silsilelerle değerleşen; ve değerleştikçe yarımın yarısına kendini tamam etmek için en küçük zerreciklerden yola çıkarak, hayatın olanca sert tavırlı sarsıntılarına dayanıklık gösterecek kadar bünye ve ruh sahibi olmaların alıp omuzlayabilen sorumluluklarına hak tayini olmaktır bu yaşamaktan dünyaya gelmelere huzurveren maksat.
Dünyanın dönüş hızından ne bir adım fazlasına, ne bir karış gerisine suyun berraklığının, yahut deminden bir süyen damla taşıranına kahvenin veya çayın, toprağın oldum çağrısına ses veren iklimlerdeki fır hattı dönencelerinin ne bir bahar gecine veya ilerisine hazanın kara –beyaz kışların...kendi dilek ve arzeden yaşına göre bozguna uğramamış yaşam dengesini daim kılmanın aşktan yoğrulan şehvetiyle yerine yurduna insanlığını nasipli kılmaktır bu hak...
Yani baştan yaşamak diye bir masal kişiye hak tayin olmuşsa el-hak tarafından, yalnızca hesabı dünya güzelleşmesiyle ödeşebilinecek bir günahı anne bablığın üstlendiği kucaklara borçlu kalmanın dışında hiç kimseye ne bir eyvvallah, ne bir eldivan, yahut ne bir minnet muhtaçlık yükümlülüğü duymadan, doğup gelmiştir kendi kendine insan ki...hatırlı bir düşü deeee doğmadan evvel bilerek uyanmışcasınadır, bu vazgeçilesi mümkünsüz esaslı maksat.
Vazgeçmek..aşktan; sevgiden, barıştan, haktan, hukuktan, yarden, yarenlikten, bilgiden, ardan, namustan vazgeçmek; gıdım gıdım kökten ve saçaktan çürüyüp soluklaşmaların kuraklaştırıp çölleştireceği uyuşum çöplüğüğüne dipdiri ömürler vadeden sağmallı sanal salaklaşmaları depozite edeceğinden; insanın doğuşuyla kendine bahşolmuş koskocaman eksiksiz ve engelsiz hayatın her bir noksanını tane tane tamamlayana seçip özümleşmesini kullaştıran kendi kendinin tam tersinesidir.... Eğer insan haktan, hukuktan, eğitimden, saygıdan, sorumluluktan, sevgiden vazgeçerek güzelleşeceğine inanıyorsa; o halde tıpkı sırasıyla kolunu, bacağını, elini, dalağını, gözünü, kulağını, aklını, vicdanını kesip kopararak nasıl yaşanabileceğinin ne biçimlikte mümkün olduğunu ıspatlaması gerektiği gibi..... Çünkü en başta akıl ve vicdanını yitiren som soyutlaşma, en müthiş görkemiyle sandıklanmış cesetiir ...
Eğer...
Hem dünyanın biravuç azınlığı vığıl vığıl yere göğe sığmayan çoğunluğunun hakkına tecavüzü esas kılan deyyuslukla Global dükkancılık ediyor ve hem de elinin kiri durumundaki tutsakları korku ve ürkü kabusluk bulgularıyla kıtlık kıyametlik etrafının renginden kirlenen salgın sarmallısı saydamlara buzdolaplaştırıyorsa... bunun adı demokrasi cilasıyla kışkırtılmış kan ve can püskürtüsüyle besili azmanlığın para gücüne dayalı yeesyeni numaralar akrobotlayan gizli Faşizmidir...
Eğer bu dikta bugünebugün; bütün insani değerleri tersinden kodlayıp da, insanı insana düşman kılan esirleşmelerin tere yağından kıl çeker gibi kullaştırdığı objelere kurtuluş diye hap ilaç çaresizliğinden yutturabiliyorsa ve boynuna taktığı markalı tasmalarla istediği gibi evire çevire onlara ait yaşam hakkını kurup, kurcalayıp hatta nezaman doğup öleceklerine kadar varanı yönlendirip yönetebiliyorsa...o zaman bu zıkkımın adı, insanın kendi kendine attığı en büyük iblislik kazığıdır...ki çıkarması da baya bir cesaret gerektirir.
Yaşamak; engelsiz ve sonuna kadar kendi kişilik bünyesinde tercih hakkını ağaçla, kuşla, börtüböcekle, bağ bağ ucunda hayata nefes açtıran yesyeni bağlar kurma temeliyle olup bitecektiyse...
Ancak şavaşlardır. Kıyımlardır. Sürgünlerdir... ve insanlığı öldüren yığın yığın yıkım ve yıkıntılarladırdır bu arzuyu engelli ve körkötürümde azaltarak insandan mahrum muhtaçlılığa kıyametlerce kuraklaştıran ihanet.
Eğer...Bu Global deyyusi fahişelik; bütün en aza indirmek şartıyla ana karargahlarında ( yuro-amerikan bölgesi ve çin-japon rus arka mıntıkalıkta ) insanlığı ipoteğine alıp buralardan savaşı, kıyımı, açlığı, sürüm sürüm sürgünlük sürüncemelerini mümkün mertebe kapılarından uzakta tutabiliyorlarsa...
Patent hakkı daima kendilerine ait savaş ve kıyım kıyamet merkezli iblisliklerini herzamanolduğu gibi başkalarının yoksul yağmalıklarına süpür süpür ihraç ettikleriyle bu dengesizliği mümkün kıldıklarından gelmektedir. Ve çevirdikleri puştluk dümeni ancak bu Ganimet Yağmacılığı ve dünyanın yeraltı ve yerüstü zenginliğini talana vurgun eden hır-gürleşik çıldırasıya tutuşmuş dengesizlikle dönmektedir.
Alın bakın işte...!
Kimvurdusu bellisiz 'Onbir Eylüy ' Yuro-amerikan apartıman yıkımcılığı filmiyle başlayıp, Ortadoğu coğrafyasını kana bulamalara doymayan BOP...şimdi çoktan beri bizi yardımcı ve yataklık edicilikle eşdeğer kılan eşbaşkalınlarla şimdi şu gün, dün canım ciğerimden sarım gülüm olduğu karılı kocalı çay kahveledikleri namahremlik eşrafıyla hırlaşıp gürleşmeye bıçak çektirip,...artık CİA mıdır...? Mossad mı..? Rus markalı çin fünyesiyle ateşli füze mi...?Bu kim vurduya gittisi belisiz savurum, çok işkurumlu savaş şirketçiliğinden yesyeni bir kuyruk daha sallayıp kıvırttı...Gidin birbirinizi yiyin de keyfine bakalım gibisine Suriye yoksulluğu üstünden, jet hızıyla ayarı verilmiş bir bombardıman düşürüldü Türkiye'nin etrafınndaki kirleşmelere bakarak yalan ve yanlışlarla eksiğini tamam eden afyonik uykudaki leşkeş hizaya getirmeli dizilere dalgın gamlı kederliliğine...grıııııınnnnnaaaaaaa gırınnnna gırınnnd da grın vıııınnnnnnn
Vannnn vun....Varın bakın bakalım...vannn yuuu tri...minnnnnnnnnit möhtaçlığına rehinelikle, halimiz nola..sonumuz ne gibi nice ola..?!
Bu yazının aslını yüklenen cümle alemlik insanın nereden nasıl felakete uğradığının üst başlığıydı, niyesini sorana, İnsan Sevgilim' den iz süren üst başlık...
Ve eğer birgünolup buralarda bizi buluşturan güzel şair, yürekli insan sevgili İbrahim kardeşimin yorulduğu eşiz emeklerin sonucuysa bizi bize harman hasat eden bu sevda; başta ona ve size, nicelerin nicesi sonsuz sevgiyle.




 Seyfi Karaca.......Haziran / 12
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca